Bugün hava diğer günlere göre daha sıcaktı.Güneş ışığı Zerina'nın yüzüne vuruyordu ama o,kızının ağlamasıyla anca uyanabilmişti.Kalktığında Dejan evde yoktu,işe gitmiş olmalıydı.
Zerina önce Amra'nın karnını doyurdu,ardında da kızının üzerini değiştirdi.Her zaman olduğu gibi ırmak kenarına gitmek için evden çıktılar.Zerina çok yorgun hissediyordu,belki ırmak kenarında kendini huzurlu hissedebilirdi.Amra bütün yol boyunca bir gezgin gibi etrafı izlemişti.Zerina ise Dejan'ı düşünüyordu.Her sabah beraber kahvaltı ederlerdi,hamilelik döneminde bile bir kez olsun bu gelenek değişmemişti.Oysa şimdi işler yolunda gitmiyordu ve Zerina kendisini suçluyordu.İlk tartışmaları olduğu için nasıl düzelteceğini bilmiyordu.Teyzesinden yardım istemenin uygun olacağını düşündü ama çok geçmeden düşüncesini saçma buldu.Teyzesi Amra'nın kolundaki yaradan ve çıkan kavgadan habersizdi.Onun da huzuru kaçsın istemiyordu ve ona bu konudan bahsetmekten vaçgeçti.
Zerina kızının ağlamasıyla daldığı düşüncelerden kurtuldu.Amra'nın oyuncağı elinden düşmüştü ve bu yüzden ağlamıştı.Zerina oyuncağı aradı ama bulamadı.Anne kız her zaman geldikleri ırmak kenarına gelmişlerdi.Amra buranın anlamını biliyormuş gibi ağlamayı bırakmıştı.Sanki annesinin yarasını biliyor gibiydi.
Biraz oturduktan sonra Zerina Amra'yı kucağına aldı ve iki yanağından da öptü.
-"Ben her zaman senin yanındayım kızım.Her ne olursa olsun ben hep seninle olacağım." dedi ve kızını bir kez daha öptü.Amra anlamamıştı ama annesine bakıp gülümsemişti.Sanki o da annesine" Biliyorum,sen çok iyi bir anne ve arkadaşsın" demek istiyordu.Zerina'nın içi birden huzurla doldu.Şu an en çok istediği şey annesinin kendi mutluluklarına şahit olmasıydı.Annesinin kendilerini izlediğine bütün kalbiyle inanıyordu.
Etrafta kimse yoktu.Zaten burası şehrin dışında kalıyordu ve çok misafiri olmayan bir yerdi.Sadece genç çiftler ve Zerina buraya gelirdi.Saat bütün hızıyla ilerliyordu ama Zerina'nın kalkmaya niyeti yoktu,şu an tek isteği kızıyla burada oturmak ve annesini hissetmekti.Akşam Dejan ile konuştuğunda ve tatsız sorun ortadan kalktığında her şey yoluna girecekti.Eski mutlu günleri geri gelecekti.
Zerina uzun süredir bakmakta olduğu ırmaktan gözlerini kaldırdı ve etrafa baktı.Çok yakınında olmasa bile uzak sayılmayacak yerden birisinin kendilerini izlediğini fark etti ve bu durumdan rahatsız oldu.Zerina adamın bakışlarına yakalamasına rağmen adam bakışlarını kaçırmamıştı.Adam Zerina'ya ve kızına bakarak gülümsedi.Bu durum Zerina'yı daha çok endişelendirdi.Amra'yı bebek arabasına yerleştirdi. Hemen oradan uzaklaşmak istiyordu ama evine giden tek yol vardı ve bu yoldan gitmek için de adamın yanından geçmesi gerekiyordu.Zerina "keşke yanımda Dejan olsaydı" diye düşündü.Amra'nın üzerini sıkıca örttü ve yavaş yavaş yürümeye başladı.Adam ile mesafesi azaldıkça daha fazla korkuyordu.Adam hala Zerina'ya gülerek bakmaya devam ediyordu.
Zerina adımlarını arttırdıkça adamın yüzü netleşiyordu ve adamın yüzünü gördükçe daha çok korkuyordu.Zerina adama bakmamaya çalışarak yanından geçti.Biraz yürüdükten sonra arkaya baktı ve adamı ırmağı izlerken buldu.Boşuna korkmuşum diye düşündü.Eğilerek kızını öptü ve tekrar arkasına baktığında adamın kendisine doğru geldiğini gördü.Zerina adımlarını hızlandırdı.Bu sırada Amra'da ağlamaya başladı.Ama Zerina hiçbir şey duymuyordu,sadece arabayı daha hızlı sürmekle meşguldü.
Zerina adımlarını hızlandırdıkça adam da adımlarını hızlandırmıştı.Zerina arkasına dönüp baktığında adam ile mesafesinin azaldığı gördü.Aklında Dejan ile buluşmaya gitmeden önce gördüğü rüya geldi ve daha çok terlemeye başladı.Şehrin merkezine,en azından insanların olduğu yere daha çok vardı.
Zerina daha hızlı adım atmaya çalışırken canının yandığını hissetti ve bağırarak durdu.Adam Zerina'nın saçlarından çekerek onu durdurmuştu.Bir elinde tuttuğu silahı Zerina'nın ensesine dayadı ve bağırmaması konusunda uyardı.Bu sırada Amra olanca sesiyle ağlıyordu.
Zerina'nın gözleri dolmuştu.Yavaş yavaş arkasına döndü ve adamla göz göze geldi.Az önceki korkusu geçmişti.Şu an için tek düşündüğü kızıydı.Kızının ağlamasına daha fazla dayanamadı.
-"Bana istediğini yap ama ne olursun kızıma dokunma. O daha bebek!"
Zerina adamın önce kendisine sonra da Amra'ya baktığını gördü.
-"Ne istiyorsan sana verebilirim.Yeter ki kızıma dokunma,onu öldürmek sana bir şey kazandırmaz."
-"İstediğimi zaten alacağım."
Adam daha fazla bir şey söylemedi ve sadece güldü.Elinde tuttuğu silahı beline koydu.Cebinden uzun sivri bir av bıçağı çıkardı.Bıçağı Zerina'nın boynunda gezdirmeye başladı.Önce yavaşça çizik attı.Zerina vücudundan kan geldiğini gördü. Zerina kendisi için korkmuyordu ama kızını kurtarmalıydı.
-"Yalvarırım sana kızıma dokunma"
Adam Zerina'nın arkasına geçti ve Amra'ya baktı.Ardından bıçağı Zerina'nın sırtına sapladı.Amra'nın ağlaması durmamıştı.Adam bıçağı çıkartıp iki kez daha Zerina'nın vücuduna sapladı.Zerina kanlar içinde dizlerinin üzerine çöktü.Güçlükle yere yıkılmamaya çalışarak,büyük bir çabayla arkasını döndü ve gülerek kızına baktı.Bu sırada Amra'nın ağlaması durmuştu.Zerina elini kızının yanağına uzattı ve son kez kızına dokundu.Adam bu sefer de bıçağı Zerina'nın kalbinin üzerine isabet ettirdi.Zerina daha fazla dayanamadı ve Zerina'nın cansız bedeni yere yığıldı.Adam kanlar içindeki bıçağı çıkardı ve Zerina'nın elbisesinde temizledi.
Amra yeniden ağlamaya başlamıştı.Adam gözlerini etrafta gezdirdi,ardından Zerina'yı ayaklarından çekerek ırmağın kenarına kadar getirdi.Bütün yol kan olmuştu. Adam Zerina'nın bedenini ayağıyla akıp giden ırmağa attı.Dönüp Amra'nın yanına geldi.
-"Sıra sende " dedi.
Amra'yı bebek arabasından çıkarıp kucağına aldı.Amra'nın arabasını ırmağa attı.Sonra da Amra'yı suya bırakmak için eğildi.
Aynı sıralarda Bojan her şeyden emin bir şekilde ve rahatlıkla kitabını okuyordu.Sanki ölecek olanlar onun gelini ve torunu değildi.İçerideki odalardan birinden bir ses geldi ve Bojan kitabını koltuğun üzerine bırakarak sesin geldiği odaya doğru yürümeye başladı.Bugün evin hizmetçisi izinliydi.Ses gelen odanın kapısını gıcırtıyla açarak içeri girdi.İçeride elleri ve ayakları iple sandalyeye bağlı bir adam vardı.İplerden kurtulmaya çalışırken sandalyeyi düşürmüştü.Adamın ağzı bantlı olduğundan konuşamıyordu.Bojan adama yaklaştı ve gülerek adamın kulağına fısıldadı.
-"Sabırlı ol biraz.Yarın doğan güneşi görmeyeceksin."
Adamın gözlerindeki ifade ne olduğunu anlamadığını gösteriyordu.Bojan adamı kaldırmadı ve öylece bırakarak odadan çıktı.Salona gelip şöminenin yanındaki tekli koltuğa oturdu.Saatine bakıp kitap okumasına devam etti.
Aradan bir saat geçmişti.Bojan son yirmi dakikadır kitap okumuyordu ve soğuk hali yerini kaygıya bırakmıştı.Salonun içerisinde dolanıyor ve sürekli camdan dışarıyı izliyordu.Adamı kapıda görünce rahatladı.Eliyle salonu işaret ederek adamı içeri aldı.Bojan dışarıda kimsenin olmadığından emin oldu ve kapıyı kapatarak adamın yanına geldi.
-"Nerede kaldın?"
-"Kadın beklediğim yere dediğin saatte gelmedi"
-"Öldüremedin mi?"
Adam cebinden bıçağı çıkartarak Bojan'a gösterdi.
-"İkisinide öldürdüm.Bütün yolda kan izleri var,bebek arabasını da ırmağa attım.Dediğin gibi olursa polisler çok geçmeden ırmaktan cesetleri toplarlar."
-"Güzel!Sen bir süre ortalıkta gözükme.Çok geçmeden ben olayın üzerini örterim.Sana da haber veririm ve sende hayatına kaldığın yerden devam edersin."
-"Hem olayı örtmek istiyorsun hem de polislerin her şeyden haberdar olmasını istiyorsun.Ne yapmaya çalıştığını anlayamadım."
-"Senin yapacağın bir şey kalmadı" dedi Bojan sert ve emredici bir ses tonuyla.
Bojan içi para dolu zarfı adama verdi.Adam gülerek zarfı aldı ve içindeki paraları saymaya başladı.İşinin bittiğini anlayan adam evden ayrıldı.Adam evden ayrıldıktan sonra Bojan kapıyı kilitledi ve evin perdelerini çekti.Daha sonra odada bağlı bulunan adamın yanına geldi.
-"Benim en kıymetli hazinelerimden olan gelinim ve torunumu nasıl öldürürsün?"diye bağırdı Bojan.Sandalyede bağlı olan adamın karnına tekme attı.Adam duydukları karşısında o kadar şaşırmıştı ki neredeyse gözleri yuvalarından fırlayacaktı.Bojan'ın ise keyfi yerindeydi ve eğlencesini bölmek istemiyordu.Adama yaklaştı ve ağzındaki bandı çıkardı.Adam korkuyla Bojan'ın gözlerine baktı ve sadece "Ben kimseyi öldürmedim" diyebildi.
Sandalyede iplere bağlı olan adam Zerina'nın üst komşusu Berina'nın eşi Enis'ti.Bojan oğluyla Enis'in kavgasını öğrendikten sonra gerekli planı yapmıştı.Dün gece de Enis'i meyhaneden kaldırtmıştı.Enis dün geceden itibaren bağlı bir şekilde odada kalıyordu.Gözlerini ilk açtığında alkolün de etkisiyle bir şey hatırlamamıştı.Boş gözlerle etrafa bakmış ve dün gece ne yapmış olduğunu düşünmüştü.Zaten kafası çatlayacak gibi ağrıyordu.Bojan'ın suçladığı sorular da Enis'i korkutmuştu.Dün gece birini öldürüp öldürmediğini bilmiyordu.Tek düşüncesi bu yerden,bu tanımadığı adamın elinden kurtulmaktı.Bojan bu kez de Enis'in suratın yumruk attı.
-"Onu bir Sırp ile evlendi diye mi öldürdün ? Cevap ver !"
-"Neden bahsediyorsun anlamıyorum"
Enis'in dudağından kanlar süzülüyordu.Bojan ise işin eğlenceli tarafıyla meşguldü ve zevk almaya çalışıyordu.Yeniden yumruk atacakken Enis korkarak kafasını geri çekti ve bağırarak konuşmaya başladı.
-"Sizi tanımıyorum.Ben kimseyi öldürmedim ."
-"Beni tanımıyorsun ama gece vakti oğlumla kavga edip, gelinimi ve torunumu öldürmeyi biliyorsun.Başına gelecekleri hiç mi düşünmedin?"
-"Ben kimseyi öldürmedim." diye bağırdı adam.
-"Ben alt komşun Dejan'ın babasıyım."
Enis tanıdığı bir şeylerden duyduğunu fark etti.
-"Benim Dejan ile bir sorunum yok.Amra'nın kolunun yaralanması bilerek olan bir şey değil.Kazaydı."
Bojan Enis'i yerden kaldırdı.Ayağına bağladığı ipleri çözdü ama ellerindeki ipleri daha da sıkı bağladı.Rus marka silahını Enis'in sırtına dayayarak "Yürü!" dedi.Enis her şeyden habersiz yürüyordu.Enis önde Bojan arkada bahçeye kadar geldiler.Enis kaçmanın yollarını arıyordu ama bu imkansız gözüküyordu.Daha attığı ilk adımda mermiyi içinde hissedebilirdi.
Akşam olmuş ve sokaklar yavaş yavaş boşalmıştı.Bojan'ın evi sakin ve sessiz bir sokakta kalıyordu.Yarın hizmetçisi geri gelecekti.Bojan bu gece Enis'ten kurtulmalıydı.Enis'e yere çökmesini söyledi ama Enis dinlemedi.Bojan sesini yükselterek ve silahıyla Enis'in vücuduna baskı yaparak konuştu.Enis mecbur kalarak yere çöktü.Bojan son kez gülerek ve nefret dolu bakışla baktı.Enis'in arkasına geçti ve soğukkanlılık içinde ensesine tek el ateş etti.Enis'in cesedi bahçenin ortasına serildi.Bojan daha önce açtığı çukura cesedi attı.Son bir kez de cesedin sırtına bir el nişan aldı.Cesedin üzerine toprak atmadı ve öylece bırakarak eve geri döndü.
O günün gecesinde Dejan eve geldi.Zerina'yı ve kızını evde bulamadı.Dejan eve geleli bir saat olmuştu.Dejan saatin de geç olmasıyla telaşlandı.Normalde Zerina'nın bu saate kadar çoktan gelmesi gerekirdi.Dejan Zerina'nın, teyzesine ya da Emina'nın yanına gitmiş olacağını düşünerek biraz daha bekledi.Ama zaman geçtikçe aklına kötü düşünceler geliyordu.Daha fazla beklemek istemedi ve evden çıktı.Önce Emina'nın ardından da Aida'nın yanına gitti ama Zerina bugün ikisine de uğramamıştı.Dejan hızlı adımlarla caddeyi geçerek ırmak kenarındaki yerlerine gitmeye koyuldu.
Dejan ırmak kenarına geldiğinde gördüğü manzara karşısında ne yapacağını şaşırmıştı.Yolun en az on metrelik kısmında sürüklenme ve kan izleri vardı.Dejan kısa bir süre ne yapacağını bilmeden olduğu yere çöktü.Gözlerini yerdeki kandan alamıyordu.Birden ayağa kalktı ve koşmaya başladı.
Dejan bir saat içinde polisler ve kutarma ekipleriyle birlikte geri döndü.Polisler "Girilmez!" yazılarıyla etrafı çevirdiler.Üç tane dalgıç Zerina ve Amra'yı bulabilmek için soğuk suya atladılar.Dejan kendisini çaresiz hissetmişti.
Arama bütün gece boyunca devam etmişti ve Dejan'da bütün gece boyunca uyumamış,gelecek güzel bir haberi beklemişti.Dalgıçlar güneşin doğmasına az bir vakit kala Zerina'nın cesedini ve Amra'nın bebek arabasını buldular.Dejan Zerina'nın vücudunu görür görmez suya atladı.Zerina'nın taşınmasına yardım ederek yola çıkardı.Polisler bir şeyler söylüyordu ama Dejan onların ne dediklerini anlamıyordu.Sanki polisler Dejan'ın bilmediği başka bir dili konuşuyordu.Dejan'ın aklından zaman ve yer kavramları silinmişti.Sadece Zerina'ya odaklanmıştı ve gözü başka bir şey görmüyordu.
Dejan farkında değildi ama ağlıyordu.Polisler Zerina'nın vücudunu örtmek istediler ama Dejan'ın eşini bırakmaya niyeti yoktu.Polislere yalvarır gözlerle baktı.
-"Son kez Onunla yalnız kalmak istiyorum.Son kez..."
Dejan cebinden askeri kartını çıkarttı ve polislere gösterdi.Bunun üzerine polisler de daha fazla üstelemedi ve geri çekilerek Dejan'ı yalnız bıraktılar.Dejan gözyaşları içinde Zerina'nın soğuk yanakları öpüyor, bir yandan da karısının saçlarıyla oynuyordu.Ardından Zerina'nın ellerini sıkarak ve ağlayarak konuşmaya başladı.
-"Sözümü tutamadım Boşnak güzelim.Sana sahip çıkamadığım için beni affet.Kızımıza sahip çıkamadığım için beni affet.Beraber mutlu olamadığımız için beni affet."
Dejan güçlükle konuşuyordu.Polislerden biri elini Dejan'ın omzuna koyarak sürenin bittiğini belli eden bir bakış attı.Dejan arkasındaki polise bakmadı.
-"Seni çok seviyorum Zeri.Seni bütün hayatım boyunca seveceğim." diyerek Zerina'nın dudağına son kez küçük bir öpücük kondurdu.
Dejan Zerina'nın yanından ayrılarak her zaman birlikte oturdukları yere oturdu.Bütün gece boyunca umutla beklemişti ve şu an kendisini yorgun hissediyordu.Zerina'nın araca taşınmasını acı dolu gözlerle izledi.Yanına sivil kıyafetli bir polis geldi.
-"Bütün gece perişan oldunuz. Evinize gidip dinlenseniz sizin için iyi olacak."
-"Kızım!" Bu kelime Dejan'ın ağzından güçlükle çıkmıştı.Amra'nın da cansız bedenini bu ırmağın soğuk sularında bulmak istemiyordu.
-"Arkadaşlarım bütün gayretleriyle kızınızı arıyor.Çok geçmeden kızınızı bulacağız."
-"Kızımı da kaybetmek istemiyorum.Kızım benim bu dünyadaki geriye kalan tek hazinem."
-"Kendinizi toparlamalısınız.Çok zor tahmin edebiliyorum ama güçlü kalmalısınız.Ümidinizi kırmak istemem ama kızınızın bebek arabası da ırmaktan çıktı."
-"Ne olursa olsun aramalara devam etmenizi istiyorum.Kızımı ölü ya da diri görmek istiyorum."
Aradan üç gün geçmişti Amra'nın izine rastlanamamıştı.Polis ekipleri aramayı sonlandırmak istiyorlardı.Zaten bebek arabasının boş olması Amra'nın öldüğünü gösteriyordu.Polisler Dejan'a "Kızınızın küçük bedeni de suyun gücüyle ırmakta kayboldu ve bulunmasını oldukça güç hale getirdi.Zamanın da geçmesiyle Amra'nın bulunması imkansız hale geldi" dediklerinde Dejan'ın az olan umudu da tükenmek üzereydi.
Zerina'nın cenazesine teyzesi,eniştesi,Emina,Berina, Zerina'nın ve Dejan'ın işten arkadaşları gelmişti.Cenazeden sonra ise en büyük sürprizi Bojan yapmıştı.Dejan babasını karşısında göreceğini tahmin etmemişti.En son konuşmalarının üzerinden çok zaman geçmişti.Bojan oğlunun düğününe bile gitmemişti ama şimdi cenazeye gelmişti.Bojan sanki oğluyla bir sorunu yokmuş gibi,sanki her gün onunla konuşuyormuşçasına oğluna sarıldı.Bu durum Dejan'ın daha fazla şaşırmasına sebep olmuştu.
-"Senin için çok üzgünüm evlat."
Dejan "Şimdi mi aklına geldi? Bunca zamandır neredeydin ?" demek istemişti ama burası yeri değildi ve hiçbir şey söylemedi.Bojan sadece oğlunun duyacağı şekilde konuştu.
-"Karının ve kızının katili cezasız kalmadı oğlum."
Dejan'ın gözleri babasından duyduğu sözler karşısında büyümüştü.
-"Kim?!"
-"Bize gidelim,evde seni bekliyor."
Baba oğul çok geçmeden eve geldiler.Dejan bu eve son geldiği günü düşündü.Babasıyla arasında geçen konuşma aklına gelmişti.Kapıyı çekerek çıktığı eve şimdi babasıyla beraber dönmüştü.
-"Nerede?"
-"Önce sakin ol."
-"Beni oyalama baba"
-"Karını ve kızını üst komşun Enis öldürmüş.Bana aranızda geçen kavgayı anlattı.Adam zaten Sırplardan nefret ediyormuş.Sen de adamı dövünce...Cumartesi günü alkollü bir şekilde onları takip etmiş.Etrafta kimsenin olmadığını anlayınca ikisini de oracıkta öldürmüş.Sonra da korkudan ne yapacağını bilemeyince karını ve kızını ırmağa atmış."
-"Onu görmek istiyorum"
-"Dışarıda,arka bahçede."
Dejan babasının sözünün bitmesini beklemeden koşarak evden fırladı ve bahçeye geldi.Enis'i cansız bir şekilde gördü.Arkasından da babası gelmişti
-"Neden beni beklemeden öldürdün?"
-"Kaçmaya kalktı.Ben vurmasaydım kaçacaktı."
Bojan cesedi göstererek "Sırtından vurdum ama öldü" dedi.
-"Baba silahın yanında mı ?"
-"Ne yapacaksın?"
-"Baba bana silahını ver."
Dejan'ın sesi ilk defa babasına karşı yüksek çıkmıştı ve bunu Bojan'da fark etmişti.Bojan belinden Enis'i vurduğu silahı çıkararak oğluna verdi.Dejan silahtaki bütün mermileri Enis'e boşalttı.Ardından elindeki silahı bıraktı ve olduğu yere çöktü.
Bir hafta sonra bütün aramalar kesilmişti.Dejan, Zerina ve kızının ardından evi değiştirmişti.Babası kendi evine çağırmıştı ama Dejan istememişti.Askeriyeye yakın bir yerde tek katlı küçük bir eve taşınmıştı.Dejan bir daha mutlu olabileceğini düşünmüyordu.
Zerina'yı ve Amra'yı en çok özleyenlerden birisi de Aida idi.İkisinin de yokluğunu kabul edemiyordu.Polislerin aramayı kesmelerine razı olmamıştı ve iki gün daha arama yapılmasını sağlamıştı.Fakat bir sonuç çıkmayınca o da umutlarını kaybetmişti.Dejan'ın katil hakkında anlattıklarından sonra Amra'nın öldüğünü biliyordu.Ama Amra'nın bir mezarı bile olmaması kendisini üzüyordu.
Emina ise en yakın dostunu,kardeşini toprağa göndermenin etkisinden uzun süre çıkamadı.Bir zamanlar Zerina ile geçtiği yolları şimdi tek başına geçiyordu.Bu küçük şehrin her yerinde Zerina ile anısı vardı.Kendi sokaklarında, çarşıda, hastanede,tepe başında,ırmak kenarında...Her geçtiği yerde aklına Zerina ile geçirdiği güzel günler geliyordu.Fakat gerçek olan bir şey vardı ki Zerina artık yoktu.Bu duruma alışmak zor olsa da hayat hepsi için devam ediyordu.
Dejan o hafta sonu ırmak kenarına gitti.Son kez buraya gelecek ve bir daha da buraya gelmeyecekti.Kendisine söz vermişti.Bu ırmak artık Dejan için karısını ve kızını yutan bir mezardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ YARA
Historical FictionSavaşın ortasında kalmış bir aşk .Gelini ile torununu öldürmek isteyen bir katil . Bütün bunlardan habersiz yalanlarla yaşayan bir baba . Ve doğmamış bebeğinin hayatını kurtarmak isteyen bir anne !