14.bölüm

1.9K 106 20
                                    

14.bölüm- KURTULUŞ

{Mabel  Matiz-Yaşım Çocuk & Cem Adrian- agladıkça}   :))

İyi okumalarrrr. ;))

Ölüm....

Bu hayatta en son korktuğum şey ölümdü. Çünkü ölsem hiç bir şey kaybetmezdim. Sadece hayallerim yarıda kalırdı. Bir de arkamda iki üç hafta yasımı tutup benim için ağlayacak olan annemi bırakırdım. Sonra o da ağlamanın yararı olmadığını anlayınca hayatına devam ederdi. Sanırım..

Ama sevdiğim birinin ölmesi fikri.. İşte bu en çok korktuğum şeydi. Onun için kendi canımı hiç düşünmeden vereceğim birini kaybetmek.. Bu berbat bir şeydi. Bunu düşündükçe bedenim kuvvetli bir şekilde titiyordu.

Zayn'in karşımda bir ölü gibi yatması, içimi binbir parçaya ayırıyordu. Onu ilk defa bu kadar berbat bir halde görüyordum. Savunmasız..

Yüzü melekleri aratmayacak kadar masumdu. Geçmişte kötü şeyler yapmış olabilirdi ama içinde ufacık da olsa iyi bir Zayn vardı. Biliyorum, vardı. Çünkü ben onu bulmuş, görmüştüm.

Her ne kadar onun için güçlü olmaya çalışsam da, her zamanki gibi başaramıyordum. Başucunda beklemekten başka hiç bir şey beceremeyen zavallının tekiydim.

Soğuk ellerini ellerimin arasına alıp ısıtmaya çalıştım. Yüzüne her baktığımda içim burkuluyordu. Gözlerine her baktığımda, gözlerini açması için dua ediyordum. Ama o, beni cezalandırmak için açmıyordu. Çünkü onun kızı, her ne olursa olsun güçlü olmalıydı. Ne kadar uzun sürerse sürsün, ayakta kalmalıydı. Ama ben buydum. Güçsüz, sulu göz, aciz, zavallının teki..

Gözümden bir damlanın akmasına mani olmamıştım. Yanağım boyunca süzülüp, soğuk eliyle buluştu. Eline başımı yaklaştırıp elini nazikçe öptüm. Onu incitmek istemiyordum. Sadece gözlerini açmasını ve bana birkez daha sevgilim demesini istiyordum.

Doktorlardan kaçıp gizli gizli Zayn'in yanına geliyordum sıksık. Her defasında yakalanınca da sıkı bir azar işitiyordum. Ama onlar bilmiyordu ki. Senin bana ihtiyacın olduğunu..

Alnımı eline yaslayıp gözlerimi kapadım. Ve onun bana sevgiyle bakan gözlerini açtığını hayal ettim.

Kapının aniden açılmasıyla hızla başımı kaldırıp gelen kişiye baktım. Başım dönse de önemsemedim. Kaç gündür yemek yemiyordum. Her ne kadar çocuklar ısrar etseler de onları bir şekilde geçiştiriyordum. Çünkü o, orda yatmaya devam ettikçe benim boğazımdan bir şey geçmezdi.

Gelen hemşire beni görünce afallamıştı. Doğrusu ben de onu görünce afallamıştım. Bu hemşireyi ilk defa görüyordum.

'Imm..ben..şey için gelmiştim.. Hastanın serumuna ilaç sıkacaktım' şüpheli bakışlarla onu süzmeye devam ettim. Bu söyledikleri hiçte doğruyu söylüyormuş gibi gelmemişti.

'Hangi doktor seni gönderdi?' dedim şüpheyle. Bir an düşündükten sonra cevap verdi.

'Mr. Helmer' dedi kararlılıkla. Hala şüpheyle onu süzmekle meşguldüm. Doktoru doğru bilmişti ama yine de hareketleri şüphe uyandırıcıydı.

'Bana öyle bir şey yapacaklarını söylemediler!?' diyerek gözlerimle elindeki şırınganın içindeki 'ilacı' işaret ettim. Bir an tereddütte kalsa da devam etti.

'İsterseniz doktora sorun. Ben emir kuluyum' dedi. Kendinden emin çıkan sesi afallamama sebep olmuştu.

'Ve lütfen dışarı çıkın. Neden buradasınız? Burada olmamanız gerekli' dedi alaycı bir sesle. Yakalanmanın etkisiyle donup kalmıştım. Bu sefer ben ne diyeceğimi bilmeden duruyordum. Hemşire bana pis pis bakmaya devam ettikçe onu parçalama isteğim artıyordu.

Avcı- Zayn MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin