Avcı- Zayn Malik

17.bölüm

18. Bölüm- Avcı

Bölüm parçası: (Bahadır Sağlam- Aşk olsun) beraber okuyun ;)

"Ne?! Aman tanrım!" Her konuştuğumda tepkisi aynı oluyordu. Sonunda konuşmam bitince yüzündeki şaşkın bir ifadeyle konuşmaya başladı.

"Gerçek babanın olduğunu öğrendin, Zayn ailenle tanıştı, bıçaklandığını öğrendiler, annen ve baban artık Zayn'le görüşmenize izin vermiyorlar. Ve sen bunları bana şimdi mi anlatıyorsun Bella?" diye kulağımın dibinde cırlayan Emily'e kötü bir bakış attım.

"İyi ki de anlamamışım Emily. Kulağımın zarı patladı!" diye çıkıştım. İkimiz de yatakta bağdaş kurarak oturmuş, ona anlatmadığım olayları anlatıyordum. Tabii gecenin bir vakti uyandırdığım için biraz uyku sersemiydi ama faltaşı gibi açılan gözlerinden artık sersemliğinden eser kalmadığı anlaşılıyordu.

"Neden bana daha önceden anlatmadın?" dedi sesinin cırtlamasını önlemeye çalışarak. Ama başarılı olduğu söylenemezdi.

"Seni rahatsız etmek istemedim. Biliyorsun Harry, seni evine bırakacaktı. Belki sinirlisindir diye de anlatamamış olabilirim. Bilirsin, Harry, sana kızgın gibiydi hani" diye kendimi Emily'nin gazabından korumaya çalıştım. Kızgın yüzü bir anda aptal bir sırıtışa dönüştü. Kaşlarımı çatarak neden yüzünün değiştiğini anlamaya çalışıyordum.

"Ne? Neden sırıtıyorsun?"

"Ha? Ben sırıtmıyorum"dedi dalgınlıkla. Kaşlarımı emin misin? dercesine kaldırdım.

"Belki arabada ufak bir yakınlaşma olmuş olabilir" dedi hafif kızararak.

"Ne! Bana her şeyi anlatıyorsun Emily!" diye bu sefer cırlayan taraf ben olmuştum.

"Yani aslında bir şey olmadı ama...." diye gevelemeye başladı. Derin bir nefes aldı.

"Sanırım onu yanlışlıkla dudağına yakın yerinden öpmüş olabilirim" dedi hızla. Birkaç saniye ne dediğini anlamaya çalıştım. Daha sonra gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Ne!? Nasıl? Yani siz...? Aman tanrım!" diye yatakta dizlerimin üzerinde kalktım.

"Sakin ol Bella. Dediğim gibi yanlışlıkla oldu. Hem öyle zannettiğin gibi değil" dedi ve beni çekerek tekrar oturmamı sağladı.

"Nasıl yanlışlıkla?" dedim. Kafam karışmıştı.

"Yani ilk önce bana ters davranıyordu. Ben de ona neden böyle davrandığını sordum. İlk baş geçiştirse de ben ısrar edince bana alakasız saçma nedenler söyledi. Tabi ben anlamayınca ve onun yumuşadığını görünce barıştık mı diye sordum. O da küs müydük dedi. Benim iyice kafam karışmıştı. Çünkü garip davranıyordu. Evime varınca arkadaşça yanağını öpmek istedim. Tabi aniden yüzünü bana dönmesiyle yanlışlıkla dudağının kenarını -hatta daha ortalarını mı demeliyim- öpmüş oldum" dedi utanarak.

"Peki sonra ne oldu?" dedim konuşmayınca.

"Sonra.. Immm hızla geri çekildim. Ama yüzünde şaşkın bir ifade yoktu. Daha çok sevinmiş gibiydi. Ama sanırım ben yanlış anladım."

"Ondan hoşlanıyor musun Emily?" dedim bir umutla.

"Ne! Hayır tabiki de. Yani, bilmiyorum. Bu sıralar boş olmak istiyorum. Kafamda ne Dan ne de Ken sorunu yokken daha rahatım. Bir de Harry sorunu çıkmasını istemiyorum Bella...

İşte öyle..

Neyse, sonra özür dileyerek hızla arabadan çıktım. Ah ne kadar da aptalım!" diye kafasına yavaşça vurmaya başladı. Eminim ki canı acımıyordu bile. Emily, bu konuda haklıydı. Kafası olduğundan daha çok karışık olmalıydı. Kafasına biraz sert şaplak attım.