15. Bölüm

2.4K 108 23
                                    

İthafı «@UykusuzzZombiee» adlı okuyucuma ediyorum. İyiki varsınız :*

Diğer bölümü en son yorum yapana adiyacagim :)) farklı bir şey yapmak i

15. Bölüm -Babam mı?

"Dostum, gerçekten hiç gerek yok. Ben başımın çaresine bakarım. Çocuk değilim" dedi bıkkın bir sesle. Nialler gözlerini devirip cevap verdi.

"Hala makarna yapamayan biri mi söylüyor bunları?" dediğinde,Jason kaşlarını hafif bir şekilde çatmıştı. Kollarını göğsünde birleştirdi.

"Sadece makarna yapamıyorum. Ne zaman piştiğini anlamıyorum. Bence makarna çok gereksiz bir şey. O ne öyle solucan gibi" diyerek kendini savundu. Nialler, öğürme taklidi yapıp konuşmaya başladı.

"Dostum, bu benzetmeyi yapman gerekli miydi cidden?" dedi. Doğrusu benim de midem ağzıma gelmişti. Sanırım bundan sonra makarna yiyemeyecektim. Oysa ki ben annem evde olmadığı zaman makarna yapıyordum. Gerçekten de yazık oldu. Bu arada annemi arayıp birkaç güne evde olacağımı bildirmiştim. Tabii bu sefer hiç de nazik olmayan bir şekilde bana hayatımda hiç çekmediği kadar uzun bir nutuk çekmişti. Onu çok endişelendirmiş olmalıydım.

Hastaneden de bu sabah çıkmıştık. Zayn uyanınca resmen onun üzerine atlamıştım. Tabi sonuç Zayn'in acı dolu inlemesiydi.

Zayn'in konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

"İtiraz istemiyorum Jason. Bizimle bu evde iyileşene kadar kalacaksın" diye son noktayı koydu Zayn. Konuşurken karnından komik komik sesler geliyordu. Çünkü kulağım onun göğsünde bir şekilde sarılmış, bu iki şapşalın tartışmasını izliyorduk. Jason gitmek için diretse de sonunda omuzlarını düşürüp başıyla Zayn'i onayladı. Nialler, zafer sırtımasıyla bize bakmaya başladı.

"O zaman akşam ziyafet için makarna istiyorum" diye şakıdı.

Jason "Ahh, dostum!" diyerek yüzünü buluşturdu. Bu hallerine gülümsedim. Zayn, kafasını bana doğru çevirip konuşmaya başladı.

"Neye gülüyorsun uçan bayan?" dedi gülerek. Bu dediğine yüzümü buruşturdum. Bütün gün bana böyle seslenmişti. Kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım.

"Şöyle seslenmeyi kesmelisin artık. Yoksa seni camdan aşağı atarım" dedim tehditkar bir şekilde. Ellerini teslim olmuş gibi kaldırıp dudaklarını birbirine bastırdı. Bu haliyle çok masum duruyordu. Solmuş teniyle ve göz altlarındaki siyahlarla, o kadar savunmasız duruyordu ki....

Birkaç gün önce öldüğünü sandığım adam tüm gerçekliğiyle karşımdaydı. Ona kızamazdım. Nasıl kızabilirdim ki? Bir an kendimden nefret ettim.

Yüzümdeki kızgın halim yavaş yavaş silindi. Yerini mahcubiyet almıştı. Başımı tekrar göğsüne yavaşça yasladım.

"Sadece....onları böyle görmeyi özlemişim" dedim mahçup bir sesle. Elini saçlarımda gezdirerek "Ben de, inan ben de özledim" dedi iç çekerek.

"Hadi ama beni daha ne kadar bekletmeyi düşünüyorsun Bella?" diye Emily'nin isyan eden sesi mutfaktan gelmişti. Ah! Ben onu tamamen unutmuştum. Kesin beni öldürecekti. Hızla Zayn'den ayrılıp, beni bekleyen cadı arkadaşımın yanına gittim. Tabi Zayn'in gitmemem gerektiğini içeren itirazlarını görmezden gelmeye çalışarak..

Tam mutfağın kapısına gelmiştim ki, kafama yumurtayı yedim. Şaşkınlık içinde ne olduğunu anlamaya çalıştım.

Emily, kızgın bir ifadeyle bana bakıyordu. Ve yüzü de un kaplamıştı.

"Sonunda gelebildin McDaff!" dedi sinirle. Onu çok bekletmiştim. Yüzüme masum bir ifade yerleştirdim. Doğrusu birazdan olacaklardan çok korkuyordum. Çünkü bu Emily'di. Ne yapacağı belli olmazdı.

Avcı- Zayn MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin