Canım Kızım Açelya'm
Yetişemeyeceksin son anlarıma. Biliyorum. Seni yalnız bırakacağım diye kızamıyorum bile kendime çünkü sağlıklı olmama rağmen yalnız bıraktım. Her yaptığım şey için kendime çok öfkeliyim. Mutlu olduğun şekilde hayat kurmana izin vermeliydim. Öyle yapmış olsaydım bir arada olabilirdik. Oğlumu kaybettiğim gibi kızımı da kaybetmezdim.
Oysaki altı üstü erkeklerden değil kızlardan hoşlandığını söylemiştin. Seçimlerini sorgulamamalıydım. Şu anda ne desem artık çok geç fakat bunları bilmelisin. Ne kadar pişman olduğumu bilmelisin. Seni çok sevdiğimi bilmelisin ve her şeyden öte mutlu olmayı öğrenmelisin.
Banu'dan haberlerini alıyorum. Bana hep çok iyi olduğuna dair yalanlar söylüyordu. Anlıyordum. Son konuşmamızda dürüst olmasını isteyince döktü içindekileri.
Ne kadar mutsuz olduğunu, mücadeleci ruhunun kaybolduğunu ve hiç bir şeyi sevmediğini söyledi. Banu'nun tasvir ettiği insan kim dedim telefonu kapatınca.
Açelya'm, kendine gelmelisin. Sana yaşattıklarımız ağırdı ama senin çabaların bitmemeliydi. Hep öyle düşünürdüm çünkü.
Hep dedim ki 'benim kızım asla pes etmez'.
Yanılmadığımı söyle güzel kızım.
Madem kendi doğrularınla hareket ettiğin bir yoldasın sonuna kadar vazgeçmemelisin. Hayata olan inancını kaybetmemelisin. Bana söz ver kızım. Yaşama dört kolla sarılacağına söz ver.
Seni hep sevdim yavrum ve her an özledim.
Senden bir ricam olacak ayrıca. Bu ricam hoşuna gitmeyebilir ama lütfen kardeşini bul kuzum. Onu da aynı şekilde çok özledim. Keşke ona ulaşabileceğim bir şey olsa diye geceler boyu ağladım. Umarım kardeşini bulursun kızım. Ve umarım kardeşini bulduğunda bir şeyler için çok geç kalınmamıştır.
Canım yavrum bulutlara her baktığında oralarda olacağım. Sana olan hasretimi yanıma gelene kadar seni izleyerek söndürmeye çalışacağım. Sakın kendini suçlama merhametli kızım.
Seni hep seveceğim.
Annen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Bir Masal #evdekal
General Fiction-Kavga ettim, dedim gülümseyerek. Ağlayacağını hesaba katmamıştım. Hıçkırıkları işledi içime. -Yapma, dedim. Ağlama. Hem benim acı katsayım yüksektir. Canım çok yanmaz. Acıyı çok hissetmem. Gerçekten... -Sus, dedi dudaklarıma parmaklarını bastırara...