-Burada olduğumu nereden öğrendin. dedim kendimi toparlamaya çalışırken.
-Banu seni burada bulacağımı söyledi. Seni acil bulmalıydım. Buluşman varmış dedi soğukkanlılıkla. Buluşma dendiğinde biraz rahatsız olmuştum ama tepki vermedim.
-Neden buraya geldin ve neden beni acilen görmek istedin?
-Hadi ama Açelya neden bu kadar soğuk yapıyorsun. Önce arkadaşınla tanışsaydım.
Piçe bak nasıl sırıtıyordu. Ben daha bir şey demeden Eftelya'ya döndü.
-Merhabalar efenim ani girişim ve soğuk tavırlarımdan dolayı özür dilerim. Normalde böyle değilim ama öbür türlü Açelya ile aynı dili konuşamıyoruz. Neyse adım Eren. Açelya'nın teyze oğluyum. derken imalı imalı bakıyordu bana Eren.
-Tanıştığıma çok memnun oldum. Ben Eftelya. Açelya'nın kuzeniyle tanışmak bir onurdur.
Etrafımdaki saçmalığa göz devirerek bakarken el sıkıştılar. Neden buradaydı bu. Özlemedim değil ama teyzemden gerekli uyarıyı almamışmıydım. Yiğenine mi yaklaşacaktım şimdi de?
-Neden geldin? Diye bir kez daha sordum bu sefer kelimelerimin üzerine basa basa.
-Peki. Şey Eftelya'nın burada olması sorun olur mu?
Şu an düşünemiyorum ki. Beynim durmuştu resmen. Aklıma sadece teyzemin lafları geliyordu. Hem sanırım sorun olur dersem yine kırılırdı.
-Söyle. Sıkıntı yok!
Derin bir nefes verdi Eren. Sonra elini ceketinin cebine soktu. Cebinden bir zarf çıkardı. Bana uzattı usulca.
-Bu ne? Dedim anlamsızca bakarken.
-Bu... Şey... Bu annenden.
-Ne. Öldü ama o. derken sesim çok çaresizdi
-Evet. Öldü.dedi Eren ve derin bir nefes alarak devam etti. Annen yani teyzem bunu sana yazmış. Öleceğini anlamış. Anlamış ve ölümüne yetişemeyeciğini de anlamış. Bunu da sana yazmış. Teyzem ise sen eve gelip zarfı alama diye sizin evde bekliyordu. Dayanamadım ama ben. Gizlice teyzemden aldım. Bunu okumalısın Açelya. Oku bunu ve ne olur artık suçlama kendini.
-N...Ne yani annem bana mektup mu... devamını getirememiştim. Gözyaşlarım sesimi kesmişti. Eftelya'ya bakamıyordum. Utanmıştım. Mektubu hızla Eren'in elinden aldım ve kafeden çıktım.&&&&
Annem bana ne yazmıştı. Yanına yetişemediğim için kızmıştır kesin derken ya berbat bir evlat olduğumu söylediyse. Onu hep utandırdığımı yazmışsa. Dayanamazdım. Açamıyordum bir türlü. Cesaret edemiyordum ama annem beni düşünmüştü. Ölmeden önce son düşündüğü kişi bendim. Açmalıydım. Açamam ki.
Ah tam 1 saattir evin içinde elimde zarfla bir o yana bir bu yana dolanıyordum. Tamam.
-Artık açmalısın Açelya. Hadi kızım. diye fısıldadım kendi kendime ve zarfı hızla açtım.
Annemin yazısı...
Özlemişim. Yazısı ne kadar zarifse kendisi de bir o kadar zarifti. Yutkundum ve okumaya başladım.
.
.
.
Sizce gidişat nasıl?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Bir Masal #evdekal
General Fiction-Kavga ettim, dedim gülümseyerek. Ağlayacağını hesaba katmamıştım. Hıçkırıkları işledi içime. -Yapma, dedim. Ağlama. Hem benim acı katsayım yüksektir. Canım çok yanmaz. Acıyı çok hissetmem. Gerçekten... -Sus, dedi dudaklarıma parmaklarını bastırara...