Tunuvadan bir gün geçtikten sonra Lea'ya kendi malikanesine gitme izni verilmişti. Bütün peri dünyasında isminin iyi ve kötü olarak yankılandığının farkındaydı, neredeyse kulakları çınlayacaktı.
"Bonehilde sana keverez çorbası yaptı, yorgunluğa iyi gelir."
Annesi kızının yatağında belki de ilk defa oturduğunda Lea geç kalınmış bu sevgi gösterisine sıcak bir tavırla yaklaştı.
"Teşekkür ederim."
"Lea, seni zorlamak istemiyorum ama..." annesi yine aynı şeyleri söyleyecek gibiydi,
"Anne, sıkıntı yok, kazanmam gerekiyor biliyorum."
"Onu demeyecektim" dedi sinirli bir suratla, ardından derin bir nefes alıp verdi ve elbisesinin cebinden bir madalyon çıkardı. Madalyon altın ve gri renklerindeydi, üzerinde bir cam bölme ve o bölmenin içinde aile armaları duruyordu.
"Normalde bunu yapmam yasak fakat..." madalyonu yavaşça kızın eline bıraktı,
"Sadece sona yaklaştığını düşündüğünde bunu açmanı istiyorum."
"Bu nedir anne?" diye sordu merakla Lea, kendini yatakta doğrulttu.
"Ne olduğunu boş ver, sadece beni dinle. Eğer bir şeyler yanlış giderse ve kaybedeceğini düşünürsen madalyonu aç. Fakat sadece son çare olarak."
Lea sorgulamadı, annesinin her zaman bir bildiği vardı ve bunu inkar edemezdi. Odanın kapısı tıklandı ve Lea'nın seslenmesiyle içeriye Dimitri girdi.
Annesi Dimitri'yi her gördüğünde yaptığı gibi yüzünü ekşitti, fakat kızının durumundan olsa gerek kötü bir şey söylemedi.
"Ben sizi yalnız bırakayım"
Lea şaşkınlıkla annesinin anlayışlı tavrını seyrederken annesi odadan ayrıldı. Dimitri ne yapacağını bilemedi ve ensesini kaşımaya başladı.
"Bu çok saçma" diyebildi sadece,
Lea güldü, "Perilerin garip olduğunu bana en başında söyleyen sendin."
Dimitri ilk günlerini hatırladığında duraksadı, artık asırlar geçmiş gibi geliyordu.
"Ölmeni istemiyorum"
Lea bir an için Dimitri'nin en dürüst olduğu zamanın şu saniye olduğunu düşündü. Bir vampirin sesinin titrediğini ilk defa duyuyordu.
"Bunu görmeni istemiyorum" diye cevap verdi Lea sessizce,
Dimitri sonunda kızın yanına yaklaşıp dudaklarını onunkilere yaklaştırdığında odanın kapısı çarpılarak açıldı.
"LEA!"
İçeriye giren Carmen ile aniden ayrılan ikili, sürekli rahatsız edilmelerini bile özlediklerini fark etti.
"Seni görmek de güzel Carmen" dedi Lea gülümseyerek,
"Onu buldum! Buraya geliyor!"
Lea bir an için kim olduğunu anlamadı,
"Isaac diyorum Lea, buraya geliyor. İlk başta bana cevap vermedi fakat her beş dakikada bir gönderdiğim büyülü mesajlardan gına gelmiş olmalı ki geleceğini söyledi."
"Ne zaman geliyormuş?" Lea ciddileşti,
"O konuda bir bilgim yok fakat turnuvanın yarından sonra başladığını biliyor."
Lea kafasını tamam anlamında salladı, Carmen bir kaç saniye boş boş baktıktan sonra birden ne olduğunu anlayıp bağırdı
"Ah evet, pardon, ben gideyim, şu iskelet hizmetçinizin yardıma ihtiyacı vardır belki."
![](https://img.wattpad.com/cover/167205923-288-k933882.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstü Oda Arkadaşlarım
FantasyPeriler aleminden kaçtıktan sonra sonunda normal bir hayat yaşama fırsatı bulan Leah, kazandığı üniversitenin öğrenci evindeki oda arkadaşlarının pek de normal olmadığını keşfettiğinde bu yılın oldukça farklı geçeceğini anlamıştır. Birbirlerinin doğ...