YARALAR
Şarkıyı belirtilen yerde açalım..
Dila gece boyu gelinliğini çıkarmadan beklemişti. Gelip Alinin elinden tutmasını bekledi ama Ali gelmemişti. Dilanın gözleri pencereye kaydı hava nerdeyse aydınlanıyordu, kalkıp gelinliğini çıkardı. Ağlayarak tutunduğu duvarın dibine oturdu.
Ali ise kollarında uyuyan Züleyhaya baksa da Dilanın kötü durumda olduğunu biliyordu. Züleyhayı uyandırmadan yerinden kalktı, duş aldı ve odadan çıktı. Bir alt kata inip Dilanın odasının önüne geldi. İçerden ağlama hıçkırıkları geliyordu. Yavaşça araladı kapıyı Ali; ve gördükleriyle bir kez daha yıkıldı. Gelinliğine sarılan Dila duvarın dibinde yatıyordu. Ali ona yaklaşıp omuzlarından tuttu.
-Dila, Dila kalk güzelim
Dila ağlamaktan şişmiş gözleriyle kafasını kaldırdı karşısında Aliyi görüyor ama gerçek mi hayal mi kestiremiyordu. Ellerini yüzüne uzatıp Aliye dokundu, gerçekti.
-Gerçeksin, geldin . Allahım şükürler olsun geldin.
Dila ağlayarak Aliye sarılmıştı. Ali içindeki vicdan azabıyla kalbinde acı hissetti.
-Geldim, geldim bak burdayım sakin ol. Gel otur şöyle yatağa.
Dila biraz sakinleşince ne durumda olduğunu anladı.
-Züleyhanın yanında mıydın.
-Dila
-Neden kabul ettin , neden. Madem seviyordun karını neden yaptınız bana bunu.
-Babam böyle olmasını istedi
-Ali sen biliyordun, seni nasıl sevdiğimi kaç yıl beklediğimi biliyordun. Ben bir kere Yarenle evlendiðinde kahroldum , bana neden tekrar yaşattın bu acıyı Ali.
-Dila ben bilmiyordum.
-Yalan söyleme , sana nasıl aþkla baktığımı görmemiş olamazsın.
-Özür dilerim çok özür dilerim
-Özür dileyince geçecek mi peki. Nolacak şimdi yukarıda ki karını mı yoksa aşkını görmekten bile aciz olduğun karını mı seçeceksin. Sana diyorum nolacak Ali, kimsem yok diye mi gördünüz bana bunu reva.
Ali Dilanın sözleriyle kafasını kaldırdı.
-O ne demek senin bir ailen var .
-Hangi aile? Züleyhayı istemiyormuş deyip beni sevindiren amcam mı ailem yoksa nikah gecesi diğer karısının yanından yanıma gelen kocam mı? Söylesene hanginiz benim ailem.
-Bulacağız bu işe bir çözüm. Tabi ki de böyle..
-Ne çözümü Ali, bizim nikahımız kıyıldı ben senin karınım daha dünkü kız için beni boşayıp rezil mi edeceksin.
O sırada odanın kapısı açılmıştı. İkisi de şaşkınlıkla kapıya döndüler gelen Züleyhaydı.
Şarkıyı açalım...
-Onu nasıl sevdiğini biliyorum Dila.
Dila gözleri yaşararak konuştu.
-Bilemezsin..
-Biliyorum Dila, kadın kadını anlamaz olur mu anlar. Ben senin Aliye bakışını gördüm, ona bakarken yüreğinin nasıl cız ettiğini hissettim, inan bana hissettim. Ben istemez miydim sanıyorsun kimsenin kalbinde yara açmamış bir adamın karısı olmayı hemde çok isterdim. Ama kader öyle bir şey ki üçümüzün elini kolunu bağladı.
-Sen Aliyi benim gibi sevemezsin onu kimse benim gibi sevemez.
-Seviyorum Dila , bu seni inandırır mı bilmiyorum ama onu çok seviyorum. Kalbimde ki yangınlara rağmen herkese rağmen seviyorum onu.
Dila ağlayarak kafasını iki yana salladı.
-Ben onu sevmeseydim başka bir kadınla evlendiğini bile bile ona teslim olur muydum, ruhumu ellerine teslim ettim bundan sonra ondan ne gelirse bana kabulüm. Bu seni ikna etti mi Dila.
Dila ağlayarak Aliye döndü , Ali ona çaresizce bakıyordu.
-Boşa beni.
Züleyha ve Ali biranda duyduklarıyla şaşırıp birbirlerine baktı.
-Şimdi boşa beni. Madem karını seviyorsun
-Dila
-Boşa dedim!
Ali bir Züleyhaya bir de Dilaya baktı. Kafasını önüne eğdi.
-Boşayamam
bu sözüyle Züleyha anlamayarak baktı.
-Babama bunu yapamam, söz verdim kabul ettim.
-O ne demek , ne olacak
-Dila karım olarak kalacak...
Evett bölümün kısa olmasına bakmayalım peşþembe günü bir bölüm daha gelecek vakit sıkıntısındann böyle oluyor maalesef, hepiniz seviliyorsunuz. Bölümümüze yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorummm Heyecan dolu yeni bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ESİR ZÜLEYHA 'NIN AŞKI
RomanceSahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı? Esir olmuş bir kızın yüreğinin çırpınışıydı bu satırlar. Aşık olduğu adamın kimsesizliğine esir edilmişti, duvarları soğuk bu konakta ölene kadar nefes alacak, yemek yiyecekti...