Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı? Esir olmuş bir kızın yüreğinin çırpınışıydı bu satırlar. Aşık olduğu adamın kimsesizliğine esir edilmişti, duvarları soğuk bu konakta ölene kadar nefes alacak, yemek yiyecekti...
Züleyha geceyi sabah etmişti. Yanında uyuyan Aliye takıldı gözleri, dün gece söylediklerinden sonra sızmıştı Ali. Züleyha ne söylediğini hatırlayıp hatırlamadığını çok merak ediyordu. Alinin kıpırdanmasıyla heyecanlandı. Ali başını tutarak doğruldu yataktan.
-Noldu bana
-Dün gece fazla içmişsin sızdın.
Ali güçlükle kalktı yataktan lavaboya girip elini yüzünü yıkadı. Ali yüzüne her su çarpışında dün geceyi hatırladı. Züleyhaya huzurluyum dediğini, Yarenden nefret ediyorum dediğini. Ali yumruğunu sıktı, nasıl böyle bir hataya düşerdi. Odaya geri döndüğünde Züleyha üzerini giyinmiş yatakta oturuyordu. Ali utana sıkıla yanına oturdu.
-Dün geceyi çok hatırlamıyorum , saçmaladım sanırım.
Züleyhanın yüzünden alaylı bir gülümseme geçti. Yarenden nefret ettiğini söylemiş bugün saçmaladığını söylüyordu.
-Sorun yok, hatırlamanı gerektirecek bir şey olmadı.
-Züleyha, özür dilerim.
-Dedim ya sorun yok.
Züleyha gülümsemeye çalışarak odadan çıktı. Alinin söylediklerine üzülmüş müydü? Neydi bu içinde parçalanan , neden zoruna gitmişti. Sızlayan kalbiyle merdiven trabzanlarına tutundu Züleyha. Gözyaşları ondan izinsiz yanağını ısıttı. Annesi olsa şimdi başını okşayacak, tüm üzüntüsü giderdi. Ailesi kimsesiz bırakmıştı onu, bu konağa bir adama esir etmişlerdi. Hemde gönlü ,aklı başka bir kadında olan bir adama. Züleyha gözyaşlarını sile sile avluya inip sedirlere oturdu. Hünkar Hanımsa pencereden onu izliyordu. Odasından onun yanına gelip oturdu, Züleyha toparlandı. Hünkar Hanımsa elini Züleyhanın dizine koyup gülümsedi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Nedir bu halin gelin hanım yoksa iyi bakamıyor muyuz sana burda?
Züleyha artık susamıyordu. İçindekiler bir volkan gibi patlayıp döküldü dudaklarından.
-Ben ailemi çok özledim, onlara çok kızgınım ama dayanamıyorum özlemlerine.
-Bak kızım, ana olunca sende anlayacaksın. Yavrunun eline kıymık batsa seninkine hançer saplarlar. Ona zarar gelmesin yeter ki diye yeri gelir kendi canından geçersin, yeri gelir o doysun diye sen ağzına lokma koymazsın. Baba olmak ise daha da başka. Baba ocağı diye boşuna dememişler, eğer baban ölürse bir ömür üşürsün. O yüzden kızım onlara kızmadan önce dinle , anlamaya çalış.Eminim ki istemezlerdi senin kötülüğünü. Benim de ciğerim yanıyor ama görüyorsun işte elimizden bir şey gelmiyor, ananın da öyle. Ağamız ,büyüğümüz ne diyorsa o buralarda.
