ŞARKIYI BELİRTİLEN YERDE AÇALIM..
Ali , gözleri kapalı onu bekleyen Züleyhaya baktı. Züleyha ilk günkü gibi o kendini istemeyerek teslim ettiği zamanlarda ki gibiydi. Ali gömleğini çıkarmak üzereyken durdu.
-Züleyha
Züleyha başını kaldırdı.
-efendim
-Ne zorladı seni buna, söyle
-Hiç kimse Ali , hiç kimse. Ben isteyerek..
Ali ,Züleyhanın sözünü kesti. Ali ,Züleyhanın istemediğini bir kez daha anlamıştı. O gönlüne gerçekten almak istese de Züleyha rızası olmadığını söylemese de hissettiriyordu. Ali de buna saygı duyacaktı.
-Toplan Züleyha , bu iş böyle gitmez. Evine geri dönüyorsun.
Züleyha korkuyla kaldırdı başını.
-Ne dersin sen, nasıl dönerim
-İstediğin bu değil miydi.
-Bunu düğün gecesi geçmeden yapacaktın Ali. 1 buçuk aylık evli bir gelinken değil, herkes gerçek karın olduğumu sanacak.
-Anlatırım babana durumu , kız kardeşim karşılığında kızını aldım ama dokunmadım derim. Ben dersem dinler.
Züleyha çaresizlikle indirdi yüzünü , baba evine geri dönmek isterdi hemde çok ama bu çok ağır bir yüktü.
-Babamın seni dinleyeceğine emin misin
-Ben Ali Akbulutum ,Züleyha Mardindeki herkes dinler beni.
Züleyha kafasını salladı.
-Pekala, sabaha kadar toplanmış olurum.
-Güzel, ikimize de işkence çektirmeye devam etmeye gerek yok.
Ali sessizce odadan çıktı, herkes avluda olduğu için terasa çıktı, sedirlere oturdu.
-Ah be Züleyha..
Züleyha dolaptan çıkardığı valize eşyalarını doldurmaya başladı. Olacaklardan korkuyordu, babasının onu kolay kolay kabullenmeyeceğini biliyordu. Her ne kadar Ali konuşsa da dul damgası yiyecekti.
Sabaha kadar uyumadan geceyi camdan izledi, Ali de terasta oturuyordu onu da uyku tutmamıştı. Sabah olduğunda kimse uyanmadan Ali .Züleyhayı da alıp Erkuran konağının yolunu tuttu.
Konağın kapısına geldiklerinde Züleyha korkudan titriyordu. Ali ise her zamanki gibi heybetli yürüyordu. Onları avluda Züleyhanın babası Mehmet Erkuran karşıladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ESİR ZÜLEYHA 'NIN AŞKI
RomantizmSahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı? Esir olmuş bir kızın yüreğinin çırpınışıydı bu satırlar. Aşık olduğu adamın kimsesizliğine esir edilmişti, duvarları soğuk bu konakta ölene kadar nefes alacak, yemek yiyecekti...