[Bizde süt bitmez!]

36.4K 3.1K 3.2K
                                    

"Bilmiyorum Anna. Daha iki gün önce benden çok hoşlandığını söyledi. Şimdiyse benden kaçıyor. Yarın babam gelecek ve adamla yalnız bile kalamadım"

"Belki de babana söylemelisin. Babandan çekiniyor olabilir"

"Yapamam. Sorunun babamla ilgili olduğunu biliyorum ama Jungkook'u korkudan titreten bir şeyler var. Bunu ona yapamam. Ortada benim sandığımdan daha kötü şeyler dönüyor."

"Baban gerçekten seni kıskanıyor olabilir, Şuncuk'u da bunun için tembihlemiş olmalı"

"Sadece tembihlese bu kadar korkacağını düşünmüyorum. Beni öpüyor ve sanki bir şeyleri hatırlamış gibi kendini anında geri çekiyor. Surat ifadesinden hiç bahsetmiyorum bile"

"Sen yine de Şuncuk'un üzerine çok gitme. Belli ki ikisinin arasında ciddi bir mesele var. Senin hareketlerin olayı daha kötü yapabilir"

"Adı Jungkook, Anna. Şuncuk değil. Ayrıca elimden geleni yapıyorum zaten. Sadece bazen kendimi tutamıyorum ve birkaç dakikalığına hatlar kesiliyor"

"Bilemiyorum Savina. İkisini de o durumdayken hiç görmedim"

"Biliyorum, sadece bana iyi geliyorsun. Seninle konuşmak beni rahatlatıyor"

"Gelmemi ister misin? Sana kocaman sarılırım"

"Gel lütfen. Buna ihtiyacım var"

"Tamamdır. Çıktım bile"

Yeni aldığım telefonumu yatağa fırlatarak yerimden kalkmış, tavşanlı şortumu ve pembe, ortasında minik bir havuç baskısı olan, askılı pijama üstümü giymiştim. Saat gece yarısıydı ve kesinlikle pijamaları üzerinde geliyordu. Ciddi anlamda deli bir kızdı. Pembe, ayıcıklı pijamalarıyla arabasına binip cips ve içecek almak için markete sürdüğüne emindim. Bir de yıldız desenli kalemiyle saçını topuz yapması vardı.

Saçım toplanacak kadar uzun değildi. Ben de iki yandan minik şemsiyeler yapmıştım ama saçım birazcık uzun olduğundan şemsiyelerimin boynu bükülmüş, aşağı bakıyorlardı.

Son olarak pembe çoraplarımı da giymiş, kaymamaya özen göstererek hoplaya zıplaya aşağı inmiştim. Mutfak kapısını aniden açtığımda su şişesini kafasına diken, Jungkook'u görmeyi beklemediğimden aniden zıplamayı kesmiştim. Boynu bükük şemsiyelerim de sallanmayı kesmişti.

Jungkook şişeyi kafasına dikmeyi kesmeden bana dönmüş, beni gördüğü gibi ağzındaki tüm suyu yere püskürtmüştü.

"Ay mukuslu su!"

Bacaklarıma sıçrayan suyu ellerimle silmiştim. Balina gibi salmıştı tüm suyu. Olga da yatıyordu, kim temizleyecekti şimdi burayı.

"Jungkook, ıslanmayı seviyorum ama bu tür ıslanmaları değil. Sen çok yanlış anlamışsın"

"Ne yapmamı bekliyorsun?" çenesinden akan suyu elinin tersiyle silmişti. Su burnundan bile gelmişti ve gözleri yaşarmıştı. Arada genzine kaçan su yüzünden öksürüyordu.

"Çok şirin olmuşsun, Tanrım! Şirin varlıklara fetişliyim diye mi bu çile?" başını yukarı kaldırıp tavana bakarak isyan etmişti.

"Söyleseydin seksi olmak yerine hep şirin şeyler giyerdim. Bunu öğrendiğim iyi oldu. Hadi sevişelim!" bağırıp yerimde zıpladığımda şişeyi tezgaha fırlatmıştı.

"Bana bak küçük, biraz daha devam edersen seni şu tezgaha yatırıp şaplaklarım" demişti parmağını tezgaha doğrultarak.

"Oh! Daddykink sever misin? Ben bayılırım!"

Cute Bitch •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin