[Becer beni]

48.8K 3.8K 4.8K
                                    

"Beni istemişsin" babamın odasına girmeden sadece kafamı uzatmıştım. Ellerimle kapıyı tutuyordum ve gövdem değil, sadece başım görünüyordu.

Babam bakışlarını düzenlediği evraklardan kaldırmadan "gel" dediğinde bedenimi kapımın arkasındann çıkarmış, içeri girmiştim. "Otur şöyle" yine bana bakmadan, söylemişti. Önümde bağladığım ellerimi çözmeden deri koltuğa oturmuştum. Bakışlarımı babamın arkasında dikilen Jungkook'dan alamıyordum. Yaklaşık üç saat önce, onun yatağında öpüşmüştük ve yüzüme bile bakmıyordu. Dalmıştı ve dudaklarını kemiriyordu.

"İki gündür yoktum. Umarım Jungkook iyi iş çıkarmıştır" sesi sert ve fazla ruhsuzdu. Her zaman böyle bir adamdı ama şu iki günde bir şeyler olmuş gibiydi.

Babam bakışlarını bana çevirdiği an Jungkook da çevirmişti bakışlarını. Neler oluyordu bilmiyordum ama ağlayacak gibi duruyordu. Yüzünde anlamlandıramadığım bir korku ifadesi vardı.

"İki gündür dışarı çıkmıyoruz. Sadece Olga ile markete gittim ve Jungkook bize eşlik etti. Jungkook'un yüzünü de sadece yemek masasına oturduğumuzda görüyorum" demiştim Jungkook'a bakarak.

Jungkook korku dolu bakışlarını babama çevirmişti. Babam ise inanmamış gibiydi. Alaycı bir ifade vardı yüzünde. Tekrar Jungkook'a baktığımda göz kapaklarına kadar titrediğini görmüştüm.

"Aslında" demiştim bacak bacak üstüne atarken. Yumruk yaptığım elime çenemi koymuş, alıcı gözle Jungkook'a bakmıştım.

"Sana yalan söylemeyeceğim. Birkaç kez odasına gittim ama kovuldum. Tekme tokat çıkardı beni. Bilerek mi onu işe aldın bilmem ama sanki kalkanı var gibi. Benden etkileniyor mu etkilenmiyor mu anlayamıyorum. Bir erkekle aynı evde olmama rağmen ilk defa biri üzerime atlayıp beni öpmeye çalışmadı. Sence etkilenmesi için ne yapmalıyım baba? Bir öpücüğe bile razıyım. Lütfen bana yardım et~"

İyi bir oyuncuydum. Gerçekleri küçük beyaz yalanlarla süslemiştim ve konuşmamın başında kireç gibi olan Jungkook rahatlamış, sanki üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi omuzları düşmüştü.

Şımarık tavırlarım ve konuşmama inanmış olan babam, arkasına yaslanmış, genişçe gülümsemişti. Sinirli bir gülümsemeydi bu. Sanki inandığı şeye bozulmuş gibiydi. Bu iki adamın arasında ne vardı böyle?

"İyi iş Jungkook" demişti babam. Yüzündeki sinirli gülümsemeyi bozmadan, başını arkasında kalan Jungkook'a çevirmişti. Jungkook'un rahatlamış ifadesi bir anda kaybolmuş, yerini saf nefret ve tiksinti almıştı. "Görevim, Bay Kim" demişti dişlerinin arasından.

"Hey yakışıklı! Dışarı çıkacağım"

Oturduğum deri koltuktan aniden kalkmış, ikisinin de bana dönmesine sebep olmuştum. Sadece gergin havayı dağıtıp Jungkook'u kurtarmak istiyordum.

"Benimle gel. Belki de bana olan tavırlarının değişmesine yardımcı olurum"

Uzunca nefes vermişti. Ortada ne döndüğünü bilmesem de babamın imaları Jungkook'u bayağı korkutmuştu ve ortada bununla ilgili bir sorun vardı. Burada konu bendim ve Jungkook'u bu durumdan sadece ben kurtarabilirdim.

Eğer inkar edersem babam anlardı, beni biliyordu. Ben yaptığım her şeyi söylerdim ve bundan asla çekinmezdim. Eğer Jungkook'a karşı olan tutumumu ve flörtöz hareketlerimi kesersem babam bir şeyler döndüğünü anlardı. Buna izin veremezdim.

•••

"Daha iyi misin?"

Elimdeki su dolu şişeyi Jungkook'a uzatmıştım. Elimden alıp kapağını açmış ve suyu kafasına dikmişti.

Cute Bitch •taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin