Bilmem kaçıncı kez sesli bir şekilde nefes vererek Hyunjin'in beni ilgi odağı haline getirmesini beklemeye devam ettim. Ama kendisi inadına elindeki kitaba gömülmüş, yüksek sesli televizyona rağmen gözlerini ayırmadan okuyordu.
Tekrar sesli bir şekilde nefesimi verirken sonunda bana dönmüştü. Yarım kalan nefesimi vererek saçımın ucu ile oynamaya başladım.
"Sor hadi."
Sanki iki saattir soru sormak için bekleyen ben değilmişim gibi şaşkınca ona baktım.
"Neyi?"
Göz devirdi, azıcık haklı olarak.
"Yeon Do hadi ama uzatmayalım."
"Sormam için önce kırdığın kalbimi iyileştirmen lazım."
Gülümsedi ve kitabını kapatıp sehpanın üzerine bıraktı. Bana doğru biraz yaklaştı ve ellerini belimde birleştirdi.
"Özür dilerim. Öyle demek istemediğimi biliyorsun."
Bakışlarımı kaçırdım.
"Ama söylediklerin çok kırıcıydı."
Belimdeki elleri ile beni kendine çekmiş ve sarılmıştı.
"Çok özür dilerim. Lütfen affet beni."
Geri çekildi. 'Affettin mi?' dercesine yüzüme bakmaya başladı. Biraz düşünmüş gibi yapıp gülümsedim.
"Tamam, affettim."
Hızla yanağıma bir öpücük bırakınca nedensizce utanmıştım. Ama kendimi hızlı toparlayıp ciddi bir ifade takındım.
"Soruyorum o halde?"
Kafasını salladı.
"Sor bakalım."
"Woojin oppayı nereden tanıyorsun?"
Gülen yüzü düşmüştü.
"Aynı mahallede ve aynı okuldaydık. Hye Jin noona ve Woojin hyung yanlış hatırlamıyorsam 4. sınıftaydılar eh bende 2. sınıfta oluyorum tabii. Sürekli birlikte takılıyorduk. Hye Jin noona bilmiyordu ama Woojin hyung ona çok âşıktı. Bana güvenip ona olan hislerini anlatmıştı. Sevinmiştim. O çocuk aklımla ikisini çok yakıştırıyordum. Aradan yıllar geçti. Woojin hyung aşkını gizlemeye devam etti. Liseye geçeceklerdi, noona geldi ve bize birine aşık olduğunu söyledi. O an Woojin hyungun gözlerinde yıkılmışlığı gördüm biliyor musun?..."
Gözlerim dolmuştu. Devam etmesini bekledim.
"...İlerleyen zamanlarda fazlası ile zeki olan Woojin hyungu çok daha iyi bir eğitim alabilmesi için yurt dışına gönderdiler. Bizimle iletişim kurmayı kesti. Ama bir şekilde üniversiteyi Kore'de okuyacağını öğrenmiştim. Noonaya söylemedim. Çünkü öğrense onu görmek isteyecekti. Bilmiyordu ki Woojin hyungun ona aşık olduğunu. Noona sevdiği çocuk ile nişanlandı, Woojin hyung ise başarısı ile ülkede nam saldı. Sonra bir gün Woojin hyungu tesadüfen gördüm. O gün noonanın hasta olduğunu öğrenmiştim aynı zamanda. Kızarmış gözlerimi görür görmez yanıma gelmişti. Noona ile ilgili bir şey söyleyemedim başta. Kendini anlattı bana o gün. Yıllarca kimseyi sevmemiş biliyor musun? Bana hâlâ noonayı sevdiğini söyledi. Noonayı kaybettiğimiz günün gecesinde onu hastaneye getirdim. Uyuyordunuz ikinizde. Onu orada öyle görünce ağlayarak terk etti orayı. Büyük bir ihtimalle yıllarca yanında olmak yerine kaçtığı için kendine kızıyordu. Ertesi sabah ölüm haberi geldi. Öğrenmişti bir şekilde. Aylarca bulamadım onu. Evini dahi bilmiyordum. Sonra bu özel ders meselesi çıktı. Bahsettiğin kişinin o olduğunu öğrendim ve yanına gittim. Beni görünce tekrar ağlamaya başladı. Bana yıllar önce birlikte geçirdiğimiz günlerden kalan fotoğrafları gösterdi. Hepsini hâlâ saklıyor. Çok güzel seviyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
End Desire🍀 "Hyunjin" (✔)
Fanfiction-Evet ben Kim Yeon Do, zamanında herkese yukarıdan bakan, herkesi hor gören kız. Ölmek istiyorum, sahte sevgilerin gerçek yüzünü gördükten sonra her anlamda ölmek istiyorum.