10.BÖLÜM \ YAĞMUR

753 186 27
                                    

MAŞİTA'NIN AĞZINDAN

Bir süre öylece bekledim. Evet kaderime teslim olmuştum.
Allahım , ne olur razı olduğun kullarından eyle. Günahlarımı bağışla . Aileme sabır ver, Merhametini üzerimizden esirgeme, Peygamber Efendimize komşu eyle ... diye duaları sıralamaya başladım.
Ben 5 metre sürüklenmeyi, 3-4 metre havaya uçmayı, arabanın altında ezilmeyi, belki de arabanın bana çarpmasıyla havaya uçup başka bir arabanın üstüne düşüp ölmeyi bekliyordum.
Tamam o anın korkusuyla biraz , evet sadece birazcık hint filmlerine bağlamış olabilirim ama konu bu değil , konu benim daha da yerimde duruyor olmamdı.
Benim bu düşüncelerimden birinin bana öküz gibi bağırması ile sıyrılmıştım . Evet şuan biri bana öküz gibi bağırıyordu.
Neymiş neden daha dikkatli olmuyormuşum , neden aniden duruyormuşum... falan da filan . He cınım heee benimde canım sıkılıyordu bu yağmurda dışarı çıkıp birinin arabasına bilerek çarpayım dedim , neden çünkü ben deliyim değil mi ?

Kesin ses telleri koptu. Tamam anlaşılan araba çarpmadı.
Gözlerimi açsam iyi olacaktı . Yoksa bu evladı mahlukat susmayacaktı.
Gözlerimi yavaş yavaş açtım ama açmaz olaydım .
Hayal görüyor olabilir miydim . Ya da komadayımdır belki ,kabus niyetinede bu şahsı görüyorumdur. Bence bundan iyi bir açıklama olamazdı.
Yoksa bu karşımda duran evladı mahlukat boya badana ustası ( kendileri burcu olur anlayana ) nın sevgilisi olma ihtimali çok düşük .
Bağırmaları kulağımı tırmalarken bunun bir kabus olmadığını anlamıştım.
Ahh Maşita ! Sen kocaman İstanbul da git onu bul. Ben üzerimdeki şaşkınlığı atmaya çalışırken , anladığım kadarıyla şaşkınlıktan öylece kalan bir ben değildim yüzündeki ifadeye bakılırsa .
Ama yani şaşkın olması normalde gözlerindeki diğer ifade ...
Neydi ki şimdi buu.
Şaşkınlık değil , kızgınlık değil, öyle bir bakıyor ki gözlerimin en derinlerine bir yabancıydım ben , o tanıdık bakışlar kime ve niyeydi öyle ?
Daldığımı farkedince gözlerimi yer ile buluşturmuştum bile.
Nefsine hoş gelebilir ama haram diyip kendime kızmaya başlamıştım .
Gözlerim yerdeyken;
"Siz! yine mi siz ! Siz beni takip mi ediyorsunuz? "
Dedim sinirlice . Evet en azından takip mi ediyor onu öğrenirdim.
Bence kesin sevgilisi yüzünden. Ahh Maşita bu dilin ne kadar daha başına bela olacak ???

Ben kendimi biraz terbiye etmeliydim, olmuyor yoksa böyle.
" Sizi takip etmek , neden peki ? " dedi ukalaca .

Hıhhh ! Bende aynı şeyi merak ediyorum bay Öküz .

" Onu size sormak gerekir . Kaç kere oldu karşılaşıyoruz.Bu tevafuk olamaz ya ?"
Dedim sinirlice . Tabi sinirle kurduğum cümlenin sonunda merakım ön plana çıktı.
" TEVAFUK " Nerden çıktı bu şimdi. İyice ayarın kaçtı Maşita senin .
Yani olsa olsa şansızlık olurdu. Yani tevafuk olabilir miydi ? Hayır yaa değil bence ..
Ah Maşita kendi başının etini kendin yersin valla . Kimseye gerek yok hani. Tebrik ederim .
Evde hatırlatında kendi alnımı öpücem maşitalar .
"Her neyse , oturup bunun tartışmasını yapacak değilim sizinle . Ama bu yağmurda arabayı bu hızla kullanamazsınız ."
Aferin kızım aynen böyle . Çakk bir beşlik iç sesim.
Ne diyecen acaba .
" Hem suçlusun hemde hesap soruyorsun. Sen neden yolun ortasında aniden duruyorsun ? Ya doğru zamanda frene basmasaydım şuan karşımda böyle duruyor olabilir miydin ? "
Dedi ukala ukala .

Evet olmazdım. Ama isteyerek yapmadım ki . Hoş isteyerek böyle birşey yapan var midir acaba ? Cidden var midir öyle manyak ruhlu insancıklar? ??
Böyle düşünürken elimin acısıyla kendime geldim.
Evet yaa sinirden bunu unuttum .Telefonu ararken kötü gün dostum elimi kesmişti.
Kesiğe baktımda hastanelik bir durum olmasa da kesik büyüktü .
En iyisi eve gidene kadar peçete ile üstünü kapatmak .
Ben çantam ile savaşa girmiş bir vaziyette arama çalışmaları yaparken şu bizim Evlad'ı Mahlukat elindeki mendili bana uzattı.

LOTUS ÇİÇEĞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin