MAŞİTA'NIN AĞZINDAN
Önümü dönmemle karşımda ayakta durmakta zorlanan , üstü başı dağılmış birini görmemle hafif bir afalladım. İçkili olduğu buram buram gelen o iğrenç kokudan anlaşılıyordu. Beni baştan aşağı süzmesiyle bir irkilsem bile bunu fazla belli etmemeye çalıştım. Ne kadar başardığımdan habersiz bir şekilde ;
"Kimsin sen , ne istiyorsun " dedim. Tahmin ettiğim kişi olabilir miydi acaba.
" Kim miyim , Kim haaa ! Ben Murat "
Söylediği her kelimeye kattığı o iğneleyici tavrı ...
Murat Demesiyle içimde ki korku git gide arttıyordu. Bana doğru gelmesiyle bir iki adam geriye attım." Uzak dur benden ."
"Uzak mı dur . Sence senden uzak durur muyum ?"
Yüzündeki o pis sırıtışı görünce gerçekten korkmaya başlamıştım.
Allahım ne olur kötü birşey olmasına izin verme. Etrafıma bakındım da karanlık olan ara sokaklar ve kimsenin olmaması benim korkumu git gide artırıyordu." Ne kadar kaçsanda benim olacaksın anlıyor musun beni. Benim elimden kimse kaçamadı. Sende kaçamayaksın anlıyor musun beni. "
Bu lafından sonra beni baştan aşağı süzmeye başladı.İğrenç bakışları midemi bulandırıyordu.
Tekrar bana yaklaşınca yine geri adım attım ama o buna fırsat vermeyerek kolumdan tuttu. O kadar çok sıkıyordu ki , canımın acıdığına mı yanayım yoksa bu pislik herifin şuan bana dokunduğuna mı bilemedim.
Elinden kurtulmaya çalıştıkça o daha da sinirleniyordu . Bir anda beni yere fırlatınca neye uğradığumı şaşırdım. Korkudan sıkıca gözlerimi kapatmıştım.Belimde hissettiğim ellerle gözlerimi hemen açtım . Karşımda şu Evlad'ı Mahlukatı görünce şok oldum.
Yok artık yaaa .
Ona biraz söylenip Murat' ı hatırlayınca hemen o tarafa döndüm. O bana nasıl dokunmaya cürret ederdi.
Sinirden ne yapacağımı bilemiyordum resmen.
Ona şuan bağırıyor olmam onu zerre etkilediğini sanmıyordum.O kadar sarhoştu ki ne dediğimi anladığına bile süpheliydim.Bana tekrar dokunmaya çalışınca Evlad'ı Mahlukat ona engel oldu. İyi olup olmadığını sorunca başımla onayladım.
Kendi aralarında biraz konustuktan sonra şu insan kılıklı cebinden bıçak çıkarınca ben o anın korkusuyla Evlad'ı Mahlukatın arkasına saklanmıstım.
Bu manzara bana geçen ki rüyayı hatırlatmıştı ama fazla üstünde durmadım. Şu an rüyayı düşünmenin ne yeri ne de zamanıydı.
Bıçağı ileri geri sallamaya başlamıştı. O an başımda hissettiğim ağrı ile her tarafın karardığı hatırlıyordum. Sadece zifiri bir karanlık...
Kulağıma gelen o tanıdık ses kalbimin daha hızlı atmasına neden oluyordu. Zifirinin içinde bile güvende hissetmeme neden oluyordu. Bir ara bedenim savrulunca , omuzlarımdan tutularak engel olundu.Sonra yumusak bir yere kafamın konulduğunu hissettim. Ve tekrar aynı zifiri...Başımdaki ağrı ile gözlerimi açmaya çalışıyordum.O kadar çok zonkluyordu ki ,gözlerimi iyice açıp etrafa bakındım . Hastanede olduğumu anlayınca ne olduğunu düşünmeye başladım.
Allah o p... bildiği gibi yapsın.
Ellimle başıma masaj yapmaya başlamıştım. Olaylar yavaş yavaş aklıma gelmeye başlamıştı. Duygu geçişlerim şaşkınlıktan sinire , sinirden öfke patlamasına ve en son güvene doğru yol alıyordu.
O Evlad'ı Mahlukat'a da bir teşekkür etsem iyi olacaktı. Ne de olsa beni o manyağın elinden kurtarmıştı.
Nasıl olacak bilmiyordum ama bir şekilde teşekkür etsem iyi olacaktı.
Kapının açılmasıyla Hacer görüş alanıma girmişti .Beni gördüğü gibi gözleri dolmaya başlamıştı bile.
Oyyy Allahım . Ben Kıyamam bu kıza yaa . Cok korkmuştı belli ki...
Gözleri kan çanağı gibi olmuştu.
Yanıma gelip sarıldı.
"İyi misin Maşita . Bir yerin ağrıyor mu?. " dedi telaşla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS ÇİÇEĞİM
Literatura KobiecaGözlerini usulca kapattı genç kadın . Damlaların geçtiği yerleri her zerresinde hissederken, elinin tersiyle gözyaşlarının yolculuğuna son verdi. Ama nafileydi bu çabası. Bir yenisiyle tekrarlandı gözyaşı yolculuğunun. Yüreğinde hissettiği bu acı...