Tılsım

6K 319 80
                                    

Bölüm Şarkısı:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Şarkısı:

*
Günlerinin birbiri ardına  hep aynı durgunlukla devrilmesi benim için yeni bir şey değildi.Sürekli böyle olurdu.Elis bazen rol yaptığımı ve kendimi kaptırdığımı söylüyordu.Belki de doğruydu.Yine de bilmedikleri bir şey vardı.Dünyaya gözlerimi zaten bir oyunun içinde açmış biri olarak rol yaptığımı bile fark edemeyecek kadar oyuncuydum artık.

Nasıl mı?Annem beni  ilk öğrendiğinde babamla birlikte aldırmaya karar vermişler.Henüz küçük bir hücreyken dünyaya gelmemem için çabalamışlar.Annemin beni aldıracağı günden bir iki gün evvel babamın adı bir kadınla ihanet dedikodularına karışınca sahip olduğumuz şirketin hisseleri düşüşe geçmiş.Bu durumda tek çare  ben kalmışım.

Kameraların önüne geçilerek verilen bu güzel haber işleri yoluna sokunca annemin beni dünyaya getirmesinden başka da çaresi kalmamış.Yine de şöyle bakınca hiç doğmamış olmayı diliyordum.Özel şoförlerin kullandığı lüks arabaların içinde moda ikonu gibi koleje giden küçük bir çocukken camın ardından parklara bakardım.Bir çocuk hiç  parka gitmemiş olabilir miydi?Olabilirdi.Ben hiç gitmemiştim.

Bir keresinde anneme çok fazla ısrar etmiştim.Sonunda benden bıkmış ve kabul etmişti.Yarın bunu halledeceğini söylediğinde o gece sevinçten uyuyamamıştım.Parka gidecek ve arkadaşlar edinecektim.Daha da önemlisi annem beni kenardan izleyecek belki de bana gülümseyecek hatta düşmemem için uyaracaktı.

Diğer gün beni evin önüne kurulmuş büyük bir park karşılamıştı.Annem de evde yoktu.

Yüzüme sahici bir gülümseme yerleştirerek  arabamdan indiğimde Elis'in yanına gelmiştim.Bana Pars'ın da burada olacağını söylemişti ama bunu umursamamıştım.Elbette onu görmemem mümkün değildi.

Evin kapısını çaldığımda ban kapıyı açan Elis oldu.

''Hoş geldin.''

Ona sıkıca sarılarak yanaklarına birer öpücük bıraktım.

''Hoş bulduk canımın içi.''

Üst katın merdivenlerini çıktığımda salonda Pars'ı gördüm.Yüzünü telefonundan kaldırarak bana baktığında diyecek bir şey bulamamış olmalı ki kafa selamı vermekle yetindi.Bende aynısını ona yaparak salonda ki koltuklardan birine geçtim.

''Burada uslu uslu durun.Banyo yapmam lazım.''

''Bekliyorum.''dedim.Elis kararsızca baksa da sonunda salondan çıktı.Ne bekliyordu ki kavga etmemizi mi?On dakika kadar bir süre ikimizde sessizce oturmuş ve itina ile birbirimize bakmamıştık.

KATRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin