Mahoş

6.3K 310 94
                                    

🌙

En son birine sıkıca ne zaman sarılmıştım?
Çocukluğumda dahi anne ve babama sarılamazdım.Vakit yoktu onların bakışlarında buna bir davet bir izin yoktu.

Şimdi ise gözlerimi sıkıca yummuş ve bu anın tadını çıkarıyordum.Tuhaftı.Devran beni öyle sıkı sarmıştı ki hareket bile etmem mümkün değildi ve kendisi kesinlikle derin bir uykudaydı.

Gözlerimi açarak zor da olsa yüzüne baktığımda kaşlarımı çattım.Yarabbim neler yaratıyordu?Hikmetinden sual alınamıyordu valla.

Adam beni resmen dine getirmişti.

Kendi kendime gülerek onun kollarından çıktığımda Devran tuhaf bir homurtu ile bana sırtını döndü.

Uykusu hafif falan değildi anlaşılan belki de çok uzun zamandır uykusuzdu.

Yataktan onu uyandırmamaya özen göstererek kalktıktan sonra üzerime yerdeki tişörtü geçirip odadan çıktım.

Saçlarımı bileğimdeki toka ile topladıktan sonra yüzümü güzelce temizlemiş ve sabah kullandığım kremleri sürmüştüm.

Karnım zil çalışıyordu genelde kahvaltı ile aram pek normal değildi.Ufak bir kasede gevrek yiyerek geçiriyordum ama içimden bir ses Devran'ın normal bir kahvaltı seveceğini söylüyordu.

Pekala.Gereksiz bir heyecan ile çay suyunu koyduktan sonra dolaptan bütün kahvaltılıkları çıkarıp özenle masaya dizmiştim.

Tezgahın üzerinde duran sigara paketimden bir dalı çıkarıp yaktıktan sonra soymak için patates çıkarıp özenle soyarak dilimledim.

Sigara ile yolum çok nadir kesişsede şu an da içmek istemiştim.Patatesler kızan yağda pişerken ben de geniş bir kasede omlet yapmak için yumurta çırpıyordum.

Bir saatin ardından güzel bir kahvaltı masanın üzerinde yerini aldığında sahiden iyi iş çıkarmış gibiydim.

"İyi ama çok kilo aldırır bu her sabah her sabah."dedim kendi kendime.Bakışlarımı kendime indirerek bedenime baktığımda kesinlikle bu kahvaltının her gün yapılmayacağını düşündüm.

"Ne zaman uyanacak bu çocuk?"

Acaba gidip uyandırmalı mıydım?Uykusunu bölmek istemiyordum.Uyanınca yerdi artık.

Mutfaktan çıkarak salona geçtiğimde telefonum da odada kaldığı için yapacak bir şey bulamıyordum.

Ne diye erkenden uyandıysam kalmıştım öyle.

Bir süre sıkıcı televizyon kanallarında gezmiştim ama sonunda sahiden sabrım tükenmişti.Devran'ı uyandırma kararı ile odama girdiğimde onu odanın ortasında telefonla konuşurken gördüm.Demek uyanmıştı.Bakışları beni bulduğunda gözlerinde ki ifade yerini hoş bir sakinliğe bıraktı.

"Dediğim gibi."dedi Devran."Tamam ben akşam uğrarım."

Telefonunu kapatarak kotunun cebine koyduğunda onu izliyordum.

"Bir sorun mu var?"

"Sıkıntı yok."dedi bana doğru gelirken."Neden yanımdan gittin?"

"Kahvaltı hazırladım sana."dedim usulca.Böyle söyleyince tuhaf bir hisle dolmuştum.

"Yaaa demek öyle?"

KATRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin