14- Gidiyorsun.

1.3K 153 4
                                    

Yazması zor bir bölümdü. Ve zamanım ne yazık ki yoktu. Nihayet yazdım.

İyi okumalar.

******

Olanları anlattıktan sonra üçünün de yüzünde pek bir duygu göremedim. Bir süre bakıştık birbirimize. En sonunda annem kahkahayı bastı, ardından babam. Bilge ve ben ikisine şaşkınlıkla bakıyorduk. Annem kahkahasının arasından konuştu.
"Hiç öyle bakma."

Nihayet gülmeyi kestiler. Annem konuşmasını sürdürdü.
"Küçükken de böyleydin sen. Aklına koyduğunu yapardın. Sonuçlarını düşünmezdin bile."

Babam devam ettirdi konuşmayı.
"Görüyoruz ki hala da öyle yapıyorsun."

Ne diyeceğimi bilemeyerek "Kızmadınız mı yani?" diye sordum.

Annem yanıma, yatağa oturdu. Saçlarımı okşadı. Babam da diğer yanıma gelip oturdu.
Annem sitemle, "E alıştık artık." derken babama döndü.
"Değil mi hayatım?"

"Evet, hayatım." Bana baktı babam. "Korkusuzdun da sen. Ne yükseklikten ne de karanlıktan korkardın. Ne garip çocuk derdim senin için." Gözleri doldu. "Şimdi de sonucunu düşünmediğin bir şeye kalkıştın hem de korkusuzca. E yine sonucuna katlanmalısın, değil mi?"

Başımı salladım.

Annem ile babam beni serbest bir çocuk olarak büyüttüler. Kararlarıma -çok tehlikeli değilse- karışmaz ve sonucu kötüyse kızmak yerine atlatmam için destek olurlardı. Yani düşmeme izin verirler ama kalkmam için yardım ederlerdi.
Düşe kalka hatalarımdan ders çıkarmayı bilmiştim. Ama yine de hata yapmaktan kaçınamıyorsun.
Gerçi Çağan bir hata mıydı, değildi. Çünkü ondan öğrendiğım çok şey vardı. Kimden ne öğreneceğinizi bilemezsiniz. Ve hata yapmak öğrenmenin etkili yoluydu.

Çağan demişken tezin teslim vakti geçmiş miydi?

Benim hırsızlık yapmamdan sonra Çağan'a aklımda kalan birkaç soruyu da sorup üç gün içerisinde tezi yazıp teslim edecektim.

"Bilge tez ne oldu ya?"

"Onun zamanı geçeli üç-dört gün oluyor..."

"Yapma be."

"Evet ama güzel haber şu ki hocaya durumdan haberdar ettiğimde dedi ki uyandığı zaman bir hafta içerisinde verebilir."

Sevinçten havalara uçtum.
"Ya bu süper. Teşekkür ederim."

"Hocaya teşekkür et."

******

İki günde ailem ve Bilge sayesinde ayağa kalkmıştım. Kafamı toparlayıp tez yazmaya çalışırken bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. İki gün de bunu düşünmeyle geçti. Beşinci gün aldım elime kalemi ve kağıdı, ilk önce olayı anlattım, ki bu objektif olarak bakmam için yararlı olması içindi.

Ben bu işe hırsızlığın güç gösterisi olduğunu iddia ettiğim için başlamıştım. Ama artık böyle düşünmüyordum. Dünya kirliydi ve Çağan da bu kirliliği temizlemeye çalışan ama kendi de kirlenen biriydi. Fakat kir katlanarak büyümüş, Çağan yetişememiş ve altında ezilmiş.
Yardım istememiş mi peki? Elbette istemiş ama sözlerle değil, gözleriyle. Kimse anlamamış.

Seçtiği yol her ne kadar yanlış da olsa o, bir şeyler yapmak adına çabaladı ve hala çabalıyor.

Tezim artık şuydu: Bu zamanlarda hırsızlık bir baş kaldırıştır.
(En azından Çağan için öyleydi.)

******

Tezi yazıp ertesi gün hocaya teslim ettim.
[YN: Tez yazmayı bilseydim keşke :( ]

Git Başımdan Leyla! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin