"Nerde lan annem!"
"Albert dur! Yalvarırım sakin ol!"
Genç adam karşısında ki adamın yakasını daha sıkı tutarken. Meryem masa da ki telefondan gelen sesle gözlerini ardına çevirdi.
Eline aldığı telefonla Cain, duygusuz yüzünü tekrar gösteriyordu.
"Evet Meryem, gördüğün gibi belli ki bir sona geldik... "
Cain duygusuz gülümsemesine devam ederken.
"Ya dışarıda bekleyen avukatın elinde ki dosyaları imzalar çeker gidersin"
Demiş gözlerini ardında ki kadına çevirip.
"Yada o, burada oğlunun ismini sayıklayarak ölür!"
Meryem,titreyen elleriyle elinde ki telefonu masaya bıraktı. Gözleri yanın da öfke krizi geçiren eşine kayarken sarsak adımlarla çıktı okuldan. Okulun önünde ki gözlüklü adama kaydı bakışları. Dosyalar elindeydi.
Bir müddet yerinde durup yutkundu. Boğazına sıkan neydi böyle. Gözleri bir kaç saniye ardına kaymış gözünden damlayan bir damla yaşla o adama doğru adım atmaya başlamıştı. Daha fazla ona zarar veremezdi. Ne ona nede annesinin canını yakamazdı.
Yaklaştığı adamla fazla zaman kaybetmeden ona uzatılan dosyaya kaydı gözleri
"Buyrun Meryem hanım"
Aldığı dosyaları titreyen elleriyle imzaladı. Gözünden süzülen yaş imzaladığı kağıtta bir kabarıklık oluştururken. Karşısın da sesi yükselen adam
"Uçağınız bugün akşam 5 te kaşkacak" demiş
Gözlerini koluna çeviren adam.
"Şimdiden toplansanız iyi olur" diyerek elinde ki dosyayı kapamıştı.
Birde gidecekti dimi. Daha fazla ortalığı toza katmadan gitmesi gerekiyordu. Gözünden damlayan yaşla karşısında ki adamı ardında bıraktı. Boğazın da ki yumruyu yutkunurken içine koca bir boşluk oturmuştu. Bu hissi en son babasını kaybettiğinde hissetmişti. O boşluğu dolduran adamı kaybettiğinde tekrar hissedecekmiş belli ki.
Okulun kapısından çıkıp yanına endişeyle gelen Talha genç kızın başını tutup.
"Sen burda bekle, ben gelicem tamam mı. Sakın bir yere kaybolma" demiş. Okuldan hızla uzaklaşmasını izlemişti Meryem. O kadar endişe doluydu ki annesine olan sevgisi gözlerinden okunmaya yetiyordu.
Son kez bakmıştı genç adam. Arabaya binmeden sonkez sevdiği kadının gözlerine bakıp telaşla binmişti arabaya.
Meryem bahçede ki bir banka oturup omuzlarını düşürmüştü. Gözünden ardı arkası kesilmeyen yaşlar birer birer dökülürken göğsünün sol tarafına bir ağrı oturmuş parmak uçlarına kadar uyuşturmuştu sanki. Canı yanıyordu. Ona bunu yaşattığı için. Onu yalnız başına bırakıp gideceği için canı yanıyordu. Gülen yüzünü solduracağı için...
°
Meryem enerjisi tükenmiş adımlarla odasına girip kapısını ardından kapadı. Ve şimdi bavulunu hazırlayıp gitmeliydi dimi. Koca hayatında yaşamadığı şeyi sadece bir sene içinde bu okulda yaşamış ve şimdi hepsini ardında bırakacak ve anılarının bir kehribar çiçeğinin uçuşan dallarına asacaktı.
Sızlayan parmaklarıyla dolaptan valizini çıkardı. Fermuarını açarken içeri telaşla Lona ve Esma girmişti.
"Meryem neler oluyor öyle" diyen Lona genç kızın elinde ki valizi görünce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERA
Teen FictionBazı anlar Kaderdir... İnanmadığın her gerçek İnancını yenilemen için bir bedeldir... ✳✳✳ ✴İmkansızın mühür tutmuş hali✴ 🚫Telif hakkı şahsıma aittir en küçük kopyalama da gereken işlem yapılacaktır🚫