Genç adamın bakışları, gözleri önünde kaybolan boşluğa dalıp gitmişti. Kendi elleriyle göndermişti onu. Yüreğinden, kalbinden, kendinden uzaklara uğurlamıştı.
Sağ gözünden bir damla yaş süzülüp giderken giden sevdiğine sarsak adımlarla bir kaç adım öne doğru atsa da daha fazlasına gücü yetmemişti. Yalpalanan bedeniyle onu ayakta tutan sadece Efrahim'in kollarıydı.
"Dayanamıyorum"
Demişti sesinde ki çaresizlik Efrahim'i bile etkilerken boğazına biriken yumrular nefesini kesti. Başını iki yana hızla sallamış gözlerinde ki damlalar birer birer akmaya başlamıştı.
"Kopup gidecek diye ödüm koparken! şimdi kendi ellerimle yolladım onu"
Efrahim'in gözleri o an Esma'ya kaydı.
Kopup gidecek diye ödüm koparken!
Esma'nın gözleri bir müddet donuk kalırken yine beyni geçmişi önüne seriyordu belli ki.
Efrahim derin bir nefes aldı. Kuruyan dudaklarını ıslatırken
"Gidelim" demişti
Talha başını daha çok yere eğerken
"Daha ne kadar uzaklaşayım!" demiş ağırlaşan bedenini bir banka bırakmıştı.
Genç adam ağrıyan başını ellerinin arasına alıp bastırdı. Şimdi ensesinden başlayan bir ağrı giderek yayılmamaya başlamıştı bile. Gözlerinde ki yaş yüreğinden akıp gidiyordu. Sevdiğini bir bilinmeze yollamış Ona 'beni bekle' bile diyememişti.
Gitme sevdiğim
Talha ve onunla beraber olan arkadaşları da çöktü boş banklara. Acıyı bölemediler ama hepsi birilikte ona ortak olmuşlardı. Carla'nın bakışları donukken Lona dalgınca etrafı izliyor Esma günlerdir uykusuz kalan gözlerine birde arkadaşının üzüntüsünü eklemişti.
Onu daha güzel uğurlamayı dilerdi. Hepsi gülerek sıkıca boynuna sarılıp bir daha ki görüşmelerini konuşarak uğurlamak isterdi. Belki böyle olsaydı gözlerine dolan ne pişmanlık olurdu nede umutsuzluk...
Hava kendini iyice karanlığa bürürken zamanın ne kadar hızlı geçtiğinden bir haberlerdi. Taki Esma ayaklanana kadar.
Yorgun gözleri kolunda ki saate giderken
"Namaz geçmek üzere" demiş
Carla başını sallayıp
"Burda mescit varmı" diye sormuştu çatallaşan sesiyle.
Esma gözlerini bir müddet etrafta gezidirirken
"Beraber gidelim" diyen sese çevirdi gözlerini.
Yüreğine o anda bile bir heycan oturmuş yutkunmak zorunda kalmıştı.
"Peki" diyip gözlerini yere çevilirken Efrahim ve Talha'nın peşinden yola koyuldu. Bugünün acısı en çok Talha'yı yakmıştı. Aşk gerçekten ateşmiydi. Sonuçta ateşten geriye kalan koca koca odunların ovuç içini doldurmayacak kadar külleri kaldırdı. Bu ateş acıları deli gibi yakıp bu kadar nasıl küçülte biliyordu.
* * *
Albert titreyen telefonla başını kaldırmış gözlerini silerken cebinde ki telefonu çıkarmış.
#Meryem hanımı abisine teslim ettim efendim. Geri dönüyorum"
Bu mesajla derin bir nefes çekti içine Talha. Gözlerini havaya kaldırıp bir soluk bıraktı. Oturduğu yerden yorgun bedenini kaldırıp evden içeri girdi. Bazı acıları gecenin soğuğu bile dindirmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERA
Teen FictionBazı anlar Kaderdir... İnanmadığın her gerçek İnancını yenilemen için bir bedeldir... ✳✳✳ ✴İmkansızın mühür tutmuş hali✴ 🚫Telif hakkı şahsıma aittir en küçük kopyalama da gereken işlem yapılacaktır🚫