Albert kafasın da ki sorularla odasında uzanmış penceresinden gözüken yıldızları izliyordu.
Meryem'in 'imkansız' kelimesi her aklına düştüğünde gögsünde bir baskı hissederken yüreğinde ki ateş içini yakıyordu sanki. Cidden bu hissettiği duygunun bir ismi varmıydı.
Bu zamana kadar hiç bişey istememiş sadece herşey onun eline gelmişken Meryem'in böyle yapacağını aklından dahi geçirmemişti bile. Sadece ona ait olsun istemişti. Saçlarını okşasın, gözlerine uzun uzun baksın.
Albert, herşeyi elde edenden kıyasla herşey eline gelen bir adamdı. Bu zamana kadar bir çok insanla beraber olmuş gönül eğlendirmiş. Bunlara müslümanlar bile dahilken Meryem'i ondan uzak tutan evlenmek istemesini idi.
"Kendi mi sevdirmem mi lazım.."
Yatağından kalkıp aynanın karşısına geçen genç adam yüzünü incelemeye başladı. Albert ilk defa yüzünü bir ayna karşısında inceliyordu. Aksi halde görünüşü bu zamana kadar ilği odagı olmamıştı.
"Fazla yakışıklıyım"
Gözlerini vucuduna indiren genç adam.
"Kısa da değilim.. Boyum oldukça uzun ve iyi gözüküyor" demişti yüzüne yayılan yarım gülümseme ile. Bu kadar iyi görünmesi onun bile hoşuna girmişti. Gerçekten oldukça yakışıklı bir adamdı.
'biz seninle, imkanı olmaya imkansızıs'
Genç kızın sözleri gözlerinin önünden film şeridi gibi geçerken kaşları çatılmış gözlerini içinde biriken sinir yüklenmesi ile yummuştu.
"İmkansız diye birşey yok! Olamaz!"
Gözlerini yavaşça açan genç adam kaşları çatık ayna da kendisine son kez baktı. Gözleri dipsiz bir kuyuyu andırırken hırsla eline aldığı havlusuyla banyoya girdi. Açtığı ılık su saçlarının alnına dökülmesine sebep olurken suyun etkisiyle gözleri kapanmış düşüncelerini dindirmeye çalışıyordu sanki ama bu içinde büyüyen his bambaşkaydı. Hiç tatmadığı hiç hissetmediği. Tek bildiği onu kaybetmeyi asla göze almayacağı ve ne Olursa olsun onun için savaşacağıydı.
"Vazgeçmeyeceğim! Tüm imkansızlarla savaşmam gerekse bile"
Demiş yüzünü suya doğru kaldırıp alnına düşen saçları geri çekmişti.
"Asla geçmeyeceğim"
~~~
"Keşke seninle beraber gelseydim"
Esma gözlerinden birer birer yaş dökülen arkadaşının dibine oturmuş onu rahatlatmaya çalışıyordu. Carla bir köşe de kendisini suçlarken Lona ondan farksız değildi. Herkes onu yalnız bırakmanın pişmanlığı içindeydi.
"Lütfen ağlama artık"
"Nasıl ağlamam Lona, benimle dalga geçmesi yetmiyormuş gibi birde kolumu tutup sözlerinde ısrar ediyor, ben bu kadar aşağılandığı mı hatırlamıyorum bile!"
Albert'in onunla evlenemeyeceğini bildiği halde kendisi ile dalga geçtiğini düşünüyordu genç kız. Oysa herşey çok başkaydı.
Carla köşesinden bir adım atıp Meryem'e yaklaşırken düşünceli ve üzüntülü yüzü ile
"Bana kızacaksın belki ama, Albert bu zamana kadar böyle birşey yapmadı Meryem. O asla birşey istemez.. Yani düşüncelerinde samimi olabilir"
Meryem oturduğu yerden kalkıp Carla'ya titreyen gözleriyle baktı
"Ne olursa olsun Carla, bu okul tüm dinler hakkın da kısa da olsa bilgi veriyor... Eminim onun da bir müslüman kadının, müslüman olmayan bir adamla evlenemeyeceğini elbette biliyordur! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERA
Teen FictionBazı anlar Kaderdir... İnanmadığın her gerçek İnancını yenilemen için bir bedeldir... ✳✳✳ ✴İmkansızın mühür tutmuş hali✴ 🚫Telif hakkı şahsıma aittir en küçük kopyalama da gereken işlem yapılacaktır🚫