ZOMBİ ŞEHRİ

Bölüm 3: Araba ve silahlar

Sabah yaptığımız konuşmadan sonra haberleri açınca bir gurup ülkenin buradan yaklaşık iki kilomete uzakta bi mühimmat sandığı verildiğini duyunca hemen oraya gitmek için bi plan yaptık öğretmenler odasından bir anahtar bulup oraya arabayla gidecektik.
Öğretmenler odasinda bi araba anahtarı alıp arabayı bulduk siyah vi arabaydı hemen ona bindik ben araba kullanmasını bilmediğim için arabayı emir kullanacaktı yolda giderken bi benzin istasyonunda durup yakıt ikmali yaptık.
Emir depoyu fullerken bende içeride biraz yiyecek almaya gittim okuldaki yiyecekler er yada geç bitecektr çünki.
Markete girdiğimde  yerde gördüğüm manzara korkunçtu
adamın biri zombinin kafasına bıçağı soktuğu gibi zombide onun boynuna derin bi pençe yarası açmıştı.
Zombinin kafasındaki bicağı alıp bi kumaşla temizleyip cebime koydum ve birkaç paketlenmış yiyeceği ( kucak dolusu ) bagaja koyup tekrar markete girdim.
Markete girdiğimde aniden üstüme atlayan zombi beni yere yatırdı ve beni ısınmaya çalışıyordu ağızındaki biçimsiz dişler ve ağız kokusu midemi bulandırıyordu ağızından akan salyadan bahsetmiyorum bile kollarını ellerim ile tutarken o an öleceğimi zannettim ve son bi gayret ile zombiyi üstümden atıp hızlıca bıçağımı çekip benim üstüme atladığı an bi hareket ile arkasına geçip kafasının sağ tarafına bıçağı geçirdim.
Üstum başım salya ve kan içinde titreye titreye emirin yanina giderken emir koşa koşa yanıma geldı ve " ne oldu içerden gelen bağzı sesler duydum" diyince elimdeki bıçağı gösterip " kadir bir zombi sıfır " diyince emir durumu anladı ve beni arabaya oturup bi şişe su verdi.
Yola çıktığımızda bu zombi oluşturan nasıl birşey olabileceğini düşündük ve radyoaktif bi hastalık olduğunu düşündük.
Mühimmat sandığının olması gereken yere bi sokak kala arabayi bırakıp o noktaya geldik fakat orada silahları inceleyen üç kişinin olduğunu görünce dostça yanlarına gittik ve " meraba " diyince tuhaf bi ifadeyle " sanada meraba " dedi, emir kutudan bi tabanca aldığı gibi adamın emirin eline ateş etmesiyle emir yere düşüp silahı kenara attı ve hepsi birden bize ateş açmalarına iki saniye kala hemen bi  evin duvarının arkasına sığınıp emirin elinden attığı silahı alıp birini vurdum o yere düştüğü gibi arkadaşı sinirle bağırıp deli gibi, her elinde birer tabancayla duvara kurşun yağdırdığında kurşunu bitti ve tam o anda ben göğüse nişan alip vurdum o anda emire ateş eden adam tek kalınca " arkadaşlarımı öldürdünüz sizide ben öldürücem" diyince agniden arkasından gelen bi zombi onu , benim benzinlikte oldugum gibi adamı yatırmıştı adam elinden silahı düşünce  zombi üstündeyken dehşetle " lütfen, lütfen bana yardım et "deyince gözümü kırpmadan once adamı sonrada zombiyi oracıkta öldürdüm ve henen emirin yanina koştum, kurşun emirin sol elinin yüzük ve orta parmağının arasından biraz altina denk gelip eli delip geçmiş hemen göbeğimden bi parça kestim ve kanı durdurması için ona verdim bu arada gördük ki çıkan çatışmadan çıkan sesten dolayı bu tarafa birsuru zombi geliyordu hemen emiri arabaya yollayıp ne kadar silah ve mühimmat bulduysam bagaja attım bu arada mecburen emir arabayı kullanacaktı benim araba süremediğimi daha önce söylemiştim.
Okula vardığımızda arabayı sürgülü kapıdan okul bahçesine park ettik ve zaman kaybetmeden  okulun içine girip ilk yardım çantalarındaki malzemeler ile emirin elini sarıp silahları yukarı çıkardım elimizde:
-üç adet tabanca
-iki,uzun menzil susturucusu
-iki de tabanca susturucusu
-Ayrıca oldukcada fazla ( yaklaşık beş paket) tabanca kurşunu vardı
Bu silahlar özelliklede susturucular oldukça işimize yarayacak gibiydiler.
Bakalım artık başımıza neler gelecek.