Tamı tamına bir ay, önce nowa, yerini henüz bilmediğimiz askeri kamp ile ortaklaşa yaptıkları planlarını yerle bir etmek için kendimizde bir plan yapmıştık yasin ve sedat isimli o iki asker herkesin güvenini kazanıp kampın seviler isimleri olmuşlardı ama tabiki bu sahte bir samimiyetti, dün akşam telsizden onları dinleyip iki gün sonra tam yirmi iki kişiyi kandırıp anlaştıkları yere insanları götüreceklermiş.
O akşam kendilerinden çatışma için yardım istediğimiz on altı kişi ile toplantı yapıp ardındanda kamp telsizden hasan abiye toplanıp planımızı gözden geçirdiğimizi söylememizin ardından kampın tamircisi hakan abi elinde tuhaf bir şekilde şekillendirilmiş büyük, metal bişeyle içeri girdi fakat kendisine en başta haber vermiş olmasak bile yasin ve sedatın planını bilmesi bizi şaşırtmıştı fakat herşey gibi bununda basit bir cevabı vardı
yalnızca başkasına söylerken bizi duymuş, fakan asıl önemli olan şey hakan abinin masaya koyduğu metaldi, başta bunun ne olduğunu anlamasakta onu bi süveter gibi giymesiyle bunun el yapımı, kurşun geçirmez yelek olduğunu farketmek bizi şaşırtmıştı.
Hakan abi tamircilik dışındaki hünerlerini konuşturmuş ve bi zırh yapmıştı.
Hakan abi yeleği çıkartıp "Sizi gizlice dinleyip o hayinlere karşı yaptığınız planı duyduktan sonra tüm zamanımı kampın diyer tarafındanki büyük tamirhanemdeki bütün metal levhaları ve balistik (kurşun geçirmez) malzemeyi kullanıp sizler için metal göğüs ve bacak zırharı yapmaya verdim, diğer zırhlarda tamirhanede duruyor" bunları demesi üzerine hepimiz hakan abiye teşekkür ettik kesinlikle hakkı ödenemez biriydi, fakat anlamadığımız birşey vardı ki oda bizi daha doğrusu yaptığımız planımızı nasıl duyduğuydu, bunu kendisine sorduğumuzda hakan abiye hediye ettiği odadaki küçük bibloyu kırıp içinden küçücük bi mikrofon çıkartınca emir "Abi vallahi senden iyi ajan olur" dedikten sonra hakan abi önce biraz kıkırdadı ardındanda mikrofonu cebine koyup " hıh atmış yaşında bir ajan ha... az abartın ama ne yalan söyliyeyim bu kampta teknolojik aletleri benden iyi kullanan biri bulunamaz" o akşam son söz olarak "kazamız mübarek olsun" diyip evlere dağıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOMBİ ŞEHRİ
Science Fictionisimleri emir ve hamza olan iki arkadaş birgün okuldayken başlayan zombi salgını ile şoke olurlar, bi anlık hata yüzünden okuldan kaçan insanların gerisinde kalıp okulda mahsur kalırlar
