Merhaba arkadaşlar geç geldim ama bunun nedeni Taehyung!
Kendisinin kafası o kadar karışık ki Jeongguk konusunda... İşte bu nedenle kurguyu yazabilmem zamanımı aldı :'(
------------
Taehyung odasında sinirli bir şekilde ileri geri yürürken bir eli ağzında sinirle parmaklarını kemiriyordu. "Ne demek gelemem?" diye bağırdı sinirle telefonun diğer ucundaki arkadaşı Hoseok'a. "Sen çağırdığında ben gelmiştim şerefsiz! Hani sen benim dostumdun, birbirimize daha ilk günden kazık mı atacağız?"
"Saçmalama kanka! Sana çok uzağım diyorum. Seninle ayrıldıktan sonra ben Jimin'in evine geldim. Bizim evler sizinkilere baya uzak."
"Çok önemliydi oğlum ya. Konuşmamız lazım acilen."
"Dertleştiğimiz vakit ben sana vermem gereken tüm akılları verdim daha fazlasına kafam basmaz ki. İstersen bir de Jimin'e sorayım..."
"Arkadaşımdan ne istiyorsun lan?" Gelen ses Jimin'e aitti, ya telefonu Hoseok'un elinden almıştı ya da Taehyung'un sesini hoparlöre almışlardı. "Seninle işim yok Jimin. Bana Hoseok lazım."
"Niye herkes Hoseok'un peşine düştü böyle? Jin bir tarafta sen bir tarafta... Biz dans kulübündeyiz ve pratik yapmaya ihtiyacımız var, yani gelemez. Valla lanetlerim seni!"
"Jimin!" diye bağırdı Taehyung, aklına bir şey gelmişti. "Hoseok seni ikna mı edip getirir omzuna atıp mı getirir bilemem ama çıkın o evden ve benimle buluşun."
"Bu kadar önemli ne olmuş olabilir ki?"
"Taetae?" Hoseok'un sesi tekrar duyulduğunda Taehyung rahatladı. "Dürümler çok mu karışık dostum?"
"Oğlum telefonda söyleyemem, illa küfür ettireceksiniz bana! Dürümleri yemek yerine sana sokayım ki dürümler çok karışık Hoseok."
"Siktir! KALK JIMIN KALK KALK!"
"Ne oluyor ya?"
"Kalk dostumun bana ihtiyacı var."
"Ben gelmiyorum, seni istiyor sonuçta."
"Jimin siktirtme belanı geliyorsan gel işte!" diye bağırdı telefondan Taehyung.
"Gereksiz yakınlık, asla gelmem." sert bir çarpma sesinden sonra Jimin'in sesi tekrar duyuldu. "Düşündüm de ben de geliyorum esmer oğlan, canım arkadaşım."
∞ ∞ ∞ ∞
Hoseok ve Jimin sokağın başında bekleyen Taehyung'a doğru yürürken Jimin öfkeyle nefesini dışarı doğru üfledi.
"Ben neden geldim anlamıyorum ki."
"Arkadaşım o benim ve yardıma ihtiyacı var. İki kişi daha fazla yardımcı oluruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE RED THREAD OF DESTINY
FanfictionBir inanışa göre ruh eşleri birbirlerine kırmızı bir iple bağlanmıştır. Min Yoongi ise bu kırmızı ipi görebilen sayılı kişilerden biridir ve kendi ipi ise kimseyle birleşmemiştir. Yıllarca ruh eşine bağlanmayı bekleyen Yoongi, ruh eşinin bir anda or...