∞ 17 ∞

647 74 89
                                    

Namjoon ağır adımlarla yatağına yürüyüp çantasını güzelce yatağın üzerine koydu, ardından çantanın fermuarını aynı yavaşlıkla açıp içindekileri odadaki tahta dolaplardan birine yerleştirmeye başladığında Jimin'in gözleri üzerindeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Namjoon ağır adımlarla yatağına yürüyüp çantasını güzelce yatağın üzerine koydu, ardından çantanın fermuarını aynı yavaşlıkla açıp içindekileri odadaki tahta dolaplardan birine yerleştirmeye başladığında Jimin'in gözleri üzerindeydi.

Jimin kapıyı kapattığından beri aynı yerde, hemen kapıya yaslanmış şekilde durup Namjoon'un tüm hareketlerini izliyordu ve bu dayanılmaz yavaşlık onu çıldırtmak üzereydi.

Esmer olan çantasını boşaltmayı bitirdiğinde boş çantayı tahta dolabın en üstüne fırlattı ve üzerindeki hırkayı çıkarıp sandalyelerden birine atarken tişörtünden de bir çırpıda kurtuldu.

"Daha ne kadar orada dikilmeyi planlıyorsun?"diye sordu Jimin'e bakmadan. "Korkma, kaçıp Myunghee'nin yanına gitmeyeceğim."

"Myunghee'nin yanına gitmeyeceğini ikimiz de biliyoruz." Onun burada durmak isteyeceğini düşünecek kadar kendinden emindi.

Namjoon dudaklarını aşağı büküp hemen sonra gülümsedi. "Biliyor muyuz?" Kemerini çözerken aynı zamanda ayakkabılarını çıkardı ve yatağa oturmadan önce pantolonunu aşağı indirdi. "Buna devam mı edeceksin Jimin? Beni izlemen çok rahatsız edici üzerimi değiştiriyorum!"

"Sen hala bana trip mi atıyorsun o kız yüzünden? Ben iyiliği için çelme takmıştım, bu konuyu daha fazla abartmasak mı?"

"Üzerimi değiştiriyorum Park Jimin. Bunun Myunghee'ye çelme takmanla ne alakası var? Üzerimi değiştirirken izlenmeyi sevmediğim için özür dilerim." Dedi ve sinirini hareketlerine yansıtarak sert bir şekilde pantolonunu çıkartıp onu da sandalyenin üzerine attı. Alt pijamasını giyerken suçlayıcı bakışlarını Jimin'e gönderdi. "Dikkatimden kaçtığını sanma... İyiliği için yaptım da ne demek? Kim birinin iyiliği için ona çelme takar ki bu çok saçma." Jimin öylece bakarken devam etti. "Ayrıca sana trip falan atmıyorum. Benden hoşlanıyorsan bunu düzgünce söylemen gerekir. Etrafa zarar vermekten bir an önce vazgeç."

"Senden hoşlandığımı da nereden çıkardın?"

"Benden hoşlanmıyorsun yani?" Kaşlarını kaldırıp sorusunu yönelttiğinde bir cevap alamadı. "Ama buradan hiç öyle görünmüyor. Kıskançlık krizine giren kızlar gibisin."

"Kıskançlık krizinde olduğum falan yok." Dedi ayağının dibine bıraktığı çantayı tekmeleyip ona doğru yürürken. "Neden benden hoşlandığına emin olduğum bir herifin başkasına tutulacağını düşünüp kıskançlık krizine gireyim ki?"

"Senden mi hoşlanıyormuşum?"

"Niye, inkar mı edeceksin?" Diye sordu tam dibinde ona tepeden bakarken. "Buradan bakılınca anlaşılıyor çünkü." Namjoon inkar etmeyip sırıttığında Jimin elini sertçe omzuna indirdi. "Bana bak! Myunghee'yi kıskanmıyorum. Yani belki biraz inkar edevek değilim ama bu kesinlikle sen ona tutulacaksın diye değil."

THE RED THREAD OF DESTINYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin