∞ 16 ∞

677 74 92
                                    

OY ve YORUMMMMM :( :(--------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

OY ve YORUMMMMM :( :(
--------------------

Servis sonunda kamp alanına vardığında gün ışığı her yeri daha yeni aydınlatıyordu. Ormanın temiz ve insandan uzak havası biraz serindi bu yüzden servisten inen her bir öğrenci söylenip duruyordu. Havanın serin olması yetmezmiş gibi hepsi oldukça uykuluydu ve ayakta zor duruyordu.

Jeongguk diğerlerinden biraz daha farklıydı. Yorgundu ama kesinlikle uykulu değildi çünkü hiç uyumamış şarjı bitene kadar oyun oynamıştı.

Birbirine girmiş uzun saçlarını bir bandana yardımıyla arkaya ittirip boş boş etrafa bakınmaya başladığında Taehyung zar zor açık tuttuğu gözlerini hala onun üzerinden başka bir yere yönlendirmemişti. Aslında arabada uyumuş olmasının dışında gözlerini ondan hiç ayırmamıştı desek daha doğru olacaktı.

Küçük çantasını omzunun üzerinden aşağı indirip yere bıraktı ve sessiz bir adımını Jeongguk'a doğru attı. Bir şeyler söylemek istiyordu. Mesela saçlarının böyle çok güzel göründüğünü, kesmesini istemediğini söylemek istiyordu ama hiçbir şey söylemeden sadece alnını indirip ensesine koydu.

Şimdi her şey tamam gibiydi. Onu hissediyor, nefes alışverişlerini duyuyor en önemlisi eskisi gibi kokusunu içine çekebiliyordu. Jeongguk onun için çok güzel kokuyordu ve Taehyung bunca şeyin farkına daha yeni varmış olmasına öfkeleniyordu.

"Çekil şuradan!" Jeongguk arkasına bile bakmamış olmasına rağmen onun Taehyung olduğunu biliyordu. Bir şekilde anlamıştı işte. Hafifçe omuzlarını silkip onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştığında "Jungoo çok uykum var..." dedi Taehyung yeni uyandığı için kalınlaşmış sesiyle.

"Bir bak bakayım sikimde mi?" Hızla bacak arasına atıp hafifçe kendine dokundu. "Aa... Değilmiş."

"Piçlik yapma." Ellerini beline atıp uzaklaşmaya çalıştığı için onu durdurdu ve yeniden gözlerini yumdu. "Gidersen düşerim." aslında tüm hislerini özetleyen bir cümleydi. Şu anki sesine de bunu yansıtabilseydi bu çok ima dolu bir cümle olabilirdi. "Bay Sangki gelene kadar izin ver gözlerimi kapatayım."

"Kapatma. Git başkasının götüne gir."

"Ben seninkine girmek istiyorum."

Jeongguk, Taehyung'un herhangi bir cinsel imada bulunmadığını biliyordu ama bu onu yine de rahatsız etti. Bu yüzden ona inat bir adım öne attığında Taehyung'un uyuklamak için kapattığı gözleri korkuyla açıldı ve düşmemek için ona tuttunmaya çalıştı. Jeongguk'un belinde olan elleri sıkıca kumaş parçasını kavradı ve tek dizinin üzerine düştüğünde serviste kavga ettiği çocuklar gülmeye başladı.

Çocuklar Taehyung'a gülmüyordu Jeongguk'a gülüyordu çünkü Taehyung'un tutup aşağı çektiği şey Jeongguk'un eşofmanıydı. Belki sonuna kadar aşağı çekmemişti ama İronman desenli baksırı görünecek kadar aşağıdaydı işte.

THE RED THREAD OF DESTINYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin