Yurt görevlisinin bir tanesi beni uyandırdı:
-Sen ne arıyorsun burada, doğru okula!
Uyandığımda saatin kaç olduğunu gördüğümde anladım ki gebermiştim. Saat 11'di. Okul 8.30'da başlıyordu. Off. Görevlinin çıkmasının ardından hemen üstümü giyindim. Ve çantama birkaç şey tıkıştırdıktan sonra doğru okula gittim. Geldiğimde ders İngilizce'ydi. Şükürler olsun ki hâlâ okula uyum etkinlikleri yapılıyordu ve ben de öğretmenden izin alarak boş bir sıraya oturdum. Anlayamadığım bir şey vardı, ben alarmımı kurduğuma emindim de nasıl çalmamıştı. Bir dakika, telefonum nerde? O an aydınlatılmıştım, Necmi telefonumu elinde tutuyor ve sırıtıyordu. Öküz. Gerizekalı mıydı bu çocuk neden böyle bir şey yapmıştı. Neyse ki ondan hesap sormama 13 dk'dan az kalmıştı.Ders bitmişti, teneffüs olmuştu. Yanına oturduğum çocuğun yani Gökhan'ın yanından kalkıp Necmi'nin yanına oturdum ve konuya girdim:
- Benim telefonum sende ne arıyor lan?!
- Neden bu kadar sinirlendin ki, sadece ufak bir şaka. Okula yeni başlayanlar arasında eğlence amaçlı yapılır bu. Sanırım ilk defa bir yurtta kalıyorsun. Merak etme ben sana yurt hayatını öğreteceğim.
- Kapa çeneni beyinsiz! Dedim ve ona bir tokat patlattım. Herkes bana bakıyordu. Telefonumu o embesilin elinden kaptığım gibi dışarı bir haşinle çıktım. Bahçeye çıkıp boş bir banka oturdum.2 dk kadar geçmişti ki yanıma sanırım adı Şakir olan sınıftan bir çocuk gelmişti. Doğrusu çocuk tam da benim tipimdi, neden bu benim umrumda ki ¿ Offf, lütfen aklından böyle fikirleri çıkart Mahmut. Çocuk yanıma oturdu ve:
- Mahmut muydu?
- Evet, sen de Şakir miydin?
- Aynen, tanıştığıma memnun oldum. Sınıfta az önce ne yaşandığını tam anlayamadım ama ben de o Necmi denen çocuktan pek hoşlanmıyorum.
- Ya, sen bir de bana sor. O benim maalesef yurtta oda arkadaşım. Bu sabah geç uyanmam için telefonumu almış komidinin üstünden. Salak, aklıca bana şaka yapıyor.
- Lütfen bu kadar sinirlenme, önemli olan onun gibi salakları değil de etrafındaki güzel şeyleri görmek.
- Haklısın, sağ ol hak verdiğin için.
- Ne demek ama sanırım zil çaldık gitsek iyi olacak.
-Pekâlâ. Tatlı çocuktu, of kes sesini Mahmut. Sana ne bundan. Sınıfa vardığımızda bana yanının boş olduğunu söyledi ve ben de onun yanına oturdum.Öğle arasında beraber biraz daha takılmıştık, çok iyi kalpliydi. Birkaç saat sonra okul bitmişti. Gitme zamanıydı, yurtta ne yapacağımı neler olacağını hiç bilmiyordum. Neyse, artık bir icabına bakacaktım. Okuldan Şakir ile beraber çıktım. Şakir beni yurta bırakıp servisine gitti. Ayrılırken bana dostça sarıldı, başımı okşadı ve "Lütfen canını aptallara sıkma, yarın görüşürüz" dedi. Çok sevmiştim onu. Sanırım dosttan da ileri olacaktı ilişkimiz. Of ne saçmalıyorsun sen, Mahmut!
013 numaralı olan odamıza çıktım içeri girdiğimde sadece odada Necmi vardı. Hiçbir şey demedim. Sadece çantamı bıraktım. Üstümü değiştirmem gerekiyordu. Onun önünde mi olacaktı ¿ Bir dakika, Necmi dizlerininin üstündeki battaniyeyi kaldırdı. ÇIPLAKTI!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAYS IN HIGH SCHOOL OF CHAOS
Teen Fiction6 genç ve edebiyattan sıkılan canlar... Valla ben açıyorum gençleerr~