1 Bölüm Öncesi Son Kısım:
Kapıyı açmıştım daha doğrusu açmaya çalıştım çünkü KAPI KİLİTLİYDİ !(...)
'Mahmut'un ağzından
Kapı zorlamama rağmen açılmıyordu. Kesin birisi ya da birileri arkadan tutuyordu. "Hey aptallar bırakın kapının kolunu! Defolun lan!"
Ses çıkmıyordu ve kapı hâlâ açılmıyordu. Arkamı döndüğümde ne olduğunu anlamamıştım, baş aşağı duruyordum. Tavanda yürüyordum, saçlarım normaldeki zemine doğru sarkıyordu. Oda bir andq kapkaranlık olmuştu. Odanın sınırlarını aklımda çizemiyordum. Sadece bir ses vardı, ona doğru mu ilerlemeliydim? Neyse artık başıma daha kötü ne gelebilirdi ki? Sese yaklaştıkça onun bir şarkı olduğunu anlamıştım. İnce bir sesti, cıvıl cıvıldı. Bir çocuğun söylediğini düşünüyordum. Biraz daha yaklaşınca sözleri anlamaya başlamıştım:"Mavi gözlü olan seni her zaman sever,
Saçları uzun olan ise sana bir tür türlü açılamıyor..."
Ses gitgide kalınlaşıyordu.
"...gün gelecek ve bir seçim yapmak zorunda kalacaksın
Biriyle yollarını ayırmak zorunda kalacaksın..."
Daha da kalınlaşıyordu.
"Pekâlâ tatlı şey, söyle bakalım hangisini SEÇECEKSİN?!"Şarkı bitmiş ve "TOK" diye bir ses duyulmuştu. Bir anda önümde Necmi ve Şakir belirmişti, ağazları dikilmişti ve kapatılmıştı. Sanki biri onların konuşmasını istemiyor gibiydi. Boyunlarından halatlarla dar ağacına asılmışlardı. Ayaklarının altında kırmızı tabureler vardı. Ağaç yaşlı ve kurumuş görünüyordu. Ağacın arkasından kocaman bir kahkaha sesi duyuldu:
-HAAHA AHAYHAAYAH HAAAAAAA!
-Sen de kimsin ya da nesin?
Ağacın arkasından kıpkırmızı, yaklaşık 2.5 metre boyunda bir yaratık ortaya çıkmıştı ve bana yaklaşıyordu. Bu da neydi? Sanmıştım ki kalbim ağzımdan çıkacaktı. Çok hızlı ve şiddetli atıyordu.
Ve o şey bana yaklaşıyordu.
Saçlarımı sevdi ve kulağıma yaklaştı. Onu itmeye çalıştım ama farkettim ki sadece kafam vardı. Vücudum kırmızı tozlara dönüşmüştü. Havada uçan bir kafam vardı ve o kulağıma bir şeyler fısıldamak istermişçesine yaklaştı ama kulağıma adeta kükremişti:
-BİRİNİ SEÇ TATLIM!
Hiçbir şey dememiştim sadece ona bakıyordum. Gözlerine. Kıpkırmızı ve göz bebekleri olmayan gözlerine.
-HADİ AMA BU KADAR DA ZOR OLMAMALI! BİRİNİ SEÇ YA DA SONSUZA KADAR VÜCUTSUZ, SADECE BİR KAFA OLARAK YAŞA!
Ve yine o kocaman kahkahasını kulağımın dibinde attı. Kulakzarımın patladığını sanmıştım. Nasıl karar verecektim ki... AMA BİRİNİ SEÇMEK ZORUNDAYDIM.
-Kararımı verdim. Ama benim ve seçtiğimin kurtulacağına söz ver.
-POWER CAT ASLA AMA ASLA YALAN SÖYLEMEZZZZ!
-Pekâlâ...
Ağlamaya başlamıştım. O beni can kulağıyla dinliyordu. Zıplamaya başlamıştı sevinçten, bu hiçliğin ortasında.
-Çok... çok özür dilerim Necmi. Seni seviyorum ama Şakir demek zorundayım. Birinizi seçmek zorundayım lütfen anla. Ben... ben... Şakir'i kurtarmak istiyorum.
-PEKÂLÂ. BU MAVİ, GÜZEL GÖZLERE YALAN OLACAK AMA ELDEN BİR ŞEY GELMEZ. SEN DE O KUŞ YUVASI SAÇLARLA İDARE EDECEKSİN!
Böyle dedi ve darağacına doğru koşarak Şakir'in boynundaki halatı çözdü. Şakir yere düştü. Ve yine o iğrenç kocaman kahkahasını atarak Necmi'nin altındaki sandalyeye kocaman bir tekme attı...
Adeta tekmeyi kafama yemişçesine bir anda uyandım. Tuvaletteydim. Her şey eski hâline dönmüştü ne o kırmızı yaratıktan ne de Necmi ve Şakir'den iz yoktu. Elimde sadece masmavi bir gül tutuyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAYS IN HIGH SCHOOL OF CHAOS
Teen Fiction6 genç ve edebiyattan sıkılan canlar... Valla ben açıyorum gençleerr~