Karanlıktı... Alabildiğine karanlığa konuk oluyordu bedenim. Garip bi' hal içindeydim. Ne oradaymışım gibi hissediyordum ne de herkesin beni izliyormuş hissiyatını giderebiliyordum. Hiçbir şeyden emin değildim... Tek emin olduğum şey karanlıktı. Alabildiğine karanlık... Hafızam boş gibiydi. Neredeyse hiçbir şey hatırlayamıyordum ki hatırladığım tek şey ise en son o yaratığın kulağıma fısıldadığı cümleydi ,
"Tanrıyla şeytanın dansına şahit olmaya hazırlan."
Neler döndüğü konusunda hiçbir halt bilmiyordum. Bu oyunda Tanrı kimdi ve şeytan onunla dans etmeye nasıl cürret ediyordu... Ahh iyice kafayı yedim kafir olup çıkmasak bari şu yerden.
Aniden bir şeyler oluşmaya başladı gözümün önünde. Sanırsam burası eski terk edilmiş bir araba çöplüğüydü. Okuduğum yere benzemiyordu daha çok gece-kondu mahallesi gibiydi...
Birileri belirdi sonra hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Ses tanıdıktı ama bir türlü siması gözümün önüne gelmiyordu. Bi' saniye b-bu Necmi ! Karşısında ise Şakir vardı... Yarış sahası gibi bir yerdi , motor yarışı. Görünürde en az 20 kişi vardı. Hepsi ortada duran ikili için bağırıyordu. Kimisi Necmi için haykırıyorsa kimisi de Numan diye ter döküyordu... İzleyenlerin hepsi ellerindeki paraları havaya doğru sarılıyordu , belli ki bir iddia söz konusu idi.
Sonra birden bir sessizlik oldu. O ana kadar farketmediğim tanıdık bir sima konuştu. Tanrı aşkına o Mehmet Ali mi ?! Burda ne s3kim dönüyor cidden... Her bildiğim şeyin birden değiştiğini anladım. Bu alıştığın telefonundan ayrılmak kadar boktandı... Ama şükürler olsun ki değişmeyen bir şeyler vardı... Mehmet Ali'nin kucağındaki Celal !
"E hadi ama buraya bakışma izlemeye mi geldik ! Edin artık son sözlerinizi kan görmek istiyoruz !!" Mehmet Ali'nin bu konuşmasından sonra herkes bi' ağızdan bağırmaya başladı... Celal bu görüntüye kahkaha attı ve kucağında oturduğu adamın kolundan çekip dudaklarını dudaklarına bastırdı.
"Tanrı ile kimse boy ölçüşemez. Şimdi bunu öğrenme sırası sende benim küçük hatam" dedi aslında Şakir diye bildiğim özünde Numan olan p3ç...
"Ahh Yüce Tanrı... Önünüzde saygıyla eğiliyorum" dedi alayla Necmi ve ardından tüm salonla birlikte sağlam bir kahkaha savurdu geceye...
"Ben ki Yüce Tanrı'nın (!) bile ön göremediği şeytan elbette ki bu daveti geri çevirmeyecek... O ZAMAN"
"TANRI İLE ŞEYTANIN DANSI BAŞLASIN" diye tamamladıktan sonra Necmi'nin cümlesini Celal , ikiside kasklarını takıp motorlarına bindiler ilk dikkat çeken şey Necmi'nin motorunun sağ aynasında bağlı yarısı kırmızı yarışı mor bir ipti... Ve Mehmet Ali'nin bayrağı indirmesiyle yarış başladı...
Rekabet büyüktü. İkisi de kazanmak için âdeta canlarını ortaya koyuyorlardı... İzleyen kişilerde cidden de şu hissi veriyordu : Şeytan ile Tanrı ya da Safiye ile Faik... Öylesine kutsal bir hissiyat...
Yarış bitiminde Necmi galipti. Şeytan tanrıyı yenmişti... Karşı karışa geldiler. İkisi de nefes nefeseydi. İlk konuşan Necmi oldu ,
"Şeytan tanrıyı yendi... *sessizce (yalnızca çakma Şakir'in duyabileceği bir sesle) Tanrının şeytan gördüğü aşkı onu yendi..."
Fake Kral Şakir gerildi. Dişlerini sıkıyordu.
"Peki söyle bakalım Yüce Tanrım... Tanrı sözünde duracak kadar yüce midir..."
Dişlerinin arasından ekledi Numan (!) "Yap artık şunu ve şu s3kten işe bir son verelim..."
Daha sonra sessizlik ev sahipliği yaptı bize... Herkes sustu bir süre için ve Necmi bir nefes boşluk kalacak şekilde yaklaştı bizim deli oğlana... Hiçbir şeye anlam veremezken kalbim ağzımda atıyordu...
Dudağın üstünde konuştu Necmi ,
"Ve Şeytanın sevgilisi olan Tanrıdan ödülünü alma vakti..."
Sonra bir şeyler oldu. Onların dudakları buluştu bende yıllar evvel ölen ebemle... Kahretsin s3kicem kıskançlık beni boğuyordu. Birden sinirle onlara karşı yürüdüm ancak hayalim sinirli ellerimin Necmi'nin yakasını bulmasıyken ben kendimi Mevlana'nın mesnevî-isini tersten okur halde buldum. Boşluktan aşağı düşüyordum ve birden vücudum sert zemin ile buluştu ve bilincim gitti.
Gözümü açtığımda eski terk edilmiş bir araba çöplüğündeydim ve bileğimde mor-kırmızı bir ip bağlıydı. Üstünde yazan şey ise ,
"Gerçekler seni rüyadan uyandırdı dünyalı... Şimdi sıra kendi hikayeni yazmakta"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.