Beden eğitimi dersine yetişmek için hızlı adımlarla yürüyordu Jimin. Arkasından ağır ağır gelen Sehun'u beklemiyordu,onu beklerse geç kalacaklarına emindi. Sehun onun yeni edindiği bir arkadaştı. Daha doğrusu Jungkook'dan sonraki tek arkadaşıydı,diğerleri onlar kadar sabırlı değildi. Jimin'in kendini ifade etmesi için defterini çıkarmasını beklemezlerdi.
'Jimin yavaşlasana. Geç kaldık zaten.'
Jimin başını olumsuz anlamda salladı ve hızını arttırdı. Daha önce hiçbir derse geç kalmamıştı ve ceza almak istemiyordu. Sabah Jungkook ile kahvaltı için sözleşmişlerdi. Fark etmeden kahvaltıda fazla zaman harcadıkları için gecikmişlerdi. Jungkook geç kaldıklarını anladığında biraz bahçede dolaşacağını söylemişti. Jimin ise hızla spor salonuna ilerlemişti. Yolda karşılaştığı Sehun'da sınıf arkadaşıydı ama hiç sohbet etmemişlerdi. İlk sohbetleri bugün gerçekleşmişti.
Spor salonunun kapısından girince beden eğitimi öğretmeninin çoktan ısınma hareketleri yaptırdığını görmüştü Jimin. Sessizce ortaya ilerlerken sonunda Bay Lim'in dikkatini çekmişlerdi.
'Teşrif edebildiniz sonunda beyler.'
Bay Lim gerçekten sinirli biriydi ve Jimin zaten defterine yazmış olduğu özür yazısını öğretmenine uzattı. Öğretmeni okuduktan sonra yerine geçmesini söyleyince Jimin aceleyle Jisoo'nun yanına geçti.
'Sen Sehun?'
'Ya hocam arabamın lastiği patladı yolda.'
Sınıfta gülüşmeler başlamıştı. Her zamanki Sehun yine uyduruyordu bir bahane.
Bay Lim kaşlarını çatıp yerine geçmesini söylerken o hâlâ lastiğini anlatıyordu. Jimin sessizce güldü.'Evet çocuklar bugün futbol maçı yapacağız. Kızlar sizi yan salona voleybol maçı için gönderiyorum.'
Erkekler kıpırdanırken kızlar salonun çıkışına ilerliyorlardı. Jimin sessizce bekledi. Kendisini maça almayacaklarına emindi. 4 senedir asla almamışlardı. Bu yüzden bir adım geride durdu.
'İki takım oluşturun. Birinci kaptan Yoongi,ikinci kaptan Yeol.'
Yoongi'nin sınıfta olduğunu bile fark etmemişti Jimin. Gözünü sınıfta gezdirdiğinde en arkada Taehyung ile sohbet eden Yoongi'yi görmüştü. Kendisini fark etmeden önüne döndü.
Kaptanlar takım seçmeye başladığında Bay Lim salondan çıkmıştı. Genelde böyle sınıfı bırakıp kahvesini içmeye giderdi.
Jimin kenara geçip oturdu. Dinlenme koltuklarına sırt çantasını da koymuştu. Hiç kimse de onu çağırmıyordu zaten maça;yıllardır olduğu gibi.'Park Jimin bizim takımda.'
Jimin şaşkınlıkla başını kaldırdığında gözleri Taehyung'un gözleriyle buluştu. Başını olumsuz anlamda sallayıp oynamak istemediğini belirtince Yoongi yanına ilerlemişti. Jimin tedirginlikle yerinde kıpırdandı;oynamak istemiyordu.
'Oynamayacak mısın?'
Jimin tekrar başını olumsuz anlamda salladı. Yoongi'nin tepkisi beklerken hayal gücü onu döveceğini falan söylüyordu. Jimin hayal dünyasından çabucak çıkıp Yoongi'ye odaklandı.
Yoongi iki adımda önünde bitmişti. Başını eğip az öncekine nazaran daha kesin ve daha alçak bir sesle konuştu.
'Ben oynayacaksın diyorsam oynarsın Park Jimin.'
Jimin nefesini tuttuğunu hissetti,ondan korkuyordu. Sırf futbol oynamadı diye onu döver miydi acaba?
Defterini çıkarıp hafifçe titreyen elleriyle birkaç kelime yazdı.
'Oynamak istemiyorum. Beni kimse oyunda istemiyor.'Yoongi yazıyı okuduktan sonra boğazını temizledi ve sınıftaki erkeklere döndü. Hepsi pür dikkat ona bakıyordu.
'Park Jimin'i oyunda istemeyen var mı?'
Erkekler birbirlerine bakmakla yetinmişti. Jimin dâhil herkes Yoongi ile uğraşılmayacağını bilirdi. Bu yüzden istemeyenler bile sessiz kalmıştı.
Jimin ısrar etmek için ayağa kalktığında Yoongi tekrar ona döndü. Bu kez bakışları daha sertti ve daha keskindi. Jimin bütün itiraz kelimelerini unutmuştu bir anda. O ne derse onu yapacağına emindi;korkusu ağır basıyordu.
'Defansa ilerle Park.'
Taehyung'un emrini duyan Jimin usulca kalenin önüne yürüdü. Şu an Jungkook'un burada olmasını isterdi. O kendisine emirler vermiyordu ve ne istersem yaparsın havalarına girmeyen tek arkadaşıydı. Kendini kötü hissetti Jimin. Bu okuldayken herkes ne isterse yapmıştı;yapmazsa ona zarar veriyorlardı. Bunu istemiyordu. Şu an tek isteği Jungkook'u bulup yanından ayrılmamaktı ama Yoongi'nin bakışları gitmesine engel oluyordu.
Oyun başladığında aklında tek düşünce vardı Jimin'in; Yoongi'den ölesiye korkuyordu.
Ve aklında tek düşünce geziniyordu Yoongi'nin;Jimin kendisinden çok fazla korkuyordu ve ne isterse yapmaya hazırdı.
Korkutmak ona göre değildi,insanlar ondan korkmayı kendileri tercih ediyordu. Onun ise bu durumda tek yaptığı korkularından faydalanmak oluyordu. İstediklerini yaptırmayı seven biriydi Yoongi.
Lâkin Yoongi henüz farkında değildi faydalanamayacağı tek kişinin Jimin olduğunun.
Merhaba Mute ailesiii!! Gece gece aklına ne gelirse yazan bir yazar var burada skfmenjce umarım yine de seversiniz bölümü öpüyoruuuum♡♡
Not**vote ve yorum artmazsa yb gecikecektir**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute 'yoonmin' ✔
Dla nastolatkówJimin dilsiz bir çocuktu ama aşk konuşmadan da yaşanmaz mıydı? Yoonmin#1 /20.11/