Mute 'yoonmin' ✔

}18{

Yoongi okul koridorlarını adeta ezerek yürüyordu. Mezuniyet törenlerine geç kalmak üzereydi ve Jimin'den azar yemek istemiyordu. Gerçi azarlasa bile o minik elleriyle yanaklarını sıkıyordu. Bu hareketi Yoongi için ceza değil çok sevimli bir ödüldü.

Büyük kutlamanın ortasını yararak okul bahçelerindeki kürsüye yürüdü. Mezun olacaklar yan yana dizilmişti. Taehyung ve Jungkook'un birbirlerine anlattıkları gelecek planlarına Jimin sadece gülümsemekle yetiniyordu. Tableti koca bir yıl olduğu gibi kolunun altındaydı.

Yoongi'nin yanlarına geldiğini görünce hepsi ona dönmüştü. Papyonunu düzelten Jungkook elini Yoongi'nin omzuna koydu.

'Sene bitti sen daha milli olamadın be kanka.'

Yoongi kaşlarını çatarak yumruğunu Jungkook'un koluna geçirdi. İnleyerek kolunu tutarken Jimin kıkırdıyordu. Yoongi Jimin'e döndü.

'Hiç kıkırdama,adam haklı.'

Jimin ciddileşip Yoongi'ye yaslandı. Birlikte olmamışlardı hiç,Yoongi ise onu asla zorlamıyordu. Hatta Jimin istemediğinden konusunu bile açmamıştı. O onu dokunmadan da seviyordu.

Lâkin Jimin bu gece hep beraber kutladıkları mezuniyetlerinden sonra Yoongi'ye sonunda hazır olduğunu söyleyecekti. Kendisini ona sunmak istiyordu. Bunu şu an söyleyemezdi ama gecenin sonunda Yoongi'nin kollarında olmak istiyordu.

'Jungkook ve ben sabah yola çıkacağız. Üniversite işini erteledik. Londra'daki babamın bana verdiği evde kalacağız,uzunca bir süre.'

Taehyung'un söylediğine karşılık Jimin ve Yoongi gülümsemişlerdi. Birbirlerine baktıklarında ise gelecek planlarının olmadıklarını biliyorlardı. Jungkook eğildi ve Taehyung'un alnına öpücük kondurdu.

'Seninle yaşamak için sabırsızlanıyorum.'

Gecenin ilerleyen saatlerinde herkes birkaç içki içip köşelere,okula ve arabalara dağılmışlardı. Kep attıktan sonra aileler evlerine dönmüş,mezunlar içmek için kalmıştı.

Yoongi'nin kafasına diktiği bira şişesi yarım olunca içmeyi kesip bir kenara koydu. Kucağında oturan sevgilisi Jimin için şişeyi yarım atardı işte. İçki kokusundan rahatsız olmasını istemiyordu. Kendisi içkiye ağzını bile sürmemişti.

'Biz ne yapacağız güzelim? Gelecekte?'

Yoongi'nin sorusuna karşılık Jimin sokulduğu göğsünden doğruldu. Bahçenin en kuytudaki bankında baş başalardı.

Tabletine yazdığı cümleyi Yoongi'ye uzattı.
'Eğer kabul edersen yurtdışına gidelim. Bizde birlikte yaşayalım ama okumak istiyorum. Amerika'da istediğim bir üniversite için başvuru yapacağım. Benimle Amerika'da yaşamak ister misin Yoongi?'

Yoongi cümleyi okuduktan sonra sırıttı. Hatta kahkaha basıp az önce koyduğu içki şişesini gökyüzüne kaldırdı.

'Geleceğimize,şerefe!'

Jimin gülümseyerek Yoongi'ye tekrar sokuldu. Onunla yaşamak için hazırdı. Kendisini böyle kabul edip sevmişti Yoongi. Ondan asla vazgeçemezdi.

Taehyung ve Jungkook'un Jungkook'un arabasına bindiklerini gördüğünde Jimin ayaklandı. Artık partiyi sonlandırma vaktiydi. Yoongi'de arkasından ayaklanınca ikisi el ele Yoongi'nin siyah arabasına yürüdüler. Jimin tam kapıyı açacakken Hoseok'un sesi kulakları doldurdu.

'Jimin ben bugün Seokjin'deyim. Sende Yoongi'de kal ki anneme birlikteyiz diyebilelim.'

Jimin arkasını döndüğünde Hoseok ve Seokjin'in el ele biraz da sarhoş olarak dikildiklerini gördü. Jimin tamam anlamında başını sallayınca Hoseok Yoongi'ye döndü.