6 Yıl Sonra;
Jimin elindeki kalemi kulağının arkasına kıstırıp kahvesinden bir yudum aldı. Yeni müşterisi Bayan Sooji'nin çatı katı için çizdiği tasarımı hayranlıkla süzüyordu. İşinde hatrı sayılır bir konuma gelmişti. Gerçek bir mimar olabilmişti. Üniversite yıllarında eğitmenleri dilsiz olduğu için başarısının etkileneceğini hatta bu mesleği yürütemeyeceğini düşünüyorlardı. Jimin ise şimdi kendi mimarlık şirketini kurmaya hazırlanıyordu. Kendi küçük mimar ofisinde gelişmesiyle,bazen uyumadan bile çalıştığı ama müşterilerine hep güler yüzlü olmasıyla,nefes kesici yapılarıyla tanınıyordu.
'Bence bu kadar yeterli Jimin.'
Jungkook'un omuzlarına dokunan parmaklarını hissedince arkasını döndü Jimin. Gülümseyerek başını sallayıp onayladı. Yoongi gecikmesini istemiyordu zaten. Kendisine vakit ayırması konusunda ısrarcıydı.
Ayağa kalkıp Jungkook'a kısa bir şekilde sarıldı. Takım ceketini giydikten sonra kol saatine baktığında saatin 9'a yaklaşmakta olduğunu gördü. Yoongi'ye 9'da evde olacağına dair söz vermişti. Hızlanıp mimarlık ofisinden çıktı.
Jungkook ile ortak olarak açtığı mimarlık ofisinde Taehyung ve Jimin en kıdemli mimarlardı. Onlar dışında Minho,Seohyun ve Bomi vardı,kendilerinden biraz daha yeniydiler bu işte. Taehyung ve Jungkook evlenmişlerdi, 2 yılı doldurmak üzereydiler. Onların aksine Yoongi ve Jimin yeni evli sayılırlardı. Yoongi,Jimin'in hayatında eş rolündeydi. Tabii ki evde yan gelip yatmıyordu; LA onu değiştirmişti. LA'in en başarılı rom şirketinde müdürlük yapıyordu.
Siyah arabasına binip evin yolunu tuttu Jimin. Eşine ulaşmak için sabırsızlanıyordu. Direksiyonu kavrayınca parmağındaki alyans dikkatini çekti Jimin'in. Gülümseyerek izledi,bağlılık yemini ettiği düğün anılarını. Gerçi tam bir düğün olmamıştı. 20 kişilik küçük bir organizasyonla olup bitivermişti.
Gösteriş gibi bir şeye ihtiyaç duymamışlardı. Tek istedikleri birbirlerine ait olmaktı o an. Evet Kore'ye bir daha dönmemişlerdi. Jimin'in annesi ara sıra gelip gitsede babası onu evlatlıktan açık bir şekilde reddetmişti. Görüşmüyordu kendisiyle;Yoongi'nin babasının aksine. Yoongi'nin babası yıllarca çabalayıp toparladığı hayatını ve bedenini tamamen Yoongi'ye adamıştı. Eskisi gibi sinirli bile değildi Bay Min. Aksine her haftasonu onlara gelip kalırdı. Bazen Yoongi ve Jimin ile golf oynamaya giderlerdi,bazen Jungkook ve Taehyung ile birlikte yemeğe çıkarlardı.
Jimin evin garajına arabasını koyup indi. Garajdan eve geçen kapıya gidip kolu çevirdiğinde Yoongi kapının arkasında dikeliyordu bile. Açar açmaz burun buruna gelmeleri ne kadar gülünç olsa da Jimin vakit kaybetmeden dudaklarını birleştirmişti. Sabahtan beri görmediği eşini öylesine özlemişti ki hemen odalarına çıkıp onu yatağa atmamak için zor duruyordu.
'Bugün de geç geleceksin sandım Jimin. Hani birinci evlilik yıldönümümüz ya.'
Yoongi'nin kızarık dudakları ve çatık kaşları Jimin'de sadece onu daha fazla öpme isteği uyandırıyordu. Kendisini azarlayabilirdi ama önce kocaman bir öpücük vermeliydi.
Cep telefonunu çıkarıp mesaj gönderdi eşine;tıpkı yıllardır yaptığı gibi.
'Sana bir hediye aldım sevgilim.'
Yoongi zaten cebinde olan telefona uzanıp mesajı okuduğunda dudakları yukarıya kıvrılmıştı. Tribi uçup gitmişti. Unuttuğunu düşünse de Jimin unutmamıştı bugünü.
'Neymiş o?'
Jimin sırıtarak arabaya döndü. Arka kapıyı açıp arabanın içinden en az Jimin'in boyunda peluş bir kedi oyuncağı çıkarınca Yoongi şaşkınlıkla baktı. Bunu almış olamazdı.
'Jimin sen canına mı susadın?'
Jimin kahkahalara boğulurken Yoongi onu kucağına almış ve merdivenleri koşar adımlarla çıkarak odalarına götürmüştü. Kedi oyuncağını salonda bırakmıştı. Şimdi ise bu kötü şakadan dolayı eşine ceza verecekti.
Elleri ile eşinin gömleğini çıkarırken dudakları Jimin'inkine çoktan hapsolmuştu. Jimin buna rağmen hâlâ kıkırdıyordu. Son zamanlarda aralarında geçen kedicik lakabı Yoongi'yi utandırıyordu. Hele bunu abartıp miyavlamasını isteyen bir Jimin'de vardı. Bunu asla yapmayacaktı.
Bedenleri çıplak kaldığında birbirlerine sürtünmeye başladılar. Nefesleri hızlanırken Yoongi boğuk sesiyle Jimin'in kulaklarını doldurmuştu.
'Birinci yılımız kutlu olsun hayatım. Seni seviyorum.'
Ve Jimin'in gülümsemesi genişlemişti. Aşık olduğu adamı altına alırken tek düşündüğü şey onunla bu hayatı paylaştığı için ne kadar şanslı olduğuydu. Bundan pişman olmayacaktı,o hayallerini yaşıyordu. Hayallerini hayallerindeki adamla.
Merhaba Yoonmin ailem,
öncelikle sizi çok seviyorum♡
Bir serüvenin daha sonuna geldik!
Ben çok sevdim fici,
umarım sizde sevmişsinizdir.
Nice kitaplarda nice serüvenlere çıkmak dileğiyle,
Kendinize iyi davranın,
Aşık olun,
Ve en önemlisi mutluluğu yakalayın!
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute 'yoonmin' ✔
Novela JuvenilJimin dilsiz bir çocuktu ama aşk konuşmadan da yaşanmaz mıydı? Yoonmin#1 /20.11/
