}9{

14.6K 1.1K 1.1K
                                    

Elindeki kalemi son kez kağıda dokundurdu Jimin.Portre çalışmasında gayet başarılı biriydi,bunu kendisi de biliyordu.Sanat öğretmeni Bayan Jiwoo sürekli onu överdi.Jimin bu sefer daha özel bir portre çiziyordu.Bir teşekkür anlamında,kendisine bugüne dek çok iyi davranan Yoongi'yi çizmişti.

Geçenlerde sohbet ederlerken Yoongi seçmesi için Jimin'e fotoğraf yollamıştı. Jimin ise arabasına yaslanmış habersiz çekilen fotoğrafını seçmişti.Bu fotoğrafta Yoongi gülümsüyordu ve bir şeyler düşündüğünü belli edercesine kaşlarını çatmıştı.Siyah kazağı ve üzerine giydiği kahverengi paltosuyla soğuk onu etkilemiyor gibi görünüyordu.Siyah dar pantolonu ve yine kahverengi botlarıyla o çok şıktı. Gözleri gülüşünden dolayı kısılmıştı.Bu fotoğraf Jimin'in hayran kalacağı bir fotoğraftı.Hediye etmek için de bu fotoğrafın yakınlaştırılmış halini portre olarak çizmişti.

Bayan Jiwoo,Jimin'in yanına yaklaşıp tablosunu beğeniyle süzdü.O şimdiye dek gördüğü en güzel karakalem ve portre öğrencisiydi.

'Bu gerçekten muhteşem Jimin.Fakat bir şeyi merak ediyorum.'

Jimin kaşlarını kaldırınca Bayan Jiwoo gülümsemişti.O fazla tatlıydı.Elindeki telefonunda çizdiği portrenin fotoğraf hali vardı.Hala en ufak bir detayı atlamamak için fotoğrafı inceliyordu.

'Neden Jungkook değilde Yoongi? Elbette çizmene çok sevinecektir ama sen hep Jungkook'u ne kadar sevdiğinden bahsederdin.'

Jimin afallamıştı.Böyle bir soruyu beklemiyordu.Jungkook onun en yakınıydı,elbette onu da çizebilirdi ama evet çizmemişti.Bugüne dek ona sadece çizimlerinden birisi olan at figürünü hediye etmişti.Ama hiç portre gibi özel bir şey vermemişti.Şimdi ise yaklaşık 2 haftadır uğraştığı muazzam bir portre yapmıştı ve bu Yoongi'nin portresiydi.

Düşüncelerinden sıyrılıp not defterini çıkardı.
'Yoongi bana çok iyi davranıyor.Ama merak etmeyin hala en çok Jungkook'u seviyorum.'

Bayan Jiwoo başını olumlu anlamda sallasa da sırıtıyordu.Elini yavaşça Jimin'in sol tarafına değirince Jimin irkilmişti.Ne yaptığını anlamıyordu.

'Kalbinin sesini dinlemene sevindim Jimin.'

Jimin kaşlarını çatınca Bayan Jiwoo masasına dönmüştü.Kalbinin sesi ile alakası yoktu.Altı üstü bir hediyeydi.Bunu aklının sesiyle yapmıştı.

Ders saati bittiğinde portresini büyük bir kartonla kaplayıp kurdeleyle bağlamıştı.Daha sonra emin olamayıp kurdeleyi çözdü,fazla mı abartıyordu?

Sınıf sınıf dolaşarak aradığı Yoongi'yi bahçede Jungkook ile sigara içerken bulunca gülümsemişti.Hararetli bir sohbet içindeydiler.

Yanlarına hızla ilerlerken omzunu tutan el ile duraksadı.Taehyung gözlerini dikmiş Jimin'e bakıyordu.Jimin beceriksizce sırıttı,çok gergindi.Tek isteği hediyeyi verip kaçmaktı.Nereye kaçacağına sonra karar verecekti ama eğer hemen vermezse utançtan ölebilirdi.

'Jimjim elindeki ne öyle?'

Taehyung ona Jimjim demeye başlamıştı.Tuhafına gitmiyordu,hoş bir lakaptı.Başını iki yana sallayarak söylemeyeceğini belli edince Taehyung tabloya uzandı.Zorla da olsa bakmak istiyordu.Sonuçta artık aynı arkadaş grubundalardı ve Taehyung canı nasıl isterse öyle davranıyordu Jimin'e.

'Hadi lan bir kere bakayım!'

'Taehyung ne yapıyorsun?'

Jungkook kaşlarını kaldırmış Taehyung'a bakarken Taehyung ofladı.

'Merak ediyorum ama göstermiyor.'

Jungkook sırıtınca Jimin Yoongi ile göz teması kurmuştu.

Mute 'yoonmin' ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin