}19{

10.9K 793 177
                                    

Jimin elindeki orta boylu koliyi üst kata çıkarırken Yoongi arkasından üst üste iki koli çıkarıyordu. Merdivenler sonunda bittiğinde 3 odalı ikinci kata çıkmışlardı.

'Bu kolileri nereye bırakayım güzelim?'

Jimin sağdaki yatak odaları olacak odayı işaret etti. Kendisi de tam karşıdaki misafir odasına ilerleyip elindeki koliyi yere koydu. Eşyalar henüz yerleşiyordu ve bu kolilerde de Kore'den getirdikleri ufak tefek şeyler vardı.

Cebinden telefonunu alıp Yoongi'ye mesaj yolladı. Bu karışıklıkta tabletini arabaya bırakması en iyisiydi.

'İşçiler yeni mobilyaları taşıyorlar. Sen eşyaların yerlerini göster. Bende bu sırada markete gidip atıştıracak bir şeyler alırım sevgilim.'

Elindeki telefonu cebine atıp yatak odasından çıkan ve mesajı okuyan Yoongi'ye yaklaştı. Başını kaldırdığında dudaklarına minik bir öpücük kondurdu.

'Dikkatli ol ve hemen dön.'

Jimin başını sallayıp onayladı. Yoongi onu çok fazla düşünüyordu. Her an tehlikede olabilirmiş gibi sürekli koruyup kolluyordu.
Jimin cüzdanını alıp evden çıktı. Eşyalarını taşıyan işçilere gülümsemişti. Yeni evlerini döşemelerine yardımcı oluyorlardı.

Bahçeye çıktığında evlerine baktı. Yan yana evler ve bahçeleri çitlerle ayrılmış olan bu bölgedeki -New Haven- tek boş evdi burası. Fiyatı biraz fazlaydı ama Jimin annesinden borç almıştı. Ne kadar Yoongi istemese de buna mecburdu. Sonuçta Yoongi zengin olsa da bu ev ikisine aitti. Yoongi ilişkileri için yeterince çabalıyordu zaten.

Evleri krem rengindeydi. Geniş sayılabilecek bahçeleri beyaz çitlerle çevriliydi. Girişteki çitten yapılmış kapının yanında posta kutuları vardı. Yoongi'nin isteğiyle üzerine Min Y.&J. yazılmıştı. Jimin eve her girdiğinde buna bakıp mutlu olacağına emindi.

İki katlı evleri kendilerine yetecek kadar genişti. Hatta biraz fazla genişti. Jimin'e kalsa iki sokak ötedeki tek katlı evi almalıydılar ama Yoongi bu eve hayran kalmıştı. Ayrıca 'İleride çocuklarımız için geniş alana ihtiyacımız olacak.' bile demişti. Jimin o an çok utandığını hatırlıyordu. Aile olma yolunda küçük adımlar atıyorlardı.

Annesi ve babası buna elbette başta karşı çıkmışlardı. Babası kendisiyle konuşmuyordu hatta. Annesi ise kıyamamış ve eğitimini Amerika'da sürdürüp Yoongi ile yaşamasına izin vermişti. Jimin burada Yale Üniversitesi'ne gidecekti. Hayallerindeki okula ulaşması onu çok mutlu ediyordu.

Markete ulaştığında birkaç atıştırmalık yiyecek alıp kasaya yürüdü. Kendine soğuk kahve,Yoongi için de Coca Cola almıştı. Yoongi tam bir kola hastasıydı. Tıpkı kendisinin kahve hastası olduğu gibi.

Ödemeyi yaptıktan sonra telefonunu çıkarıp Jungkook'a mesaj attı. Ne yaptıklarını merak ediyordu. Taehyung ile LA keşifleri bitmiş olmalıydı. Şehre alışabilmek için sabah erkenden gezmeye çıktıklarını söylemişti Jungkook. Yorulunca eve dönüp uyuyorlardı. Ayrıca en kısa sürede buraya onları ziyarete geleceklerdi. Sonuçta sadece farklı şehirdelerdi.

Jimin:
Hey dostum
Nasılsın
Napıyorsunuz
Biz yerleştik sayılır

Jungkook:
Asla inanamayacaksın ama
Size geliyoruz
Petroldeyiz şu an
Taehyung arabasına yakıt dolduruyor
Harika bir haberim var sana

Jimin kaşlarını kaldırmıştı. Gelmeleri güzeldi ama harika haberi merak etmişti.

Jimin:
Bir sorun mu var?

Jungkook:
Hayır
Aksine harika bir şey
Taehyung Yale Üniversitesi'ne girdi

Jimin:
ŞAKA YAPIYOR OLMALISIN
BU HARİKA
OKULDA YALNIZ OLMAYACAĞIM!

Jungkook:
Şey kanka
Aynı bölüm desem
:))

Jimin:
YOK ARTIK JUNGKOOK
O DA MI MİMARLIK BÖLÜMÜNDE
YEHUUUU!!!

Jungkook:
Yarım saate oradayız :)

Jimin heyecanla eve yürüdü. Market yakında olduğu için eve gelmesi uzun sürmemişti. İlk işi torbaları yere bırakıp Yoongi'nin boynuna atlamak oldu. Salonda koltukların yerini düşünürken bulmuştu kendisini.

'Jimin?'

Yoongi'nin şaşkın sesine karşılık gülümsedi Jimin. Telefonunu çıkardı hemen. Yazması saniyelerini almıştı.

'Taehyung ile aynı bölümdeyiz.Ayrıca buraya geliyorlar.'

Yoongi sırıtarak Jimin'in alnını öptü.

'Bu harika bir haber. Yabancılık çekmezsin bölümünde.'

Jimin başını salladıktan sonra devam etti Yoongi.

'O gerizekalı nasıl kazandı bu bölümü? Galiba Jungkook ve bende sorun var.'

Jimin gülerken Yoongi'de gülmüştü. İşçiler bir şey anlamamış gibi birbirlerine bakıp kafa sallıyorlardı. Yoongi boğazını temizledi ve İngilizce bir şeyler söyleyip işlerine devam etti. Jimin ise bu sırada Taehyung'a ne kadar minnettar olduğunu düşünüyordu. Artık ya ben ortama uyum sağlayamazsam endişesi yoktu. Kimse onu tuhaf da karşılamazdı. Dilsiz diye sohbet için gelen olmayacak olsa da Taehyung onu yalnız bırakmayacaktı.

Hello şekerler~
İyi okumalar öptüm siziii♡

Hello şekerler~İyi okumalar öptüm siziii♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mute 'yoonmin' ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin