8 🖤 Kabus

18.3K 788 213
                                    

Belkide bir saattir aynı sayfayı okuduğum halde ne anlattığına dair hiçbir fikrim olmayan kitabın kapağını kapatıp şifonyerin üstüne bıraktım.

Yaslandığım yastığı düzelttikten sonra abajurun ışığını kapatıp yorganımı kaldırdım ve içine girdim.

Tam gözlerimi kapatıp uykunun kollarına kendimi bırakacağım sırada koridor tarafından gelen tıkırtı sesleriyle korkuyla kafamı kaldırdım.

Bir süre hiçbir şey göremesem de gözlerim sonunda karanlığa alıştığında kapımın önünde gördüğüm silüetle çığlığı basmam bir oldu.

Ben çığlık atmaya başlar başlamaz karşımdaki silüet kapının yanındaki ışığa uzanıp açtı.

Açılan ışıkla gözlerimi kıstığımda karşımda gördüğüm tanıdık simayla ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

Acıyan boğazıma rağmen " Kamer..." diye fısıldadığımda gözlerimi kırpıştırarak gerçek olup olmadığını anlamaya çalıştım.

Üstünde siyah bir tişört ve pantalonla kapının önünde ifadesiz bir suratla öylece bana bakıyordu.

Adını anınca yavaş adımlarla yatağa doğru yürümeye başladı.

" Sen... Gitmemiş miydin?" dedim derin nefesler alarak.

Korkudan yerinden çıkarcasına atan kalbimi sakinleştirmek istercesine elim göğsüme gitti.

" Yalan kime söylenir Açelya? " dedi ayak ucumda durup her kelimesine buz gibi sesiyle vurgu yaptığında.

Gözlerini gözlerime dikmiş, çenesi kasılmıştı.

" Ne? Ne diyorsun Kamer?.." dedim çatallaşan sesimle.

Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatmaya çalıştım ama bir işe yaramamıştı.

Bana daha önce hiç bakmadığı kadar sert ve öfkeli bakıyordu.

" Gerçeği göremeyecek kadar aptal olan insanlara söylenir. Peki sence ben öyle bir insan mıyım?" ses tonu daha sakin çıkıyor gibi görünsede, her an avına saldırmaya hazır kara bir panterden farkı yoktu.

" Ben aptal mıyım Açelya?" dedi bu sefer gerçekten sakin bir sesle.

Gözleri bir anlığına bana hayal kırıklığı ve acı dolu baktı.

Hatta adımı dile getirdiğinde bir saniye dahi olsa gözlerinin dolduğuna dair yemin bile edebilirim...

Boğazım o kadar kurumuştu ki konuşmak bir yana doğru düzgün nefes dahi alamaz hale gelmiştim.

Eli beline doğru gitmeye başladı yavaşça.

" Bunu kabul etmem Açelya... Yalanı kabul etmem! " kükrercesine bağırarak belinden bir anda çıkardığı silahı hızla bana doğrulttu.

Çığlık atıp ellerimle yüzümü kapattığımda çıldırmak üzereydim.

" Sana yalan söylemedim!" dedim kuruyan boğazıma inat çığlık atarcasına.

" Söylemedim! " dedim tekrar.

Kamer'den herhangi bir ses çıkmayınca ellerimi yavaşça yüzümden çektim.

Silahı indirmiş, omuzları çökmüş adeta bitik bir halde ve baygın gözlerle bana bakıyordu.

" Kamer..." dedim yanaklarımdan yaşlar süzülmeye başlarken.

Susuyordu, yine...

Gözleri konuşuyordu...

İçinde dönüp duran fırtınalar dile gelse saatlerce konuşacaktı belki de ama o susuyordu.

Siyah İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin