12 🖤 Paris'te Olan Paris'te Kalır?

11.1K 485 225
                                    

instagram: @siyahinciwatty

🖤 Keyifli okumalar... 🖤

Poliklinikte olduğum süre boyunca doktor ve hemşire benimle adeta bir porselen bebekmişim gibi ilgilenmişlerdi.

Tüm gerekli testler yapıldıktan ve muayene edildikten sonra doktor masasının önündeki tekli koltuklardan birinde oturuyordum.

Gümüş çerçeveli gözlüğünün ardından elindeki kağıtlara kaşlarını çatarak bakıyor olması beni endişelendirmiş, ritmik bir şekilde parmaklarımı koltuğun kenarında sektirmeme sebep olmuştu.

Gözüm masasındaki saate kaydığında öğlen 12 olduğunu gördüm.

Zaten dün akşam tüm yediklerimi sabah çıkarmış olduğum için midemdeki boşluk bana yine kötü hissettirmişti.

Neyse ki doktor gözlüklerini masanın üzerine bırakıp bakışlarını bana çevirdiğinde artık buradaki işimin bitmek üzere olduğunu anladım.

" I've examined all the results, madame. Everything seems normal. However, please do not skip your meals. Be careful with what you eat so your body does not weaken again. " dedi ağır aksanlı İngilizcesi ve gülümsemekten kısılan gözleriyle.
 
" That's it? Isn't there anything to worry about? " bir anlığına üzülmeyeyim diye bana gerçekleri söylemiyormuş gibi gelmişti.

" No madame. You are perfectly healthy. But as I said, you should not skip any meals. Also stay away from stress. Such problems can lead to serious stomach problems in the future." bu sefer gülümsemeyi bırakmış, tüm ciddiyetiyle konuşmuştu.

Stresten uzak durmak mı? Hadi ama Kamer Karaay'ın hayatına daha yeni giriş yapıyordum!

" Well thank you doctor. I'll pay attention from now on. "

Bir sorun olmamasına karşı rahatlamış bir halde ayağa kalkıp tokalaşmak için elimi uzattım.

" It was a pleasure to meet you, Mrs. Karaay. Take good care of yourself. "

Nazikçe sıktığı elim bir anlığına hareketsiz kalsa da gülümsememi sabit tutmayı başarabilmiştim.

Hızlıca karşılık verip odasından ayrıldım.

Adımlarımı çabuk tutup polikliniğin ön bahçesine çıktığımda kulağımda 'Bayan Karaay' sözcükleri dolanıyordu.

Bayan Karaay.

Açelya Karaay.

Elimin tersiyle yanaklarıma dokundum çıkan ateşimi düşürmek istercesine.

Cebimden telefonumu çıkarıp kendime baktım. Yanaklarımın kızarıklığı gitsin diye elimi yelpaze gibi sallamaya başladım.

Hadi ama Açelya! Bunun için çocuk gibi kızarman çok utanç verici! 

Kendime kızmayı bırakıp rehbere girdim.

Adıyla kaydettiği numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüğümde heyacanım hala üzerimdeydi.

" Açelya." dedi güzel sesiyle.

" Burada işim bitti. Seni bekliyorum." dedim sanki ilk defa buluşacakmışız gibi bir çekingenlikle.

" Hemen geliyorum güzelim."

Sadece birkaç dakika sonra köşeyi dönerek bana doğru gelen arabayı gördüğümde içinde Kamer Karaay'ın olduğuna adım kadar emindim.

Girdiği her ortamda, bulunduğu her yerde dikkatleri üzerine çekebiliyordu ve bundan kesinlikle zevk alıyordu. Ortak noktalarımızdan biri de buydu.

Siyah İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin