Siyah İnci

1🖤 "Durma..."

Gözlerimi kısıp daha dikkatli bakmaya çalıştım. Oydu işte oydu. Kamer'di...

Tüm heybetiyle insanların arasından geçip bara yöneldi ve bir viski istedi.

Yanık teni, dalgalı saçları, kömür gözleri ve tadına bakmak istediğim o güzel dudaklarıyla tam karşımdaydı.

İçimde tutuşmaya başlayan o alev gittikçe büyüyordu.

Parmakları beyaz gömleğinin yakasına gitti ve bir kaç düğmeyi açtı.

Bense hepsini açmak istiyordum. Mümkünse o düğmeleri koparmak ve bir daha kapanmasına engel olmak...

Yanına gitmem gerekiyordu ama nasıl?

Ben kafamda planlar kurarken her yerinden ucuzluk akan bir kadın yanına yaklaşıp omzuna dokundu.

Hayır hayır hayır!

Kafasını çevirmeden sadece gözleriyle kadına öylesine bir baktı ve yarım ağız gülerek kafasını diğer tarafa çevirdi.

Kadın beklediği tepkiyi alamayınca defolup gitti.

Avuç içim stresten terlemeye başlamıştı bile.

Onu yatağıma nasıl çekecektim? Bir yolunu bulmalıydım.

İçkisinin sonuna doğru gelmeye başlamıştı.

Hemen ayağa kalktım.

Doğaçlama yapacaktım başka çaresi yoktu.

Ona doğru yürüdüğümü fark edip bana bakmıştı ama ben başımı çoktan çevirmiştim.

Onun için değil içki içmek için gidiyormuş gibi davranıyordum ama tabi ne kadar inandırıcıydı orası tartışılır.

Yanındaki bar taburesi boştu ama arada iki tabure bırakıp üçüncüsüne oturdum.

Barmene doğru beni duyabilmesi için hafifçe eğildim.

" Kokteyl lütfen."

Barmen başını sallayıp sırtını döndüğünde bende sırtımı dikleştirip düz oturdum.

Önüme gelen bir tutam saçı Kamer'in görebileceği şekilde kulağımın arkasına yavaş hareketlerle sıkıştırdım.

Hala bana bakıyordu, hissediyordum.

Ama neden bakıyordu?

Beğenmiş miydi? Nefret mi etmişti? Yoksa dikkatini mi çekmişti?

Artık ona bakmam gerektiğine karar verip yavaş hareketlerle ona döndüm.

Tam gözlerimin içine bakıyordu.

Bir kolu bar tezgahına dayalıydı ve parmaklarını viski bardağının geniş ağzında gezdiriyordu.

Bu sahne içimdeki alevi körüklemişti.

O parmakların üzerimde gezinmesini istiyordum!

Titreyen bacaklarımı üst üste attım.

Kollarımı bar tezgahına yasladım hafifçe.

İnce uzun parmaklarımı çıplak kolumda gezdirdim.

" Merhaba."

Olabildiğince kadınsı davranmaya çalışıyordum.

Üzerimde yarattığı etkiyi onda da görmek istiyordum.

Ağzını hafifçe açıp bir süre bekledi.

Ah, o ağzı!

Bana işkence gibi gelen bir süreden sonra " Merhaba." dedi o erkeksi sesiyle.