9 🖤 'Güzelim'

16.1K 881 252
                                    

" Kamer... Bey..." dedim son anda yanımızdaki adamı hatırladığımda.

" İyi günler efendim. " diye devam ettim yanaklarımın içini kemirerek.

Onu aylardır görmüyormuşum gibi heyecanlıydım. Halbuki daha birkaç gün olmuştu.

Kafasını bir kere eğip kaldırarak bir nevi selamımı aldı.

Bana yaramaz bir çocuk gibi gözleri parıldayarak bakıyordu.

Dudaklarındaki hafif gülümsemesiyle ağzımdan çıkacak kelimelere odaklanmıştı.

Ama o bana böyle bakarken ben ne yapacağımı çoktan unutuvermiştim. 

Konuşmaya devam etmemi beklediğini anladığımda gözüm elimdeki dosyaya ilişti.

" Ben de sizin yanınıza geliyordum efendim. Nazif Bey, Aziz Holding ile yaptığımız ilk toplantının ayrıntılarının olduğu bu dosyayı size iletmemi istedi." dedim sesimin kendinden emin çıkması için çaba sarf ederek.

Bu, 'büyük patron' ile yaptığımız ilk iş konuşmasıydı ve ben bundan dolayı oldukça heyecanlıydım.

Sert duruşunu koruyor olsa da, yaramaz bakışları beni onunla bir toplantı mı yapsam yoksa onu bir yatağa mı atsam ikileminde bırakıyordu.

Dosyayı ona uzatmış olsam da almadı çünkü gözleri tek bir yere odaklanmıştı.

Göğüslerime...

Bluzumun önü koşuşturmaktan bollaşmış, adeta sınırda duruyordu.

Bu durumdan rahatsız olup boşta kalan elimle bluzu düzeltip bol kısmı eteğime sıkıştırırken, gözlerini bir an olsun üzerimden çekmemişti.

Yüzü ifadesizleşmiş, çenesi kasılmıştı. Bakışlarının anlamını ise çözememiştim. 

Kızmış mıydı? 

Sanmıyordum, yani kızılacak bir şey yoktu ki.

Beni kıskanacak hali yoktu ya! 

Ama çok sert bakıyordu? 

Elini uzatıp tek seferde elimden dosyayı çekip aldı. 

Gözleri elindeki dosyaya döndü. 

Birkaç sayfaya üstünkörü bakıp çevirmeye başladığında tedirgince yanak içimi ısırıyordum.

Yine bir şeye kızmıştı işte.

Hadi kızdın, kaç gündür didindiğim toplantı notlarımdan ne istiyorsun be adam!

Kamer Karaay istediği her zaman diliminde korkutucu olabiliyordu ama karşınızda patronunuz olarak dikildiğinde nefes almaya bile çekiniyordunuz.

Zaten asansörün içindeyiz diye iyice bunalmıştım.

Hadi yalnız olsak yine  iyi, bir de yanımızda dikilen bir adam vardı.

Etrafta gezdirdiğim gözlerimi tekrar Kamer'in sert yüzüne çevirdiğimde hala dosyaya baktığını gördüm.

Bir süre aynı sayfayı incelediğini fark edince başımı çaktırmadan kaldırıp hangi sayfa olduğuna bakmaya çalıştım.

Benim not aldığım sayfaydı!

Dudağımı ısırıp sayfayı çevirmesini bekledim ama aldığım notları okumaya devam etti.

Az önce sertleşen yüzü hiç değişmemiş hatta sanki daha da sertleşmiş gibiydi.

" İsterseniz aldığım notları temize çekip getireyim. Pek okunmuyor olabilir..." dedim sesim sona doğru alçalırken.

Siyah İnciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin