Theo ve ben ilk günün ilk ödevleri için kütüphaneye gidiyoruz. İksir ve Biçim Değiştirme dersinden sayfalarca araştırma ödevi verdiler. İnanılır gibi değil!
"Jas?" dedi Theo, kitapları ararken.
"Evet?" dedim ben de ona."Sence bu Üç Büyücü Turnuvası'nı kazanabilir miyiz?" dedi küçük bir umutla.
"Adaylar daha belli değil ki. O yüzden bilemiyorum." dedim istikrarla kitaplara bakmayı sürdürerek."Jas?" dedi tekrardan.
"Evet?" dedim yine cevaben."Slytherin Ortak Salon'a gelmeye ne dersin?" dedi yanıma yaklaşarak.
"Bu gece olmaz Theo. İlk gün bugün. Eğer gelirsem Harry paranoyaklaşır." dedim arka sıraya geçerek. Kitapları aramakta ısrar ediyorum.Theo peşimden geldi. Adımlarımı takip ederek yanıma yaklaştı tekrardan.
"Jas?" dedi yine. Bu sefer hızla ona döndüm. Birazcık sinirlendim.
"Ne var Theo?" dedim hafif bir öfke tınısıyla.Theo tam başka bir şey diyecekti ama gördüğü şey vazgeçirdi onu.
"Malfoy bu tarafa geliyor." dedi başıyla işaret ederek. Ben de arkamı dönüp Malfoy'a baktım.
"Bakalım ne isteyecek?" dedim gözlerimi Malfoy'dan ayırmadan.Draco Malfoy ile aylardır konuşmadım. Muhtemelen bana rüya görüp görmediğimi soracak.
Evet gördüm. Çok rüya gördüm. Onun hakkında da gördüm.
Mesela Lucius Malfoy'un bir şey planladığını biliyorum. Bunu ben görmedim, Draco Malfoy gördü. Ben sadece onun gördüklerini görüyorum.
Malfoy yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı ve durdu. Onu izlemedim. Görür görmez önüme döndüm ve kitapları aramaya devam ettim. Geliyorsa gelsin gibisinden takıldım.
"Jasie mini Potter?"
"Buyur benim." dedim ona dönmeden."Konuşacağız minimal Potter." dedi emir vererek. Ama sesi sert değildi.
"Rica etmeyi öğretmediler mi sana?" dedim ben de.Hafifçe bileğimi tuttu ve beni kendisine çevirdi. Göz devirerek ona baktım.
"Ne var Malfoy? Çok işim var, görmüyor musun? Hızlı ol." dedim bıkkın bir sesle.
"Önemli," dedi ve kulağıma eğildi. "Önemli çünkü bu bilmen gereken bir durum.""Pekâlâ. Anlat hadi neymiş bu durum." dedim ben de aynı bıkkın ses tonuyla.
Malfoy yürümeye başladı. Peşinden beni de sürüklüyordu. Theo'yu arkada bırakmıştı. Kütüphanenin en kuytu ve en sessiz yerine getirdi beni.
"Evet, seni dinliyorum." dedim sabırsızlıkla.
"Artık benim düşüncelerimi göremeyeceksin. Bunu benden duy istedim." dedi ve sinir edici bir biçimde güldü."Nasıl peki?" dedim küçük bir merakla.
"Sen sanırım çok küçümsüyorsun beni." dedi aynı gülüşle.
"Hayır küçümsemiyorum. Hatta inan bana ben de rüyalarımda seni görmeye bayılmıyorum Malfoy." dedim meydan okurcasına."Ha-ha, beni rüyalarında görmek isteyen o kadar çok kız var ki Potter, bu şansı elde etmişken kolayca vazgeçiyorsun öyle mi?" dedi küstah tavrıyla.
"O kızların beyinlerinden şüphe ediyorum. Senin gibi kaba ve çıkarcı birinden neden hoşlanırlar ki?" dedim ben de karşılık olarak.
"Çünkü ben mükemmelim, çok yakışıklıyım, her şeyi elde edebilirim ve-"
"Ve çok egoistsin. Şimdiden evleneceğin kişiye acıyorum Malfoy." dedim sırf havasını bozmak için.Yüzündeki hazin gülüş kaybolmamıştı. Bana yaklaştı. Bir adım geri çekildim. O adım attıkça ben geri çekildim. Tabi bu iki adımdan oluştu. Kaçacak yerim kalmamıştı. Masanın önünde durmak zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POTTER KIZ KARDEŞ
Fanfiction-DÜZENLENİYOR- Jasie Potter iyi niyetli, kimseye zararı olmayan, bazense anlık gaza gelen sıradışı sayılabilecek bir karakter. Kızıl ve kıvırcık olan saçları, babasından aldığı ela gözleri, ve abisininki gibi bir göz problemi var. Gözlüğünü takmay...