i miss you / pjm

•13•

Başım dönüyordu. Hicbirsey yerinde durmuyor gibiydi, sanki her sey dönüyordu. O sırada yere oturma ihtiyacı duydum. Etrafımdakilerin dikkatini cekmistim yere oturunca. Birsinin daha tabii ki. Jimin.. Ama sadece bakıp geçmekle yetinmisti. O sırada üst sınıfımızdan bir cocuk yanıma geldi hızlı adımlarla.

Beni kucağına aldı ve koşar adımlarla tahminimce revire götürüyodu beni. Kalabalıktan sıyırıp çıkardığında beni arkamda bıraktığım insanlara baktım. Hepsi şaşkınlıkla beni kucağına alan cocuga bakıyordu. Kim bilir kaç kişi seviyordu bu cocugu. Ben elime gecen fırsata şükredemiyordum.

Beni şuan Jimin'in taşımasını isterdim. O sırada Jimin'e baktım. Gözlerinde anlamadığım bir duygu vardı. Öfke? Kıskançlık?
.
Gözlerimi açtıgımda Revirde olduğumu fark ettim. Yanımda beni endişeyle bekleyen beni buraya getiren çocuk vardı. Ona baktığımı farketsin istemedim bu yuzden gizlice onu incelemeye başladım.

Uzun birisine benziyordu. yaklaşık 1.75-1.80 boylarındaydı. Pürüzsüz bir yüzü vardı birde.

Hafifçe kıpırdandığımda kafasını hızla bana döndürdü. Benim icin endiseleniyordu. Yanıma yaklaştı ve doğrulmama yardım etti.

"Daha iyi misin?" diye sordu bana. Konusurken iki yanağında birer tane gamze olduğunu farkettim. Yakından da güzeldi.

"İyiyim, teşekkürler" diyerek tebessum ettim. O sırada teselli edercesine elimi tuttu ve guven verici bakışlarla bana baktı.

"Senin için gerçekten endişelendim" beni tanımayan birisinin benim icin endiselenmesi garibime gitmisti.

"Beni tanıyormusun, veya ben seni tanıyormuyum?" diye sordum karşımdaki sevecen ve yakışıklı beyefendiye.

"İkimiz de birbirimizi tanımıyoruz. Yeni bir başlangıca ne dersin? Adım Kim Namjoon"
.
⁰⁵•¹²•²⁰¹⁹