•19•

1.2K 68 15
                                    

içeri resmen nefesimi tutarak girmiştim. pardon nefesimi tutarak degil, nefes alamamıştım. tae beni omuzlarından indirip zifiri karanlığın çöktüğü kazan dairesine indirmişti. ve tek bir kelime etmeden kapiyi kapatmıştı. burada yanliz degildim herhalde çünkü adım sesi duyuyordum. sanki birisi bana dogru geliyordu. adımlar iyice yaklaştıktan sonra ses kesildi ve birisi arkamdan kollarını belime bağladı. kafami belime indirip ellere baktığımda kim oldugunu anlamak zor degildi. benim tanıdıgım, minicik parmakları olan ama bir o kadar da guzel elleri olan tek kişi Jimin'di.

arkamı döndüğümde burun buruna geldik. bu şeklimizi ne o bozdu ne de ben. ne o dudaklarımızı birleştirdi ne de ben.onun nefesi benim nefesime, benim nefesim onun nefesine karışmıştı. 'kalbimin sesini duymuyirdur umarım' diye geçirdim içimden.

Jimin
kollarımı ona sardığımda anında kasıldıgını hissettim. beni gercekten seviyordu en ufak bir dokunusumda heyecanlanıyordu. arkasını döndüğünde dudaklarımız cok fazla yaklaşmıştı birbirine. nefesini yuzumde hissediyordum. bu beni rahatlatmıştı nedense. 'inşallah kalbimin atış sesini duymuyordur' diye geçirdim icimden. sanırım ilk defa bu kadar gerilmiştim. insan sevdigi kisinin yanında daha önce hissetmediği duyguları hissedermiş. ben bunu hissetmiştim.

⁰¹•⁰⁴•²⁰

i miss you / pjmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin