One°

2.8K 120 264
                                    

(Kitap şarkısı: Tate Mcrae -that way-
Medyada ki şarkıdır)

İyi Okumalar

"Seni velet! Buraya gel!"


"Peşimi bırak çirkin abla!"

Elimde tuttuğum gazete rulosu ile üzerime bilerek kola döken çocuğun peşinden koşuyordum.

Evet, saçmaydı.

Şu an okul yolunda olmam gerekirken ben, üzerim kolalı bir şekilde küçük bir çocuğun peşinden koşuyordum.

Bu arada, merhaba. Ben Huang Eunhee. Söylemeden geçemeyeceğim.

"Ah! Seni sersem çocuk!"

Çocuğun peşinden koşmanın anlamsız olduğunu anladıktan sonra olduğum yerde durup elimi havaya kaldırdım.

Elimde bulunan rulo halinde ki gazeteyi avucumun içinden serbest bırakıp çocuğa doğru fırlatmamla içime su serpilmiş gibi hissetmiştim.

Ancak kastettiğim çocuk üzerinde lise üniforması ile önüme bir anda çıkan ve kafasını ovalayan Lucas değildi.

Yanlış hedef...

"Eun! Ne yapıyorsun Tanrı Aşkına! Salak mısın sen?"

Yüzüm düşerken omuzlarım da aynı şekilde çökmüştü.
Lucas'ın gür sesi sokakta yankılanırken öğle arası için evine yemek yemeye gelen bir kaç ev sakininin üzerimizde olan bakışlarını hissedebiliyordum.

"Özür dilerim, Lucas. Bir anda önüme çıktın, asıl şu çocuğa atmak istiyordum onu."

Parmağımla ileriyi gösterdiğimde ortalıklarda görünmeyen çocuğa bir kere daha lanet ettim.

"Ah o çocuk mu? Hani şu ortalıklarda olmayan bahsettiğin çocuk? Benimle dalga geçiyorsun sen?"

Derin bir nefes alıp arkamı döndüm ve biraz ileride yere düşen çantamın yanına ilerlemeye başladım.

Tamam biliyordum; kafasına vurulmasından veya bir şey atılmasından nefret ediyordu.
Ama bilerek yapmamıştım ki. Neden en yakın arkadaşlarımdan birinin kafasına bile isteye gazete rulosu atayım?

"Bana cevap vermeden arkanı dönme. En sevmediğim şey!"

Sesi alçalsa da sert ses tonu sinirimi bozuyordu.
Klasik Lucas işte; haylaz, hayat dolu, neşeli, arkadaş canlısı ama olay kriterlerine dokununca bir şahin gibi keskin bakışlara ve zehirli sözlere sahip bir insandı.

Alışık olmayanlara göre sıra dışı ancak bana göre normal bir arkadaştı.

"Emredersin Otoriter Eyfel Kulesi."

Çantamı yerden alıp sırtıma geçirdim ve göz ucuyla üzerime baktım. Gömleğim okul ceketi altında belli olmadığı için sadece yakası gözüküyordu ve orada da küçük küçük damlalar vardı. Ancak eteğim gri renkteydi ve kolanın kahverengiliği belli oluyordu.

𝑪𝒓𝒂𝒛𝒚 𝑳𝒐𝒗𝒆°|Lucas Wong|°✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin