𝑪𝒓𝒂𝒛𝒚 𝑳𝒐𝒗𝒆°|Lucas Wong|°✔

Thrtiyfive°

(BEKLENEN AN GELDİ EYY AHALİİİ FJCJCUD)

İyi Okumalar

Bana endişeyle bakan gözler ilk defa beni üzmek yerine mutlu ediyordu.

Aradan bir gün geçmişti. Daha çok yakın arkadaş grubumuz benim bu toz pembe(!) yalanıma gereğinden fazla üzülmüş ve yavaştan içimi kavurmaya başlayan vicdan azabının böyle başlamasını sağlamışlardı.

Sabah olmuştu ve dün de, bugün de sabaha kadar Lucas'ın başımda endişeyle bekleyip bir gram bile uyumaması vicdanımı en çok sızlatan şeydi.

Haechan'ın zırıl zırıl ağlaması bile bir nebze de olsa vicdanımı sızlatmamış aksine onlara öyle bir şaka yaptığım için gururumu okşamıştı.

"Eun..." Lucas'a doğru yavaşça dönüp gözlerinin içine baktım. Cidden o kadar durgun ve endişeli duruyordu ki bir an vazgeçmek ve şaka olduğunu söylemek istedim ancak kendime engel oldum.

Bir gündür engel olduğum gibi...

"Gerçekten..hiç bir şey hatırlamıyor musun?" diye sordu bana, o günden beridir sık sık sorduğu gibi.

Dudaklarımı büzüp düşünür gibi bakındım etrafa. Yalan söylediğimi anlarsa Lucas anlardı, onun da şimdilik anlamaması gerekiyordu.

Gerçi ben bir gündür nasıl anlamadığına şaşırıyordum çünkü en ufak bir şakayı bile hemen anlayan birisiydi.

Hadi Eun, göreyim seni kızım! Göster marifetlerini.

"Bir tek adını biliyorum..L-lucas'dı, değil mi?"

Bana öyle bir baktı ki, şuracıkta bayılıp kalacak sandım.

"Tanrım!" başını geriye atarak elleriyle yüzünü kapattığında bıyık altından güldüm bu hâline.

Hep siz mi şaka yapacaksınız, alın bakalım.

"Bak," diye aniden tekrar oturur hâle geldiğinde son anda kendimi toparlayıp ifadesiz yüz şeklime geri döndüm.

"B-biz..biz çok yakın arkadaşlarız. Hiana, JaeMin, Jeno, Mark, Jungwoo, Miyoung...ne bileyim işte! Çok, çok yakınız. Hatta senle ben...arkadaştan da öteyiz."

Düne nazaran hızlı hızlı konuşması üzerine şok içerisinde ona bakarken oyunu devam ettirmek için başladım konuşmaya.

Biraz da ağzından bir şeyler alabilmek içindi aslında ama bunu benden başka kim bilirdi ki?

"Sevgili miydik yani? 'öteyiz' derken söylemek istediğin ne?"

Bir anda duraklayarak bir kaç saniye yüzüme baktı. Daha sonra ise yavaşça elini yüzüme çıkardı.