𝑪𝒓𝒂𝒛𝒚 𝑳𝒐𝒗𝒆°|Lucas Wong|°✔

Thirtythree°

İyi Okumalar

"Jeju yolcusu kalmasın! Alloooo!"

JaeMin'in sesi okul bahçesini doldururken onun bu hâline ufak bir kahkaha attım.

Saat sabahın dokuzuydu, erkenden yola çıkmak için okul bahçesinde toplanmış otobüslerin kalkmasını bekliyorduk.

Lucas sabah erken kalktığımız için kendi evlerine geçip üstünü değiştirmiş ve kullanacağımız çadırı alıp gelmişti, çantası zaten bizdeydi. Ondan sonra da birlikte okula geçmiştik.

"Salak bu çocuk yemin ederim." Jungwoo uykusuzluktan -veya hâlâ uyanamadığından- aval aval etrafa bakarken konuştuğunda onu kolundan tutarak bineceğimiz otobüse sürükledim.

Sınıf sınıf gideceğimiz için -ve bizim sınıftan fazla kişi katılmayacağı için- tamamen bizimkilerle dolacak olan otobüse bindiğimizde Jungwoo uykusuzluktan kavrulan bedenini direk en önde oturan Hendery'nin yanına bırakmıştı.

Ah tabii, size bu Çinli çocuktan bahsetmemiştim.

Mülteci kampımızın(!) -yani sınıfımızın- bir diğer üyesiydi kendileri.

Bense kendimi direk ortada bir yere, pencere kenarına attığımda, beni yanıma kimseyi oturtmamam için sıkı sıkı tembihleyen Lucas yüzünden sırt çantamı yanımda ki boş yere koymuştum.

"Vay anasını arkadaş, kimi bekliyorsun kız yanına? Ne güzel oturacaktım işte." JaeMin bana trip atarak bir arkamda ki yere oturduğunda arkama dönerek ona öpücük attım.

Seviyordum bu şebeği.

JaeMin'in yanına Haechan oturmuştu, bizim yan tarafımıza Mark ve onun yanına Miyoung oturmuştu.

Yavaş yavaş shiper yanım ortaya çıkıyordu sanırım...

Lucas elinde çantasıyla yanıma geldiğinde gülümseyerek benim çantamı da alarak üst tarafta duran bölmeye koymuştu.

"Aferim uslu kız, söz dinliyorsun." dediğinde yanıma oturan bedenine yumruğumu geçirmekten çekinmedim.

Neden çekinecektim ki?

"Bensiz gidecek olan otobüsün tekerleri patlasın inşallah!" Hiana bağıra bağıra otobüse bindiğinde yerlerini alan herkes kahkaha atmıştı onun bu hâline.

"Tövbe de be kızım! Ölmemizi mi istiyorsun?" Kendi sınıfının olduğu otobüs yerine bizimle gitmek isteyen Tayong, Doyoung, Jaehyun ve Johnny en arkada ki dörtlü yerlerde otururken; onların bir önünde oturan Yuta yüzüne yerleştirdiği gülümseme ile konuştuğunda munzurca gülümsedim.

Hiana birazdan kalpten gitmezse bende Eunhee değilim...

"Y-yok ya, ne isteyeceğim. Garezim mi var sana?" diyerek kendine yer bulmak için ilerlerken tek boş yerin Yuta'nın yanı olduğunu fark edince bir kaç saniye duraklamadan sonra utana sıkıla oturdu oraya.