18. BÖLÜM

5K 348 79
                                    

Alaz bir yanında İnci'nin ona söylediklerinin verdiği gerçekliğin yükü diğer yanında ona koşarak gittiğinde her seferinde kapı duvar olan sevdiği kadın, Hicran vardı. Durup düşünmeyecek kadar öfkeyle çıkmıştı dışarıya İnci'nin de artık ondan intikam almak istermiş gibi sürekli acımasızca gerçekleri itiraf etmesi kafasına balyoz darbeleriyle düşüyordu. Ahşap oymalı kapının önünde durdu biraz sonra, yüreğinde ki ağır ve kulağında ki çınlama asla geçmek bilmedi. O nefes nefese kapının işlemelerine bakarken içeride ki narin bir kız çocuğunun sesini işitti sanki. Hicran bir melodi mırıldanarak şarkı söylüyordu. Durup biraz gözlerini kapattı bu şarkı değildi belki de bir ninni olabilirdi. İçeriye usulca girdi. Kızı uyanık, iki büklüm bir vaziyette yatağın içinde bulacağını hiç düşünmemişti. Hala gözleri kapalı, kalın yorganı dudaklarıyla aynı seviyeye kadar çekmiş vaziyette mırıldanıyordu.

"Hımm.. Hımm.." Alnı terden biraz ıslanmış, saçları yüzüne yapışmış sanki teni de sarı gibiydi. Bir anda endişeyle kızın başına dikildi.

"Hicran?" dedi korkuyla. Genç kız ondan bir haber hala bir şeyler mırıldanıyor, gelen sancıları söylediği aptal bir ninniyle dindirmeye çalışıyordu. Eli karnına da sürekli saat yönünün tersine çevirip duruyordu. Alaz elini kızın ıslak alnına yerleştirip ateşini kontrol etti.

"Yanıyorsun sen!" dedi korkuyla. Genç kız tenine değen soğuk dokunuş ile daha fazla inledi, soğuk iyi gelmiyordu. Bu kez daha çok çekti yorganı üzerine. Çiçek teyzenin ona verdiği ilaç işe yarasa bile etkisi kısa süreli olmuştu.

"Hicran!" dedi adam korkuyla tekrar, havale geçirecek kadar ateşi yoktu ama hasta olması bile onu korkutuyordu.

"İy-iyim ben" diye mırıldandı kız ama Alaz kızı dinlemeden üzerindeki kalın yorganı çekiştiridi.

"Soğuk! Üşüyorum!" diye bağırdı kız ama çok geçti, Alaz onu soğuğa çıkmış her yeri uyuşmaya başlamıştı. Karnına da ki ağrı arttı bu kez.

"Sabah iyiydin ne oldu birden?" dedi Alaz kendi kendine. Kızın sürekli eli karnında görünce ona doğru eğildi.

"Karnın mı ağrıyor? Yediğin bir şey mi dokundu?"

"İy-iyim, rahat bırak artık beni.." dedi kız güçsüz bir şekilde.

"Olmaz! Hastaneye gidiyoruz-"

"Hastane-ye gelemem, hasta değilim.. Dinlenince geçecek" diye tekrar nefes nefese adamı ikna etmeye çalıştı. Alaz ikna olmamış gibi kıza bakıyordu. Hicran soğuğa tedbir olarak tekrar yorganı çekecekken Alaz ona mani oldu.

"Ateşin var, olmaz!"

"Üşüyorum.." dedi kız gözleri dolu dolu. Alaz kızın sararmış yüzüne ışıltısı kaybolmuş zümrüt yeşili gözlerine baktı. Alnını kızın alnına dayayıp gözlerini kapattı.

"Çok terlemişsin, iyileşemezsin"

"So-ğuk.." dedi kız tekrar titreyerek. Genç kız hayal mayal Alaz'ın yanına uzandığını hatırlıyordu. Onu kollarının arasına alıp sıcaklığını ona doğru bastırdı. Alaz kızın kokusunu derin derin içine geçerek saçlarını okşadı.

"Eğer yarım saat sonra iyileşmezsen Ürgüp'te ki bütün doktorları bu konağa getiririm!" dedi adam kızın kulağına doğru. Hicran adamın güçlü kollarından sıyrılmak için hiçbir şey yapamadı. Gücü tükenmiş, karında ki ağrı sanki adamın sıcak bedenine değindiğinde hafiflemişti. Alaz kızın kabullenişine hayranlıkla seyrediyor onu kabullenişine biraz olsun küçük adım attığı için mutluydu. Hicran tek elini adamın yakasına geçirip onun göğsüne yüzünü dayadı.

HİCRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin