22. BÖLÜM 1.PART

3.6K 279 122
                                    

Sağ elinin üzerinde inci gibi işlenmiş kınalı gelindi karşındaki. En yakın arkadaşının, kardeşim diyebileceği belki de en yakının eşiydi İnci. Daha 18 de yüzü hafif kızarmış, mermer misali beyaz tenine bulaşmış kırmızılık can almıştı yüzünde. Boynunu eğerken bile sessizliğini asla bozmazdı. Tam karşısında oturan kıza bakmamak için ettiği mücadeleyle kavruluyordu Kaya. Çok değil iki sene olmuştu Alaz'ın İnci'yle evlenmesi, daha resmi bir nikah da yapmamışlardı. İçinde büyüyen o ateş yüzünden yanında oturan adama çevirdi yüzünü.

"Bayram da geldi geçti" dedi Mustafa gülerek.

"Öyle" dedi Kaya, ağzının içinde sanki kocaman bir taş parçası vardı ve yavaş yavaş boğazını yırtıyordu. Öksürdü, elinde ki kahve fincanını bıraktı masaya.

"Ellerinize sağlık" diyebildi sadece. İnci hemen ayağa kalkmış, pileli etekleri havalanmış şekilde karşısına dikilmişti şimdi.

"Afiyet olsun Kaya abi, lokumdan da alır mısın?"

Kaya ağır ağır başını kaldırıp kızın gözlerinin içine baktı. Bu kadar yakınında hiç durmamıştı ki İnci, sanki ilk defa karşılaşmışlar gibi.

"Yok" dedi sadece. O yok dedi içinde binlerce his uyandı sanki, o yok dese de ortada kocaman bir yanlış vardı. Zamanla gecelerini bölen, onu uykusuz sabahlara vuran, eline ilk sigarasını almasına neden olacak kadar büyük dert.

Bir gün solar diye umduğu her her geçen gün daha çok açmıştı gönlünde, İnci'yle aralarında uçurumlar varken bile sessiz kalmanın verdiği o ateşte yandı Kaya. Biliyordu Alaz bir kere olsun onun baktığı gibi bakmamıştı İnci'ye ama İnci. İnci seviyordu Alaz'ı, belki de bu gerçekti canını yakan. Şimdi karşısında onu sorgulayarak bakan adamın gözlerinin içine bakarak tekrar topladı cesaretini.

"Boşa onu, o senin kız kardeşiyse boşa, azat et onu!" Kaya her saniye içinde büyüyen öfkesini dindiremeden burnunu çekti. Omuzuna dokunan ele dokunup başını ona doğru eğdi.

"Çünkü ben artık dayanamıyorum lan! İnci'nin senin karın olmasına, sürekli onu kapı dışarı etmene, onu ağlatmana dayanamıyorum!"

Alaz hiçbir şey demeden bekledi uzun uzun. Sokakta çocukların top oynama seslerinden başka bir ses yoktu. İkisinin arasında ki sessizlik büyürken Alaz'ın kaşları hafiften havaya kalkmış sorgulayarak bakıyordu.

"Kaya?"

"İçim yanıyor lan, görmüyor musun?" dedi adam öfkeyle. Alaz eli göğüs kafesinin üzerinde duran adama bakmaya devam ederken boğazına bir şey takıldı sanki.

"Sen İnci'den?" sesi o kadar düzdü ki hiçbir duyguyu yansıtmıyordu.

"Seviyorum onu" dedi Kaya aynı karşılıkla.

"Ne zamandır?" dedi Alaz sorgulayarak.

"Ne önemi var, dostunun karına göz dikecek kadar iğrençleştiği günü öğrenince ne değişecek?"

"Çok şey!" diye bağırdı Alaz bu kez.

"3 yıl" dedi sessizce Kaya. Alaz başını eğip bir küfür savurup elini adamın omzundan çekti. Öfkesi kendine, anasına herkeseydi, Kaya'yı görmemişti. İnci'ye sevdalandığını hissettirmeyecek kadar uzaktı Kaya.

"Ulan-" Alaz bu kez Kaya'nın yakalarından tutup çekti.

"Çekip vuracaksan vur, belki nefes alırım"

"Kaya!" diye bağırdı tekrar Alaz, ağzından öfkeli küfürler tekrar kaçmışken Kaya'nın yakalarını serbest bıraktı. Adam güçlü ellerinin arasından bir külçe gibi yıkılarak düştü yere.

HİCRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin