HİCRAN

22. BÖLÜM 2. PART

(Küçük bir hatırlatma en son İnci'yi Kaya'nın evine teslim eden Alaz Kaya'nın İnci'ye olan sevdasını öğrendi ve onunla beraber arabaya bindiler)

Alaz arabayı Ürgüp'ün dışında kalan vadilere doğru sürüyor yanında oturan adamı da sık sık kontrol ediyordu. Sıktığı yumrukları onun yüzüne indirmemek için kendini tutuyordu. Her şey o kadar karışmıştı ki doğru düşünmüyordu.

"Telefonun çalıyor" dedi Kaya söylenir gibi bir ses tonuyla.

"Çalsın!" dedi Alaz sadece, ısrarcı arayanın Mustafa olduğuna adı gibi bilen ikili telefona hiç bakmadı bile.

"Sen telefonu açmadıkça Mustafa aramayı kesmez" Kaya ikisinin de bildiği gerçeği dillendirdiği için Alaz'ın kurşun gibi ağır bakışlarının altında ezildi. Alaz hiç yola bakmadan telefonu alıp öfkeyle açtı.

"Ne var Mustafa!"

"Abi, yenge sanırım seni aramamı istedi pek de bir şey anlamadım ama-"

"Ver telefonu ona"

Hicran telefonu Mustafa'nın elinden alıp öfkesini telefonun diğer ucundan hissettiği adama dişlerini gösterir gibi konuştu.

"Anlaşmıştık! İnci'yi konaktan göndermeyecektin-"

"Anlaşma falan yok Hicran! Anlaşma siz ikinizin arkamdan iş çevirmesiyle bitti" sesini bile düşürmeden yanında oturan adama bakarak konuştu bu kez.

"İnci artık konakta yaşamayacak!"

"Yine yalan söyledin" diye tıslayan karısını sakinleştireceğini daha çok delirtti.

"Konağa bir daha adımı atmayacak ve sen onunla asla konuşmayacaksın. Konağa geldiğim de seninle ayrıca ilgileneceğim"

"Pislik-" Karısının bir anda başlayan hakaretleri ve asla bitmeyecek gibi uzayan belalarını duymamak için telefonu kapattı.

"Yenge hanım seni çok özlemiş sanırım" dedi alayla Kaya.

"Sağlam çene bırakmam sende Kaya!" Arabayı taş vadinin ucuna kadar getirip aniden frene bastı.

"İN!"

Kaya sağlam bir dayak yiyeceğini bildiği için kabullenmesi kolay olmuştu. Alaz arabanın önünde duran adamı kaportanın üzerine yatırmamak için kendini sıkıyordu.

"İnci'yle aynı evde kalamazsınız" dedi net bir şekilde.

"Niye kıskanır mısın?" dedi öfkeyle Kaya bu kez.

"Kes lan! İnci'yi senden olmayan nikahım yüzünden kıskanmıyorum. O benim kardeşim, ona karşı duygularını bildikten sonra olmaz!"

"Benim ona olan duygularımı sen nasıl bilebilirsin ki, hissettin mi? Senin zorla kaçırıp nikahına aldığın kızdan daha çok sevdim ben İnci'yi! Kıyamadım bile ona, üzülsün istemedim! Ama sen ona can suyu bile vermedin!" Alaz git gide öfkelenen dostuna nasıl yaklaşması gerektiğini bilmeden ellerini saçlarının arasına geçirip çekiştirdi.

"Niye gelmedin lan! He niye İnci'yi sevdiğini en başında söylemedin Kaya? Biliyordun her şeyi en başından beridir biliyordun!"

"Ben biliyordum Alaz, sen dedin defalarca sevmediğini söyledin ama ben gördüm onun gözlerinde seni. Nasıl söyleseydim?"

İki ucunda keskin bıçak hiçbir köşesinden kavramayan elleri şimdi ne yapacağını bilmediği gibi ellerini kana bulanmadan asla tutamazdı hiçbir şeyi.

"İnci bağ evin kalacak, annen de onunla kalsın konaktan da üç adam gönderirim." dedi aklına gelen ilk şeyle.

"Ya kendine zarar verirse?" dedi bir anda Kaya. Alaz kaşları çatık bir şekilde bakıyordu şimdi.