8. Bölüm

11.6K 415 190
                                    

Multi = Mem Ararat Xacirek

Gücümü içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim

                                                            İyi okumalar 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar 🖤



Gökyüzünün karanlığı yansıtır benliğimi korku bugüne kadar hep korkmuştum korku ruhumun vazgeçilmezi olmuştu etrafımdaki her şeyden herkesten korkuyorum sanki her ana daha büyük bir darbe alacakmışım gibi hissetmem artık benim için normal karşılanacak bir durum hâline gelmişti Mirza giyinik azrailim bu konakta ikinci günüm olmasına rağmen bütün konaktan nefret ediyordum burdan kurtulamadigim süre boyunca dün gece yaşadığım iğrenç anlar tekrar ve tekrar gerçekleşecekti. Mardinin soğuk havası eşofman altından sızlayan tenime işliyordu güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı dün gece Mirza uyuduktan sonra yani ben öyle düşünüyorum kendimi terasa atmıştım gökyüzü o zaman siyahken simdi kurşuni bir renge bürünmüştü karşımdaki Midyat manzarasi bile ilgimi çekmiyordun.

Havalandigimi hissetim sonrası sıcak bir beden tarafından sarılıp ısıtılmıştım ilk önce ne olduğunu kimin beni taşıdığını pek umursamadım koku tanıdık gelince açılmamak için savaş veren gözlerimi açmaya çalıştım güneş tam tepeden vuruyordu küçük bedenim onun kocaman koları arasında kaybolmuştu gözlerime vuran ışıkla kamaşan gözlerimi tekrar kapatmak zorunda kaldim harekete ediyorduk seri adimlarla inilen merdivenden sonra odanin kapisina geldigimizi anladim kapiyi açmasını beklerken söylediği ile utanıp kızmıştım.

- Yerin güzel anladık ancak çok ağırsın bir zahmet kapıyı aç.

Sinirle soludum ilk defa ona karşı böyle bir cevap vereceğim için endişelendim.

- Taşımasaydın indir beni.

Mirza sinirlenmişti sıktığı çenesi kasiliyordu vücuduna yaslandigim için kaslarida gerilmişti.

- Senin dilin fazla uzadı kesmek lazım aç kapıyı.

Sinirlendiği için korkmuştum benim küçük vücudum onun yanında devede kulak bile kalmıyordu ondan korkmam icin birsuru nedenim varken korkmamak aptalik olurdu kucaginda kapiya dogru yaslanip kapıyı açtım benimle birlikten iceri girip kapiyi kapati yataga doğru gidip beni yavaşça yatağa bıraktı demek isterdim ancak fırlattığı için dilime hakim olamayıp aynen şu lafları etmiştim.

- Hayvan insan ol insan.

Dedikten sonra farkına vardığım gibi avucumu ağzıma bastırıp susmaya çalıştım Mirzanin sesi içeride yankılanınca korkuyla kapattığım gözlerimi açtım.

- Ne dedin lan sen

Üstüme üstüme gelmesi normal bir durumuydu hele burnundan soluyan bir boğa gibi bakması kesinlikle normal değildi ne demistim yani al tarafı Hayvan diyip egosunu okşamak istemiştim sanırım gerçekten çok kızmıştı ben yatakta geri kaçarken saçımdan tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı tıslarcasina konuştu.

DILDA ( Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin