DILDA ( Töre)

18. Bölüm

Rojda/ wey lo dılo

                                                                 İyi okumalar 🖤

İğrenç kalpleriniz var ve ben artık yoruldum.

Acıların da zaman aşımı vardır.

İstekli olsun isteksiz olsun, ayrılık acıtır.

Mesela ciğerlerimize kadar soluduğumuz acılar vardır, her insan çekmek istemese de maruz kaldığı. Aslında bir taraftan bizi üzerken diğer taraftan da yeni yürümeyi öğrenen bebek gibi olgunlaştırır bizi hayat. İçten içe yoğurur bizi. Biz onu hafife aldıkça zaman aşımına uğrar artık, biz ise olgunlaştığımızla kalırız en güzelinden.

Neden yaşadığımızın en bariz nedenlerinden birisi, içimizde yaşadığımız acıların bizi üzmesine izin vermektir.

Halbuki o acılar değil midir bizi bir kere daha olgunlaştıran ?

Bizi bir kere daha büyüten?

Soranlara, " Ben çok acı çektim " yerine, " ben tecrübeliyim arkadaş" diyebilmek bizi bir basamak daha yüceltir, benden söylemesi. Bunlar kesinlikle aramızda kalacak,

Sana hayatı kala alma, demiyorum. Zaten desemde boş laf gibi ortada kalır ama en  azından yaşadığın acılara bu gözle bak, bu gözle bak ki daha olgunlaştığını anla.

Saatlerce tırmanırmış bir dağ tepesinde zirveye ulaşmış biri gibi sevin ve o zirvede dinlenerek, harikulade ortamın tadını çıkartır gibi hayatını yaşamaya devam et. Unutma, üzülmekle bir yere varilmaz ama tecrübeler basamaklar yükselir...

Ha, içindeki çocuğu da sakın büyütme. Hep seninle oynamaya kalkan, salıncakta sallanmanı isteyen, dönme dolabın en tepesinden heycanla dünyayı izleyeten, balerinin eteğinde rüzgâra karşı saçlarını savuşturan biri olarak kalsın...

Yaklaşık bir saatir halay başı olan Mirzayi izliyorduk. Ilk başlarda nazlanan adam şimdi halay başı olmuştu gören de derdi ki kendi karısı hamile aman ALLAH korusun ilk birkaç dakika gözünün üstümüzden ayırmadan oynayan Mirza şimdi bizim farkımızda bile değildi Bedirhan ile halay başı olmuş oynuyordu arada etrafta bakışlarımı gezdiriyor ve çoğu kızın ağzının suyunu akıta akıta Mirzayi izlediğini görüyordum kıskanmak mi umurumda değildi.

Bu Bedirhani merak ettiğim için halayı büyük bir cani çekişle izleyen Berfu ya baktım kalkıp oynamamak için kendini zor tutuyordu.

- Berfu

( Cevap yok )

- Berfu

( Cevap yok )

- Berfu

( Cevap yok )

O kadar dalmıştı ki kaç sefer çağırdıysam beni duymamıştı en sonunda kolumu cimdiklemem ile müzik sesinden duyamasamda bağırıp bana bakmıştı.

- Kaç seferdir çağırıyorum  seni.

Berfu kulağıma yaklaşıp bağırarak konuştu.

- Duymamışım kızım ya kolumu cimdikledin. 

Hınzırca gülümsedim çok kötü sıkmıştım kolunu neyse geçer canım dnfjdjd.

Soracağım soru aklıma gelince vakit kaybetmeden sordum.

- Bu Bedirhan kim yani ben bunu ili defa görüyorum.

Berfu kulağıma daha çok yaklaşıp konuştu.