14. Bölüm

8.7K 285 44
                                    

Ahmet Kaya / Nerden bileceksiniz.

                                                              İyi okumalar 🖤

" Bir Ahmet Kaya şarkısına emanet ettim gidişini
" Evli evine, kuşlar yuvaya döner" diyordu.
Dönersin belki."

- Kocana hoş geldin demek yok mu ?

Içimden milyonlarca kez dua ettim 'Allahım nolur halüsinasyon 'görmüş olayım diye. Derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum kendimi telkin etmeye çalışıyordum.

- Hayır Hayır o burda değil kıriz yüzünden halüsinasyon görüyorsun.

Gözlerimi tekrar açmaya korkuyordum ama biliyordum ki korkunun ecele faydası yoktu duyduğum ses ile yüksek sesle konuştuğumu anladım.

- Karıcım halüsinasyon görmüyorsun ben gereceğim.

Gözlerimi yavaş yavaş açtım Mirza kanlı canlı karşımdaydı .

Biliyordum iste nereye gidersem gideyim ondan kurtulamiyacagimi biliyordum beni bulacağını i cehenneme tekrar döneceğimi biliyordum.

Hâlâ kapıdaki Mirzaya bakarken arkamdan seslenerek gelen Berçeme baktım.

- Dılda kuzum kim gel-

Kapıda gördüğü kişi ile onada benim gibi kal gelmiş olacak ki cümlesi yarim kalmıştı. Mirza Berçem i görünce değişen yüz ifadesine baka kaldım Berceme sasirmis olacak ki gözleri büyümüştü. Ona baktığımı farkedince yüz ifadesini hemen eski duygusuz haline büründü şaşırıyordum bir insan nasil bu kadar çabuk duygularını toparlaya bilirdi.

Berçeme bakarken Mirzanin kahkahası ile ona dönüm.

- Ooooo müstakbel gelinimiz de burdaymis.

Berçem cevap vermeyip bana bakıyordu. Mirza koluma uzanıp beni kendine doğru çektiğinde Berçem obur kolumdan tutmuştu.

- Onu hicbir yere götüremezsin.

Mirza yüzüne iğrenç bir gülümseme ekleyip kolumdan hızla çekip sert göğsüne çarpmama neden oldu.

Berçem boşta kalan elini çekip Mirzaya bağırarak konuştu.

- Bırak ona eğer bırakmazsan polisi ararim.

Oda biliyordu ki polisi falan hikayeyedi Mardinde polis, adalet Mirogullarindan başkası değildi burda onlar ne isterse o olurdu herkes onların merhameti kalmışlardı ve eğer o merhamete muhtaç olacak kadar dustulerse ölmeleri onlar icin birer kurtulam şansı olurdu.


Mirza pislikçe gülümseyip beni kendine daha çok yasladı kurtulamayacağımı biliyordum ama bu kadar erken olduğunu tahmin etmemiştim.

- Hadi ara şimdi durman bile hata.

Mirzanin kibirli gülümsemesi büyürken. Berçem kolumdan tutu Mirzanin beni alacağını bile bile neden bu kadar zorluyordu.

- Sana bırak dedim cidden polisi arayacağım.

Mirza kolumu bıraktı fırsattan istifade Berçem beni kendine çekti.

Mirza bir iki adım geri çekilip kapıdan çıktı Berçemle birbirimize baka kalmıştık. Mirzanin sesi duyulunca ikimizde dışarı çıktık.

Gördüklerim ile neden beni bu kadar kolay bıraktığını anlamıştım zaten biliyordum beni bırakmayacağını biliyordum iyide berdel bozulmuştu yani Mirza ile kalmama gerek yoktu.

Berçem polisleri görünce onlara doğru koştu komiser olduğu beli olan üniformalı adama bakarak konuştu.


- Komiser bey Mirza Mirogllu arkadaşımı zorla götürmeye çalışıyor.

Mirza kahkaha atıp yanıma doğru geldi gözlerime bir bakışı vardi ki sanki aksini söylersem başıma neler geleceğini canlı izliyordum. Korkuyla baktım gözlerlerine beni bırak yapamıyorum alışamıyorum hayatıma yara aldığım kadarı ile devam etmem izine ver.


Mirzanin beni bırakmasını beklerken sözleri ve bakışları ile boş baktığımı onun için bir anlam ifade etmediğini anladım.

- Yalan söylüyor Komiser asıl bu ve Miran Demirbağ karımı zorla evinden alıp burda alı koyuyor.




Sadece baka kaldım oscarlık oyunculuğu karşısında baka kaldım aslında alkış çalıp tebrik etmek istedim ama sadece baktım. Komiser bana doğru gelip önümde durdu Mirzada hemen arkasındaydı. Gözlerine bakmaya korktuğum adamın gözlerine korkusuzca bakıyordum neden bilmiyorum ama yolun sonunda olduğumu düşünüyordum bir yanım komisere söyle herşeyi derken obur yanım sanki söylersem ne kazanacağımı düşündüm. Çıkarttığım sonuç ise koskocaman bir sıfır ne kazanacaktım ki hele komiserin arkasından gözleriyle beni tehtit eden adam duruken.



Iki saniye sadece iki saniyelik gelen cesaretim baktigim gözleri ile tuzla buz olurken karşımdaki komisere odaklandım mesajı almıştım zaten söyleyeceğim kelimler beliydi. Komiser bana seslenirken aklımda uçuşan kelimleri bir araya getirmemeye çalıştım aksi taktirde burdan sağ çıksam bile bir yolunu bulup bana zarar verebilirdi ki kesin burdan gittikten sonra şimdiye kadar aldığım en büyük zararı alacaktım.


- Dılda hanım burda zorla tutuldugunuz doğru mu?



Benden cevap bekleyen adama baktım. Arkasında duran korkulu rüyama baktım kendinden emin duruşu onu yalanlamayacagima emin bakışları.



Komiserin sesi ile arkada olan bakışlarım genç komiserin yüzüne çevirdim.


Dilimin ucuna gelen kelimeleri bir bir yutup yalan söylemeye mahkum oldum yine ve yeniden kurtulamiyacagimi biliyordum zaten.



- Be ben buraya kendi isteğim dışında getirildim.


Soyeldim kelime ardından Beremden yükselen ne sesi beni yürekten burkmuştu neden yalan söylemek zorundaydım.









Selamsss ben geldim uzun bir aradan sonra ancak fırsatını bulup kısada olsa bir kesit paylaşmak istedim.

Yapacağım duyurlari alamayan arkadaşlar beni burdan takip ederek ulaşabilirsiniz

Whatsapp grubumuza gelmek isteyen arkadaşlar özleden isim soyisim numara bırakın ben sizi alırım teknik nedenlerden dolayı özelden gelen mesajlara cevap vermiyorum bu yüzden kitabın ınstagram sayfasını aşağı bırakıyorum bana ordan ulaşabilirisiniz. 👇


Geceniz güzel geçsin ❤🙏🏻

Geceniz güzel geçsin ❤🙏🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




| 15 Mart |

DILDA ( Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin